Eğer memeliyseniz, ne yazık ki hayır. Eğer memeli değilseniz, belki de evet.
Bakire doğum, ya da daha bilimsel ismiyle partenojenez, hayvanlar aleminde oldukça yaygın. Birçok böcek ve omurgasız hem eşeyli hem de klonal üreme yapabiliyor. Omurgalılarda ise partenojenez balıklar, sürüngenler ve amfibileri içeren 80 taksanomik grupta görülebiliyor. Ancak bizlere ve içerisinde bulunduğumuz memelilere gelince, böyle bir şey mümkün gibi gözükmüyor. Eğer sahip olduğumuz teknolojik gelişmeleri saymazsak.
Peki neden memelilerde mümkün değil? İlk olarak, genelde memeli üreme hücresi spermden sinyal almadığı sürece bölünemiyor. İkinci olarak da, genelde memeli üreme hücreleri yeni birey oluşturmak için gerekli olan kromozom sayısının yarısına sahip.
Bu iki sorun belki de laboratuvar ortamında aşılabilir, fakat şimdi söyleyeceğimiz sorun için bunu söylemek güç. Yumurtanın ve spermin kendine has genleri var ve bu genlerden bazıları daha baskın, bazıları daha çekinik. Sperm ve yumurta embriyoyu oluşturduğunda bu genlerden baskın olanlar kendilerini gösteriyor ve doğru miktarda protein sentezi gerçekleşiyor. Ancak yumurta kendi kendini bölmeye başladığında, spermin baskılaması olmaksızın, doğacak yavrular hayatlarını sürdüremez.
Bilim insanları bu baskılamayı sağlayan yaklaşık 200 tane genin var olduğunu tahmin ediyorlar. Partenojenez ile üreyebilen canlılarda bu genlerin rastgele mutasyonlarla değişikliğe uğradığı düşünülüyor. Pennsylvania Üniversitesi’nden Marisa Bartolomei bakire doğumun teorik olarak mümkün olduğunu düşünüyor. Ancak şimdiki teknoloji ile ne yazık ki mümkün değil. İlerleyen dönemlerde ise buna da bir çare bulunabileceğini düşünüyor. “Anne veya babaya ihtiyaç duymadan birey dünyaya getirmek, mutasyonlar sonucu oluşabilecek bir şey mi?” şeklinde sorulan soruya ise “inanın biz de bu sorunun cevabını bilmiyoruz” diyerek cevap veriyor Bartolomei.
