3 / 15 -Archi-Union's in-house laboratory, Fab-Union, developed a robotic masonry technique that was used to create the rippled effect found on the facade of this Shanghai gallery. A mechanical arm helped to precisely place each brick. Courtesy Archi Union
Chi She, Şangay’da bulunan bir sanat galerisi. Archi-Union Architects firması tarafından tasarlandı. Yapımı 2016 yılında tamamlandı.
Çin’in mucizesi, nüfusunun artması ve baş döndürücü bir hızla kentleşmesi esnasında ucuz ve hızlı inşaat yapabilme becerisi ile mümkün oldu. Archi-Union Architects firmasının kurucusu Philip Yuan şöyle söylüyor: ”Ülkenin, artan yapı taleplerini yerine getirmesinin maliyeti, mimari kimliğini kaybetmesi oldu”
Yuan, Çin’in hepsi birbirinin aynı olan sıradan binaları hakkında, ”Bu bir tür kopyala yapıştır işlemi” diyor. ”Bu çok acı bir durum, çünkü bunları hızla inşa ederken, Çinli olarak taşımamız gereken geleneklerimizi ve kimliğimizi yitirdik.”
Çin mimarisi artık, yeknesak kule bloklar inşa etmek yerine, yapılaşmada yeni ve deneysel yaklaşımları araştırıyor. Yuan’ın dijital fabrikasyon ve robotik kullanımı içeren teknikleri, sofistike binaların daha kısa zamanda inşa edilmesi için yeni bir yöntem sunabilir.
Örneğin Siçuan Daoming bölgesinde, bambu dokumacılarıyla ortak gerçekleştirdikleri ahşap çadır ”Bambu’dan” gibi. Projenin tasarımı, sadece mimari açıdan kendine özgü olmakla kalmıyor, aynı zamanda oldukça da karmaşık ve yalnızca en son teknolojiler kullanılarak yapılmış.
Geri dönüşümlü gri ve yeşil tuğlalar, mekanik bir kol yardımıyla örülmüş.
Bu yapı, modifiye plastik (karbon fiberle güçlendirilmiş geri dönüşümlü plastik), çelik plakalar ve çok güçlü bağlantı kabloları kullanılarak yapılmış. Parçalar önce üretilmiş, daha sonra da inşaat alanında monte edilmişler. Fotoğraf: Liming Zhang
Archi Union ev-içi laboratuvarı Fab-Union, Şangay galerisinin ön yüzündeki dalgalı etkiyi oluşturmak için robotik bir duvarcılık yöntemi geliştirdi. Mekanik bir kol, her bir tuğlayı tam yerine yerleştiriyor. Archi Union.
Algoritmalara dayalı hesaplama tasarımı, bir çift robotik kola kavuşturulmuş ve ”tıpkı iki insan eli gibi iş görmüş”; böylelikle sekiz rakamı şeklindeki bir bina, sadece 52 günde tamamlanmış. Bu iş, Yuan’ın tahminlerine göre geleneksel inşaat yöntemleriyle yapılmış olsaydı, Çin’de altı ilâ on iki ay arasında bir zaman, Batı’da ise iki yıla yakın bir zaman alırdı. ”Her kolon ve her kirişin farklı bir açısı ve yüksekliği bulunuyor” diye açıklıyor Yuan. ”Eğer elle yapılmış olsaydı, böyle kısa bir sürede yapılmasına imkan yoktu çünkü her parçanın bağlantısı diğerinden farklı.”
Proje, ”dijital mimarlık” kavramına örnek teşkil ediyor. Kavram, Archi-Union tarafından gerçekleştirilen, insan tasarımcılarla makinelerin bu yeni işbirliği türünü belirtmekte kullanılıyor. Aynı zamanda, teknolojiler ve küresel yöntemler ile geleneksel kültürleri ve yerel inşaat yöntemlerini dengede tutuyor.
”Bambu’dan” inşa edilirken, ayrık paneller ve bölmeler şantiye dışında, kereste, döşemeler ve bambu gibi yerel malzemeler kullanılarak üretildi. Daha sonra inşaat sahasına nakledilerek, burada monte edildi. Böylelikle, israftan kaçınıldı ve enerji maliyetleri düşürüldü.
”Bambu’dan”, Siçuan Daoming bölgesinde yer alan bir sergi alanı ve kültür merkezi. Fotoğraf: Li Han.
Bir başka Archi-Union projesi olan Şangay’daki Chi She Galeri’nin inşasında, robotik bir kol kullanıldı. Bu robotik kol sayesinde girift, dalgalı tuğladan oluşan ön yüz, insanların asla başaramayacakları düzgünlükte dizildi.
Yuan, tasarımın soyut geometrisi için şöyle diyor: ”Tuğla, malzeme olarak her ne kadar geleneksel bir malzeme olsa da, yeni bir diziliş biçimi düzenleyebiliriz. Makine ile insanın iş birliği söz konusu. Ben robota öğretiyorum, o da düzgün olarak yerleştiriyor.”
Şangay West Bund sanat sahasında bulunan, Fab-Union Space’in içi. Dikkatlice incelendiğinde, beton duvarlarda inşaat izlerini açığa vuran ufak tefek kusurlar bulunabilir. ”Maddeselliği görebilirsiniz; çok kaba, ama belli açılardan geometri hatasız,” diye açıklıyor Yuan. Fotoğraf: Hao Chen.
İnşaat işçileri, Şangay’da gerçekleştirilecek yapay zeka konferansına ev sahipliği yapacak olan çadıra, prefabrik parçalardan çatı monte ederken. Archi Union.
”Bambu’dan”, bir sergi alanı ve kültür merkezi. Siçuan Doaming bölgesinde yer alıyor. ”Benim hayalim, teknolojinin sadece büyük şehirlere değil, Çin’deki sıradan insanlara da hizmet etmesi” diyor Archi-Union Architects’i kuran Philip Yuan. Fotoğraf: Li Han.
“Bambu’dan,” Çin’in Sichuan eyaletindeki küçük bir köyde, oradaki yerel esnaf ile işbirliği yapılarak tasarlandı. Sınırlı bütçe ve inşa süresine rağmen Archi-Union Architects, çadırı sadece 52 günde tamamlamayı başardı. Fotoğraf: Bian Lin
”Her kolon ve her kiriş farklı açı ve yüksekliğe sahip” diye açıklıyor Yuan. ”Elle yapmaya kalksanız, böyle kısa bir sürede tamamlamanız imkansızdır, çünkü her ek yeri farklı.” Fotoğraf: Bian Lin.
Archi-Union’un dijital imalatı ”Bulut Köy”. Kamelya, 2018 yılında Venedik Mimarlık Bienali’nde sergilendi. Fotoğraf: Liming Zhang.
Çin’deki Şangay şehrinde yer alan Yapay Zeka Çadırı’nın havadan görünümü. Binanın çatısı demonte parçalarla yapıldı. İnşaat sahasında gerçekleştirilen montaj yaklaşık bir ay kadar sürdü.