Duke Üniversitesi’nde çalışan biyomedikal mühendisleri, insan kasının egzersiz yapıldığı zaman kronik iltihabın zararlı etkilerini savuşturmaya yönelik doğal bir kabiliyete sahip olduğunu göstermişler. Laboratuvarda yetiştirilen ve üzerinde mühendislik uygulanan insan kasının kullanılmasıyla mümkün olan bu keşif, türünün ilk örneği olan platformun buna benzer araştırma çalışmalarında taşıdığı potansiyel gücü gösteriyor.
Sonuçlar üç gün önce Science Advances bülteninde çevrimiçi olarak yayımlandı.
Duke Üniversitesi’nde biyomedikal mühendislik profesörü olan Nenad Bursac şöyle aktarıyor: “Egzersiz sırasında, insan vücudu boyunca pek çok süreç meydana geliyor ve faal bir insanın içinde hangi sistemlerin ve hücrelerin ne yaptığını ayırt etmek zor. Bizim üzerinde mühendislik uygulanmış kas platformumuz ise modüler bir yapı; yani çeşitli tipte hücre ve doku bileşenlerini istediğimiz gibi karıştırıp eşleştirebiliyoruz. Fakat bu vakada, kas hücrelerinin kendi başlarına iltihap karşıtı faaliyetlere geçebildiklerini keşfettik.”
İltihap, özünde iyi veya kötü bir şey değil. Vücut yaralandığı zaman, başlangıçta meydana gelen düşük seviyeli bir iltihaplanma cevabı oluşan enkazı temizliyor ve dokunun yeniden inşa edilmesine yardımcı oluyor. Diğer zamanlarda ise bağışıklık sistemi fazla tepki veriyor ve hasara sebep olan iltihabi bir tepki meydana getiriyor; tıpkı, bazı COVID-19 vakalarında ortaya çıkan ve sıklıkla ölümcül olan sitokin fırtınaları gibi… Bundan başka, romatizmal eklem iltihabı ve sarkopeni gibi kronik iltihaplanmaya yol açan hastalıklar var (bu rahatsızlıklar, kasın giderek erimesine ve kasılma kabiliyetini zayıflamasına sebep olabiliyor).
İltihaplanmaya sebep olabilen pek çok molekül arasında iltihaba yardımcı olan interferon gama molekülü, çeşitli tipte kas erimesi ve kas işlev bozukluğuyla ilişkilendirilmiş. İnsanlarda ve hayvanlarda yapılan önceki çalışmalar, egzersizin genel olarak iltihabın etkilerinin hafifletilmesine yardımcı olabileceğini göstermiş fakat kas hücrelerinin (interferon gama gibi) belirli moleküllerle nasıl etkileşime girdiğini belirlemek bir yana, bu hücrelerin ne gibi roller oynayabildiğini ayırt etmek bile kolay değilmiş.
Ken Kingery/Duke Üniversitesi. Ç: O.