Gen Düzenleme Yöntemi, Körlük Tedavisi İçin Vücuda İlk Kez Uygulandı

0

Bilim insanları, CRISPR teknolojisini kullanıp bir hastanın genini değiştirerek dünyada ilk defa körlüğü tedavi etmeye çalıştı.

ABD’deki Oregon Sağlık ve Bilim Ensitüsü’nde çalışan takım, bir hastanın göz küresine üç damla damlatarak CRISPR DNA parçaları aktarmış. Araştırmacılar bu sayede, çocukluğun erken dönemlerinde körlüğe yol açan ve nadir görülen genetik bir durum olan Leber leber konjenital amorozisini tersine çevirmeyi umuyor. Editas İlaç şirketinin bilim başkanı olan Charles Albright, Associated Press’e şöyle konuşuyor: “Aslen kör olan insanları alıp, onların görmesini sağlayabiliriz. Bu durum, DNA’nıza girip onu değiştiren ve tamamen yeni olan bir ilaç sınıfına kapı aralayabilir.”

Leber konjenital amorozisi; vücudun, ışığı beyin sinyallerine dönüştürmek için gerekli olan bir proteini üretmekten alıkoyan bir gen mutasyonundan kaynaklanıyor. Bu hastalığa sahip kişiler, doğdukları zaman genelde az görüyorlar ve birkaç yıl içinde bu yetiyi bile kaybedebiliyorlar.

Geleneksel gen terapisiyle, mutasyon geçirmiş genin düzenlenmesi yerine tamamının değiştirilmesi yoluyla bazı genetik durumlara müdahale edilebilse de; Leber konjenital amorozisi olan hastalar bu açıdan şanssızdı. Hücrelere gen taşımak için kısıtlanmış virüsler kullanılıyor ancak değiştirilmesi gereken gen, virüse sığmayacak kadar büyük. Bu yüzden doktorlar, kusurlu mutasyonu düzenlemek için CRISPR’a yönelmişler.

Bu sebeple, mutasyonun her iki kısmında da kesim yaparak onu değiştirmeyi ya da kaldırmayı amaçlamışlar. DNA’nın uçlarının yeniden bağlanması ve genin gerektiği gibi çalışmasına olanak sağlaması umuluyor.

Operasyon, genel anestezi altında bir saatlik ameliyat ile gerçekleştiriliyor. Doktorlar, bir saç kalınlığındaki tüp yardımıyla; gözün arka kısmında bulunan ve ışık algılayan hücrelerin yer aldığı astar olan retinanın hemen altına, gen düzenleme mekanizmasını barındıran üç damla sıvı damlatıyorlar.

Massachusetts Göz ve Kulak Hastanesi’nde doktor olan ve projede çalışan Eric Pierce, “Hücre düzenlendiği zaman, bu durum kalıcı oluyor. Umuyoruz ki hücre, hastanın ömrü boyunca böyle kalacak çünkü bu hücreler bölünmüyor.”

Doktorlar, görüşü tekrar kazandırmak için bu hücrelerin onda biri ila üçte birini düzeltmeleri gerektiğini düşünüyorlar. Bilim insanları bu tedaviyle, hayvanlarda yapılan testlerde bu hücrelerin yarısını düzeltmeyi başarmış.

Doktorlar, göz ameliyatının pek tehlikeli olmadığını söylüyor. Enfeksiyonlar ve kanama, nispeten nadir görülen komplikasyonlar.

Gen düzenlemenin en büyük muhtemel tehlikelerinden biri de, CRISPR‘ın diğer genlerde istenmeyen değişimler yapabilmesi. Ancak Pierce’ın söylediğine göre şirketler, bu durumu en aza indirmek ve tedavinin sadece amaçlanan yeri kesmesini sağlamak için çok şey yapmış. Kendisi Editas’a danışmanlık yapıyor ve farklı bir kalıtsal körlük tipi için satılan Luxturna gen terapisinin test edilmesine yardımcı olmuş.

Bazı bağımsız uzmanlar, yeni çalışma hakkında iyimser düşünüyor.

Filadelfiya Çocuk Hastanesi’nde Luxturna’nın denenmesine yardım eden ve Pensilvanya Üniversitesi’nde araştırmacı olan Dr. Jean Bennett, “Gen düzenleme yaklaşımı gerçekten heyecan verici” diyor. “Bu büyük genler gibi sorunlarla başa çıkabilen teknolojiye ihtiyacımız var.”

Bir gün, kalıtsal körlüğe çare arayan ailelerin kendisini defa aradığını söylüyor.

“Bu korkunç bir hastalık” diyor. “Şu an hiç bir şeyleri yok.”

Pensilvanya Üniversitesi’nde bir başka gen düzenleme uzmanı olan Dr. Kiran Musunuru; insan dokusu, fare ve maymunlarda yapılan deneylere göre bu tedavinin işe yarayacak gibi durduğunu söylüyor.

Gen düzenleme aracı, gözde duruyor ve vücudun diğer kısımlarına gitmiyor. “Eğer bir şey ters giderse, zarar verme ihtimali çok küçük” diyor Musunuru. “Bu durum, vücutta gen düzenleme yapılması için güzel bir ilk adım niteliğinde.”

Yeni çalışmada, vücudun içerisindeki bir gen düzenlenirken ilk defa CRISPR kullanılsa da; bir diğer şirket olan Sangamo Terapi, çinko demir gen düzenleme yöntemi kullanarak metabolik hastalıklara müdahale etmeyi deniyor.

Diğer bilim insanları ise CRISPR kullanarak vücut dışındaki hücreleri düzenleyip; kanser, orak hücre ve diğer bazı hastalıklara müdahale etmeye çalışıyor.

Tüm bu çalışmalar, 2018 yılında uluslararası camiada ayıplanan Çinli bir bilim insanının çalışmasından farklı olarak; resmî düzenleyicilerin onayıyla beraber açık bir şekilde yapılmış. He Jiankui, o zamanlar CRISPR kullanarak embriyoları düzenlemeye ve onları AIDS virüsüne karşı dirençli yapmaya çalışmıştı. Şu an yetişkinlerdeki hastalıklara müdahale etmek için yapılanlardan farklı olarak; embriyoların DNA’sında yapılan değişimler, gelecek nesillere geçebiliyor.

AP’nin aktardığına göre, bu ilk deneyin işe yarayıp yaramadığı yaklaşık bir ay sonra anlaşılacak. Eğer başarılı olunursa, araştırma takımı bu duruma sahip olan (çocuk ve yetişkinlerin de bulunduğu) 18 hastanın daha genlerini düzenlemeyi planlıyor.

Doktorlar, vücut içinde gen düzenlemeyi ilk olarak 2017 yılında, çinko parmak olarak adlandırılan bir araç yardımıyla farklı bir kalıtsal hastalıkta kullanmıştı. Pek çok bilim insanı, DNA’yı belli bir noktada konumlandırıp kesme bakımından CRISPR’ın çok daha kolay bir araç olduğuna inanıyor. Bu yüzden, bu yeni araştırmaya gösterilen ilgi çok büyük.

 

 

 

 

Yazar: Marilynn Marchione/Associated Press. Çeviri: Ozan Zaloğlu

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz