Şimdi Dünya’nın hala düz olduğunu iddia edenler söylesin bakalım: Madem Dünya bir küre değil, onu düz bir zemine aktarmak neden bu kadar zor?
İlk bakışta bir harita yapmak kolay gözüküyor. Küreyi al, dış katmanı soy ve düz bir şekilde ser. Tebrikler, bir haritanız var. Ama bu kadar çabuk sevinmeyin çünkü küreler, dikdörtgenlere ya da iki boyutlu herhangi bir şeye bu kadar çabuk dönüşemez.
Gezegenimizin hiçbir iki boyutlu gösterimi tam olarak doğru olamıyor. Bu matematiksel bir konu. Ama feci bir şekilde doğruya yakın olabiliyor. İşte bu yüzden geçtiğimiz günlerde Japonya’da bir haritalama, küremizi düz bir yüzeye iyi bir şekilde aktardığı için İyi Tasarım Ödülü’nü kazandı. Ödülün verildiği internet sitesine göre AutoGrap Dünya haritası, “tüm okyanusları ve ihmal edilen Antartika kıtası da dahil olmak üzere tüm kıtaları doğru bir şekilde temsil ediyor”muş.
Bu mükemmel bir harita değil ama neredeyse buna yakın. AutoGraph haritasının yaratıcısı mimar “>Hajime Narukawa, haritasını yaratırken biraz hile yapmış olmalı. Bir küreyi soymak yerine, Dünya yüzeyini 96 üçgene bölüp bunları tetrahedron (bunu üç yüzlü piramit olarak düşünebilirsiniz) şekillerin üzerine aktarmış. Buradan yola çıkarak, her ne kadar bu görünüm daha alışık olduğumuz haritalara kıyasla biraz dengesiz görünse bile , gezegenimizin iki boyutlu daha iyi bir görünümü için tetrahedronlar, dikdörtgen (veya harita okuyucular isterse) üçgen şeklinde açılabilir.
Narukawa, AutoGraph’ı 1999 yılında yarattı. Doğruluğu sebebiyle Japonya’da meşhur olmasından ardından 2015 yılında ülkenin lise coğrafya ders kitaplarına dahil edildi.
Peki doğru bir harita geliştirmek neden bu kadar uzun sürdü ve neden sonrasında ders kitaplarına eklenmesi daha da uzun sürdü? Farklı pek çok düz zemin haritasının varlığıyla aynı sebepten aslında: Her birinin farklı amaçlara hizmet etmesi.
Küre soyulup düz bir zemine yatırıldığında göz önüne alınması gerek birkaç şey var: Büyük kara parçalarının kapladığı alanlar, bir diğeri ile kıyaslandığında doğru boyutta mı? Konumlar arası mesafe doğru mu? Tüm şekiller doğru çizilmiş mi?
Genel bir kural olarak, bunlardan birini daha doğru yapmanız, diğerlerinde daha çok batırmanız demektir. Bu üç sorunu aynı haritada çözmek gerçekten çok zordur. AutoGraph bile, her kıtanın kapladığı doğru alanı göstermek için mesafelerin doğruluğundan ve şekillerin doğru olarak çizilmesinden feragat etmek zorunda kalmıştır.
Okulların harita seçimi o olduğu için en ünlü harita olan Mercador haritasını tanımışsınızdır. Bu harita, Hollandalı haritacı Gerardus Mercator tarafından 1569 yılında yaratıldı ve West Wing’in 15 yıl önce kanıtladığı üzere kutuplara yakın kara parçalarının gerçekte olduğundan daha geniş gösterilmesi nedeniyle yaygın bir eleştiriye maruz kaldı.
Fakat Mercator haritasının da bir amacı vardı: Boylam ve enlemlerin düz çizgileri gemilerin okyanuslarda dolaşmasını kolaylaştırdı ve yüzyıllar boyunca yön bulma haritası olarak yaygın bir üne kavuştu.
Peki bu harita okullarda neden tercih edildi? Aslında kimse emin değil fakat 1946’ya dönersek, bazı haritacılar bu haritanın imparatorluk motivasyonları ile ilgili olduğunu çünkü bu haritada Avrupa kıtasının daha büyük ve bu sebeple daha önemli göründüğünü iddia etti.
En azından AutoGraph aynı soruna sahip değil. Sadece herhangi bir ülkenin görece büyüklüğünü vermekle kalmıyor, aynı zamanda Dünya üzerindeki herhangi bir yeri merkez olarak seçmenize ve oranın tam büyüklüğünü görmenize olanak tanıyor.
Çeviren : Özümcan Arslantürk