Şehirde gezinti yapmak kolay değil. Araştırmacıların yürüttüğü ufak bir psikoloji çalışması, şehir ortamlarının yavaş yürümenize sebep olabildiğini ve zihinsel yükünüzü artırabildiğini öne sürüyor.
Diğer taraftan doğada yapılan yavaş bir gezintinin, zihninizi sakinleştirdiği ve adımlarınızı hızlandırdığı görünüyor. Bulgular; doğal ortamların zihinsel yönden iyileştirici olduğu, zihinsel tükenmişliği azaltabildiği ve tepki sürelerini doğrudan geliştirebildiği fikrini destekliyor.
İki farklı yaklaşıma sahip iki deney içeren çalışma, laboratuvarda bulunan 65 üniversite öğrencisi üzerinde yürütülmüş; yani sonuçların çok daha geniş topluluklar üzerinde, gerçek dünya koşullarında doğrulanması gerekiyor.
Doğada bulunmak; hem fiziksel, hem de zihinsel yönden birçok faydayı beraberinde getiriyor gibi görünüyor. Fakat neden böyle olduğunu ve bu etkinin en yüksek potansiyeliyle nasıl kazanılacağını hâlâ tam anlamıyla bilmiyoruz.
Daha önce yapılan araştırmalar, insanların doğada yürüdükten sonra zihinsel faaliyetleri daha iyi gerçekleştirdiğini öne sürmüş. Fakat bu yeni araştırma, söz konusu faydaların yürüyüş anında da meydana gelebildiğini akla getiriyor.
Araştırmacılara göre bu iki deney, “doğanın ve şehir görüntüsü materyalinin, zihinsel işleme süreci üzerinde anlık bir temelde ölçülebilen farklı istemler sergilediğine yönelik güçlü kanıtlar sunuyor.”
Bilim insanları söz konusu bulgulara, yürüme hızını ve tepki sürelerini ölçerek ulaşmış. Bir insanın yürüme şekli zihinsel yükünü gösterebilirken, tepki süresi ise dikkat gibi daha yüksek seviyeli beyin süreçlerini haber veriyor.
Doğal görüntüler, küçük çocuklar da dahil olmak üzere pek çok insan için estetik açıdan hoş ve psikolojik açıdan rahatlatıcı olma eğilimi gösteriyor. Fakat bu görsel uyaran, şehir ortamlarında çoğu zaman bulunmuyor.
Doğal bir ortamda yürümek, bu sebeple beynin işlemesi için daha kolay ve daha stressiz olabilir; belki de bu ortam, insan evriminin büyük çoğunluğu boyunca yaygın şekilde görülmüş bir manzara olduğu için…
Carly Cassella/ScienceAlert. Ç: O.
