Şimdiyse, tam olarak ne kadar fazla şey olduğunu bulmaya başlıyoruz. Güneş Sistemi’ndeki en büyük asteroit ve bize Neptün’den daha yakın tek cüce gezegen olan Ceres, Mars ile Jüpiter arasındaki asteroit kuşağında yer alıyor.
Dawn ile toplanan veriler üzerinde yapılmış yeni bir analize göre Ceres, bir okyanus dünyası. Yüzeyinin altında, cüce gezegenin tamamını kapsıyor olabilecek tuzlu bir su kütlesi var.
Bu keşif, muhtemel yaşanabilirliğini değerlendirmek ve belki de dünya dışı yaşamın işaretlerini aramak üzere; Ceres’te daha detaylı çalışma yapmak için yeni bir görev göndermenin önemini vurguluyor.
Her şey 2015 yılının başlarında, Dawn Ceres’in yörüngesinde yapacağı üç yıllık görev için bölgeye bile ulaşmadan önce başlamıştı. Araştırma aracı, cüce gezegenin üzerinde bulunan 20 milyon yıl yaşındaki çarpışma krateri Occator’da, facula adı verilen ve anormal şekilde parlak olan lekeler keşfetmişti.
Bilim insanları daha sonra bu parlak lekelerin, bir tür tuz olan sodyum karbonatla oluştuğunu belirlemişlerdi. Dünya’da sodyum karbonat, okyanusun derinliklerinde yer alan hidrotermal bacaların etrafında bulunuyor. Buralarda ısı, deniz tabanındaki çatlaklardan suya geçiyor. Bu bacalar, Dünya’daki yaşamın büyük bölümünün bağlı olduğu fotosentezi mümkün kılan Güneş ışığından uzakta olmalarına rağmen yaşam kaynıyor. Buradaki besin zinciri, enerji üretmek amacıyla Güneş ışığı yerine kimyasal tepkimelerden faydalanan kemosentetik bakterilere dayanıyor.
Ceres’in sodyum karbonat kaynağı, on yıldır tartışma konusu olmuştu.
Michelle Starr/ScienceAlert. Ç: O.