Dev Çalışma, Demir Seviyeleri ile İnsan Ömrü Arasında Bağlantı Olduğunu Gösteriyor

0
Cristian Newman/Unsplash

İki gün önce yayımlanan dev boyutlu bir araştırmada, kandaki demir seviyelerinin ömür miktarını etkileyebildiği bulunmuş.

Ömre yönelik çalışmalara büyük şüpheyle yaklaşmak her zaman önem taşıyor. Fakat üç kamusal veritabanındaki 1 milyondan fazla insana ait genetik bilgiyi kapsayan bu yeni araştırma, kapsamı bakımından etkileyici. Araştırmada ayrıca, yaşlanmanın ölçümünde kullanılan üç önemli özelliğe odaklanılmış: Bu özellikler ise yaşam süresi, hastalıksız geçen yıl sayısı ve son derece yüksek bir yaşa ulaşılması (diğer adıyla uzun ömür).

Analizde; genomdaki 10 önemli bölgenin, uzun yaşamın bu özellikleriyle ilişkili olduğu ve gen gruplarının, vücudun demiri nasıl metabolize ettiğiyle bağlantılı olduğu gösterilmiş.

Basit şekilde söylemek gerekirse kanda çok fazla demir olması, erken ölüm tehlikesinin artışıyla ilişkilendirilmiş gibi görünüyor.

Edinburgh Üniversitesi’nde veri analizcisi olan Paul Timmers şöyle söylüyor: “Bizi çok heyecanlandıran bulgular; kanda bulunan yüksek seviyelerdeki demirin, ömrümüzdeki sağlıklı yılları azaltabileceğini ve bu seviyeleri kontrol altında tutmanın da yaşla ilişkili hasarları önleyebileceğini kuvvetle öne sürüyor”

“Tahmin ettiğimiz üzere demir metabolizmasına yönelik bu bulgularla, demir bakımından zengin olan kırmızı etin çok yüksek seviyelerde tüketilmesinin niçin kalp hastalığı gibi yaşa bağlı sorunlarla ilişkilendirildiği de açıklanmaya başlanabilir.”

Arada bağlantı olması, mutlaka sebep sonuç ilişkisi olduğu anlamına gelmese de; araştırmacılar Mendel rastgellemesi adı verilen istatistiki bir yöntem kullanarak muhtemel sapmaları azaltmaya ve verilerden sebep sonuç ilişkisi çıkarmaya çalışmış.

Araştırmacıların belirttiği üzere genetiğin, ömür süresi ve sağlıklı ömür miktarı üzerinde yüzde 10 civarında bir etkisi olduğu düşünülüyor. Bu durum; ilişkili genlerin, konuyla alakalı diğer tüm etmenlerden (sigara ve içki alışkanlıkları gibi) ayırt edilmesini zorlaştırabilir. Bu düşünceyle birlikte, yeni araştırmanın sahip olduğu avantajlardan biri de boyutu ve kapsamı.

David Nield/ScienceAlert. Ç: O.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz