Dinozorların dünyayı yönettiği zamanlarda gezegenimiz galaksinin tamamen farklı bir tarafında duruyordu.
NASA’da çalışan bilim insanı Jessie Christiansen, Güneş sistemimizin Samanyolu galaksisindeki hareketini göstererek dinozor hükümdarlığının ne kadar uzun sürdüğünü ve insanların döneminin ne denli kısa olduğunu ortaya koyuyor.
Güneş’imiz, galaksinin etrafında dönüyor ve bu dönüşünü yaklaşık 250 milyon yılda tamamlıyor. Christiansen’in oluşturduğu görsel canlandırma, Güneş sistemimizin galakside en son ne zaman bugünkü noktasında bulunduğunu gösteriyor. O zamanlarda Triyasik Dönem’in en yoğun zamanları yaşanıyor ve dinozorlar henüz yeni yeni ortaya çıkmaya başlıyormuş.
En simgesel dinozorlardan bazıları, gezegenimiz Samanyolu galaksisinin çok farklı bir kısmındayken yaşamış.
Geçmişi yeniden canlandırma fikri, Christiansen’in aklına bir yıldız seyretme partisindeyken gelmiş. Dinozorlar Dünya’da gezinirken Güneş sistemimizin galaksinin karşı tarafında olduğunu duyan katılımcılar afallamış.
“Arkeolojik kayıtlara, gökbilimsel kayıtlara ve fosil kayıtlarına dayalı zaman ölçeklerinin aslında bir nevi birbiriyle örtüştüğünü ilk orada fark etmiştim” diyor Christiansen. “Sonrasında ise dinozorların evrimini galaksinin dönüşü üzerinden gösterme fikri geldi aklıma.”
Bunun sonucunda ortaya çıkan video, her iki zaman dilimine de farklı bir açıdan bakılmasını sağlıyor.
I have always been interested in galactic archaeology, but I don't think this is what they meant.
Did you know that dinosaurs lived on the other side of the Galaxy? pic.twitter.com/ngGCAu0fYU
— Dr. Jessie Christiansen (@aussiastronomer) August 28, 2019
Videoyu PowerPoint’te oluşturan Christiansen, işi yaklaşık dört saatte tamamladığını söylüyor. Ayrıca, videosundaki metinlere de bir çift ufak düzeltme ekliyor: Plesiozorlar dinozor değil ve galaktik yörüngeyi de her 250 milyon yılda bir tamamlıyoruz (200 milyon yılda değil).
‘Uzay boyunca sarmal hareket’
Fakat galaktik hareket, bu videoda gösterilenden daha karmaşık. Galaksideki diğer yıldız ve gezegen sistemleri de farklı hızlarda ve farklı yörüngelerde hareket ediyor. İçteki kısımlar dıştaki bölgelerden daha hızlı dönüyor.
Dahası, galaksinin kendisi de uzayda hareket ediyor ve yakınlardaki Andromeda galaksisine yavaşça yaklaşıyor.
“Daha ziyade uzayda sarmal bir hareket yapıyormuşuz gibi. Tüm galaksinin hareket etmesi ve bizim de merkez etrafında dönmemiz bu hareketi meydana getiriyor.”
Bu sebeple Güneş sistemi galaksinin merkezi etrafında dönerken belirli bir noktaya dönmüyoruz. Etrafımızdaki şeyler buraya son geldiğimizden beri değişmiş oluyor.
Fakat Dünya eskisinden çok da farklı değil ve karmaşık yaşam biçimini hâlâ destekliyor. Bunun bir sebebi de Güneş’in galaktik yörüngedeki güzergâhı.
“Güneş sistemimiz galaksinin merkezine gidip tekrar geri gelmiyor, hemen hemen sürekli bu uzaklıkta kalıyoruz” diyor Christiansen.
Diğer bir ifadeyle Güneş sistemimiz Samanyolu galaksisi boyunca yolculuk etse bile yaşamın muhtemelen devam edemeyeceği merkez bölgesine yaklaşmıyor.
“Bir sürü yıldız bulunuyor, dinamik olarak durağan değil ve epeyce de radyasyon var” diyor Christiansen. “Güneş sistemimiz orayı kesinlikle kaldırmaz.”
Dinozorların, memelilerin veya diğer yaşam türlerinin Dünya üzerinde var olabilmesi de büyük oranda bundan kaynaklanıyor.
Yazar: Morgan McFall Johnsen/Business Insider. Çeviren: Ozan Zaloğlu.