Yaz geldi! Plajlar, bikiniler ve yoğun çalışan klimaların ağırlığı sonucu güç şebekelerinde oluşan voltaj dalgalanmalarının tam zamanı.
Yaz ayları elektrik şebekesi işletmecileri ve tüketiciler için en zorlu dönem. Enerji tüketen soğutma üniteleri elektriğin en pahalı olduğu saatlerde güç harcıyor.
Son zamanlarda ticari işletmeler ve ev kullanıcıları, kendilerine tasarruf sağlayan ve şebekelerdeki kesintileri önleyen farklı bir havalandırma sistemini benimsemeye başladı. Bu sistem elektriğin bol, ucuz ve dalgalanmasız olduğu gece saatlerinde kendini şarj edebiliyor.
Buz depolu klimanın arkasındaki fikir oldukça basit: Herkesin uykuda olduğu gece saatlerinde suyu dondurup, depolanan buzu gün boyunca binaları soğutmada kullanmak.
CALMAC’ın buz depolu klimasında, gece soğutucunun içinden glikol çözeltisi geçer. Daha sonra bu soğutma sıvısı, su tankının içindeki borudan akarak 6-12 saatlik bir sürede suyu dondurur. Gün içerisinde, soğuk glikol çözeltisi ısı değişim bobininden havayı soğutarak geçiyor. Burada bir pervane soğumuş havayı, havalandırma kanalı içine üfler. Devamında soğutma sıvısı tekrar buz tankından dönerek serin kalır.
Sistem mesai saatinden sonra şarj olduğu için, kullanıcılar düşük maliyetli enerjiden faydalanabiliyor. Gün içerisinde şebeke işletmecileri artan enerji ihtiyacını, en pahalı elektriği satan enerji tesislerinin üretimini arttırarak karşılamaya çalışıyor. Güneş battıktan sonra, talep ve buna bağlı olarak elektrik fiyatları da düşüşe geçiyor.
Buz depolu klimalar her biçim ve ebatta sağlanabildiği için; hem ticari işletmeler hem de ev kullanıcılarının enerji tüketimini gecenin geç saatlerine kaydırarak tasarruf etmesine olanak sağlıyor.
Bu teknoloji aynı zamanda temiz enerji üretiminin daha verimli hale gelmesine de katkıda bulunabilir. Yenilenebilir enerji tesisleri, kömür veya doğalgaz santralleri gibi sürekli üretim yapamıyor. Rüzgar veya güneşten üretilen fazlalık enerjiyi ihtiyaç olana kadar saklamak buna bir çözüm olabilir. Bu çözüm Tesla ev pili veya pompajlı hidro depolama sistemi gibi depolayıcılar; ya da su ısıtıcıları veya klimalar gibi enerji sakalayabilen elektrikli aletlerden gelebilir.
Bu bağlamda, soğuk depolama sistemleri enerjiyi buz formunda saklayan piller gibidir. Diğer enerji saklama şekillerinden çok daha verimli çalışırlar. Soğutma üniteleri gece çalıştığı için, normalde atıl kalan tüm temiz rüzgar enerjisini çekebilir. Daha ileri sistemlerde, talep artıp düştükçe soğutucuları açıp kapatarak şebeke işletmecilerinin klimaları yönetmesini sağlayan akıllı şebeke kumandaları bulunuyor.
Soğuk depolama sistemleri önümüzdeki yıllarda daha büyük bir rol oynayabilir. Artan hava sıcaklıkları iklimlendirmeye olan talebi yükseltirken, yeni kurulan rüzgar ve güneş santralleri de enerji depolamaya olan ihtiyacı arttıracak. Buz depolu klimalar ise vuruşu en etkili noktadan yapacak: Elektrik şebekelerinin daha iyi çalışmasını sağlayan çevreye dostu soğutma.
Baha Cangören