Kalbin midede olmasından bahsediyoruz.
Midesi ile düşünen çok insan vardır, güney kutbu gezisindeki araştırmacılar midesini kalbi yerine kullanan bir canlı keşfettiler. Bu deniz örümceği türü, sindirim kanalını vücudundaki hücrelere oksijen taşımak için kullanıyor.
Normal örümcek ve böceklerde, genellikle, damar ve bizimki gibi bir kan yoktur. Bunun yerine, vücutlarını sanki bununla yıkar gibi hücrelere oksijen ve enerji dağıtan, hemolenf denilen bir madde vardır. Tüp şeklinde bir kalp, bu sıvının vücuttaki her yeri dolaşmasını sağlar. Deniz örümcekleri, 10-12 bacağa sahiptirler, Akdeniz ve Karayip denizlerinde yaşarlar. Kutup okyanuslarında ise, neredeyse 90 cm. büyüklüğe kadar ulaşabilmektedirler ve tuhaf özelliklere sahiptirler.
Montana Üniversitesi, Missoula’da biyolog H. Arthur Woods, deniz örümceklerinin kanını ve sindirim sistemini mikroskop altında (bazı türlerin, vücutlarına direkt bakarak ta görebilirsiniz) incelerken, eklem bacaklının kalbinin zayıf atmakta olduğunu farketti. Kalbi, sadece vücuduna hemolenf pompalarken, sindirim kanalı ise fazla mesai yapmaktaydı.
Örümceklerde ve bizde, sindirim sistemleri, yiyecekleri yakmak ve sindirim kanalından göndermek için, sıkma hareketleri yapar. Deniz örümceklerinde ise, bağırsakların bu dalgalı yutma hareketleri, kısmen daha güçlüdür.
”Düşündüm ki, bütün bu kan püskürtme ve mide hareketleri, sindirimle ilgili olmayabilir, bunun yerine solunum gazlarını yayıyorlar,” diyor Woods bir makalesinde.
Bir seri deney ve gözlemden sonra, O ve çalışma arkadaşları, 12 deniz örümceği türü için, midelerinin kardiyovasküler sistemleri gibi çalışmakta olduğu hipotezlerini doğruladılar. Aynı zamanda, diğer örümceklerden farklı olarak, neden deniz örümceklerinin midelerinin vücutlarının altından abdomenlerinden dışarı çıkık ve ayaklarına doğru uzanmakta olduğunu bir bakıma da açıklamış oldular. Bu şekilde muhtemelen besinlerin hareket halinde olmasını sağlıyorlar. Çalışma Current Biology dergisinde yayımlandı.
Tuhaflıklar, hayvanlar aleminde hiç duyulmamış şeyler değildir. Örneğin pervaneler, kalın bağırsaklarında kasılma ve gevşeme hareketleri yaparak, onları taze hava (belki de çok taze değil) çekmekte kullanır. Çalışmanın yazarlarının belirttiğine göre, Cnidaria (filum koluna ait süngerimsi canlı familyası- deniz anaları ve mercanlar bu familyadandır) ve Platyhelminthes (solucanlar), hem sindirim hem dolaşım fonksiyonlarını bir arada gören gastrovasküler sistemlere sahiptirler. Evrimsel olarak, bir taşla iki kuş vurmaktır ve hayvanlara enerjiden tasarruf avantajı sağlamaktadır diyebiliriz.
Deniz örümceklerindeki, hemolenfin pompalanması için kullanılan tuhaf yöntem, tabiatın sorun çözmekte nasıl farklı yollar bulduğuna önemli bir örnektir. Araştırmacılar bundan sonra, balık bitleri ve kabuklular gibi, karmaşık sindirim sistemleri olan diğer deniz canlılarında, oksijenin nasıl pompalanmakta olduğunu inceleyecekler.