Dev Kömür Yangını, Dünya Tarihindeki En Büyük Yok Oluşla Bağlantılı

0
Sibirya'daki taşkın bazalt kayaçlarına karışmış kömür. Scott Simper

Yeni araştırmaya göre 250 milyon yıldan fazla süre önceki volkanik faaliyetlerle başlayan dev bir kömür yangını, Dünya tarihindeki en şiddetli yok oluşa zemin hazırlamış olabilir.

‘Büyük Yok Oluş’ şeklinde de bilinen Permiyan Triyasik yok oluşu, gezegenimizdeki tüm kitlesel yok oluş olaylarının en ölümcülü. Bu olay yaklaşık 252 milyon yıl önce gerçekleştiğinde, denizde yaşayan canlı türlerinin tahminen yüzde 96’sı ve karadaki omurgalı hayvanların ise yüzde 70’i ölmüştü.

Dünya’da yaşayan pek çok canlının böylesine kapsamlı şekilde tükenmesine ne sebep olmuş olabilir? Birinci zanlı, Büyük Yok Oluş’un öncesinde meydana gelmiş dev bir volkanik faaliyet. Bu faaliyet, Sibirya Kapanları şeklinde adlandırılan ve Rusya’da yer alan devasa bir volkanik kaya bölgesi meydana getirmiş.

Bu oluşum (bir büyük magmatik bölge örneği), magmayı yaklaşık 2 milyon yıl boyunca serbest bırakan ve tıpkı o zamanlar var olan çoğu hayvanın kaderini yeniden biçimlendirdiği gibi; bölgedeki manzarayı tamamen yeniden şekillendiren bir dizi antik patlamanın sonucu.

Bu patlamaların, o yok oluşlara nasıl sebep olduğu hâlâ bilinmiyor. Bilim insanları, olayla ilişkili çok sayıda mekanizma olabileceğini öne sürüyor. Bunlar arasında sera gazları sebebiyle yükselen sıcaklıklar, incelen ozon seviyeleri, patlamadan çıkan uçucu kimyasallar ve hatta mikrobiyal adaptasyonlar var.

Elbette bu hipotetik sebeplerin birçoğu birbiriyle çelişmiyor. Hatta beraberce gerçekleşip, eşi görülmemiş şekilde ölümcül olan bu olayı meydana getirmiş de olabilirler. Şimdiyse bilim insanları, bulmacanın bir başka parçasına yönelik kanıtlar bulmuşlar. Söz konusu bulgular, Dünya’nın bugünkü durumuyla endişe verici bir benzerlik gösteriyor.

Angara Nehri’nin yanındaki volkaniklastik kayaç uçurumu. Scott Simper

Permiyan Triyasik yok oluşuna denk gelen küresel ısınmanın; kömür, karbonat ve organik açıdan zengin şistlerin yanmasıyla ilişkili olabileceği ve atmosferde, önemli miktarlarda ısı hapseden karbon dioksit (CO2) ile metan (CH4) gazlarının birikmesine yol açmış olabileceği uzun zamandır düşünülüyordu. Fakat bu kimyasal içeriklerin doğrudan kanıtlarını bulmak kolay olmamıştı.

Arizona State Üniversitesi’nden gezegen bilimci Lindy Elkins-Tanton’un önderliğinde yürütülen yeni çalışmanın yazarları, şöyle açıklıyor: “Sibirya Kapanları’ndaki magma faaliyetleri sırasında meydana gelen karbon yayılımlarının boyutu, hızı ve kökeni; atmosfer açısından çok önemli olmalarına rağmen muallakta kalmıştı.”

Elkins-Tanton ve araştırma takımı, Sibirya Kapanları bölgesine yaptıkları ve toplamda altı yılı bulan saha seferleri boyunca, antik patlamaya kadar uzanan yaklaşık yarım ton (450 kg) volkaniklastik kaya toplayıp tanımlamış. Bu kayaçlar ormanlardan, şehirlerden ve Sibirya’nın Angara Nehri kenarı boyunca uzanan, kayaç bakımından zengin bir bölgeden toplanmış.

“Nehri yüzlerce kilometre takip eden, volkaniklastiklerden oluşan yüksek nehir şevleri bulduk” diye açıklıyor Elkins-Tanton. “Jeolojik açıdan hayret vericiydi.”

Numuneler analiz edildiğinde, kayaç oluşumlarının içerisinde odun dömürü ve diğer organik maddelerin yanısıra yanmış ağaç ve kömür parçacıklarının gömülü olduğu keşfedilmiş. Takımın söylediğine göre bu parçalar, antik püskürmede ortaya çıkan magma akımlarının yaktığı kömür ve bitki örtüsünün ilk doğrudan kanıtı anlamına geliyor.

“Burada sunulan gözlemler; orman yangınlarıyla beraber yanan kömür ve organik maddenin, volkanik faaliyetlere tepki şeklinde meydana geldiğini gösteren kanıtlar biçiminde yorumlanıyor” diye yazıyor araştırmacılar.

“Dahası; Sibirya Kapanları bölgesinin güney ve orta kesimlerine dağılmış volkaniklastik kayalarda, termal şekilde değişmiş ve/veya yanmış kömür ve organik maddelerin olmasına dayanarak, bu etkileşimlerin yaygın olduğu sonucunu çıkarıyoruz.”

Takım, burada kanıtlandığı üzere magmayla etkileşime giren organik maddenin hacim ve bileşiminin, Permiyan-Triyasik yok oluşunu “önemli ölçüde yönlendirmiş” olabileceğine karar veriyor.

Bu kanı spekülatif olabilse de, bugün gördüğümüz şeylerle gayet güzel biçimde örtüşüyor. Yaklaşık 250 milyon yıl sonra Dünya, tekrar dizginlenemez biçimde (ve bu sefer kasıtlı şekilde) kömür yakarak, başka bir yıkıcı iklim değişikliğini gezegene umarsızca davet ediyor.

Bulgular Geology bülteninde sunuldu.

 

 

 

 

Yazar: Peter Dockrill/ScienceAlert. Çeviren: Ozan Zaloğlu.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz