İki dil arasında kararsız mı kaldınız? Neden ikisi de olmasın?
Dünya çapında bir milyardan fazla insan üç dil biliyor. Eğer siz de bu sınıfa katılmak istiyor fakat İspanyol müziğini sevdiğiniz kadar Fransız sinemasını da seviyorsanız, ilk önce hangisini öğreneceğinizi seçmek zor olabilir. Neyse ki böyle yapmak zorunda değilsiniz.
Duolingo’da öğrenme içeriği baş editörü olarak çalışan Cindy Blanco, “İki dili aynı anda öğrenmek kesinlikle mümkün” diyor. Bu tüyolar, zaman ve gayretle birlikte bir (veya iki) yabancı dilde dilinizin tutulmasını önleyecek.
Dil öğrenirken beyniniz
İnsanların beyni dil öğrenmek üzere yapılanmış. Ana dillerimize daha rahimdeyken sesbilgilerini çekerek, doğduktan sonra ise diğer insanları dinleyip onlarla etkileşim kurarak uyum sağlıyoruz. Nihayetinde bu süreç, kelimeleri anlamlarla ilişkilendirmeye dönüşüyor.
Yaşınız ne olursa olsun yeni bir dil öğrenmek, beyninizin yeni bağlantılar kurmasını gerektiriyor. Çocukların beyinleri bu konuda iyi: Beyinlerinin benzersiz esnekliği sayesinde, yeni deneyimlere kolayca uyum sağlayabiliyorlar. Fakat yaşlandıkça kafalarımız eski esnekliğini kaybediyor ve yeni bir dili anlamak için gereken sinirsel güzergâhların biçimlendirilmesi zorlaşıyor.
ABC Langues‘in eş kurucusu Elizabeth Zackheim, “Yeni bir dil öğrenmek, elinizde bıçakla ormandan geçmeye ve bir yol açmaya benziyor” diyor. “Bu başlangıç aşaması. Sonrasında açık bir yürüyüş yolu ya da toprak yola giriyorsunuz. Bundan sonra yolu açıyorsunuz ve bir noktada akıcılık geniş bir otobana benziyor.”
İki dili aynı anda öğrendiğinizde, ormanda yol açıyorsunuz ama tek güzergâh yerine iki güzergâh oluşturuyorsunuz. Bunun için iki kat disiplin, zaman ve motivasyon gerekiyor.
Ama mümkün: 2020 yılında yürütülen ve International Journal of Multilingualism bülteninde yayımlanan bir çalışmada, eş zamanlı şekilde İngilizce ve Rusça öğrenen Çinli öğrencilerin, sadece İngilizce çalışan bir kontrol grubuna kıyasla İngilizce’de benzer bir yetkinlik kazandıkları bulunmuş.
Halihazırda iki dil bilenler için ise çok daha kolay olabilir çünkü Blanco, bu kişilerin beyinlerinin o “devasa gayreti” zaten gösterdiğini söylüyor. 2017 yılında Bilingualism: Language and Cognition bülteninde yayımlanan bir çalışmada iki dil bilen kişilerin, yeni dilleri tek dil bilenlerden daha hızlı öğrenebildiği ileri sürülüyor.
Hedeflerinize göre bir plan yapın
Blanco, iki dili eş zamanlı şekilde öğrenmede en büyük zorluğun, bunlara çalışacak yeterli zaman ve fırsat bulmak olduğunu söylüyor. Fakat tam olarak ne kadar gayret ve kaynak ayıracağınızı bilmek için öğrenmeyi planladığınız dillerde ne başarmak istediğinizi belirlemeniz gerekiyor.
“Lehçe’de uzman seviyesinde akıcı konuşmak ciddi bir zaman alacaktır fakat seyahat ederken sohbet edebilmek istiyorsanız, bunun için o kadar zaman gerekmez” diyor.
Zaman ve enerjinizi daha verimli ayırıp çalışma planınızın neye benzeyeceğine yönelik daha iyi fikir edinmek için, belli bir dilin anadili İngilizce olan birine ne kadar zor geldiğini anlamak önem taşıyor. Arapça ve Çince gibi dilleri öğrenmek 2.200 saate kadar sürebilse de, ABD Yabancı Hizmetler Enstitüsü İngilizce konuşarak büyümüş iseniz ör. Çekce ve Almanca öğrenmenin sizin için daha kolay olacağını söylüyor. Anadili İngilizce olanlar için öğrenmesi en kolay diller arasında İspanyolca, Fransızca ve Portekizce bulunuyor. Bu dillerde uzman yetkinliğe ulaşmak için 600 ila 750 saat arasında ders ve/veya yoğunlaştırılmış ders gerekiyor.
Biraz yardım alın
Blanco, yeni başlayanlar için yapılandırılmış dil pratiği edinmenin özellikle önemli olduğunu söylüyor; yani öğrenmeye anadilde rehberlik edecek kadar bilgili biri gerekiyor. Bu sayede kasıtlı şekilde farklı telaffuzlara, kelime haznesi ve dilbilgisine maruz kalacaksınız.
Bunu da özel bir öğretmen bularak ya da haftalık derslere (bizzat veya uzaktan) katılarak yapabilirsiniz. Bu yapılandırılmış uygulamada tamamlayıcı olarak ise kendi kendinize çalışabilir, dilbilgisi çalışma kitaplarında soru çözebilir ve Babbel, Mondly ya da Duolingo gibi dil öğrenme uygulamalarını deneyebilirsiniz (hepsi Android’de, iOS’ta ve internet üzerinde mevcut).
Eğer her iki dilde de doğrudan tam gaz gitmek fazla göz korkutucu geldiyse, Zackheim karışıma başka bir dil eklemeden önce bir dilde temel dilbilgisi ve kelime haznesi kazanmanın daha kolay olabileceğini söylüyor. Bu durum, Fransızca’nın üzerine eklemeden önce birkaç ay İspanyolca’nızı geliştirmeye odaklanmak gibi bir şey olabilir.
Yoğun kültürel pratiği unutmayın
Maalesef pek çoğumuzun dilbilgisi ders kitaplarına veya saatlerce uzunluktaki dil kurslarına ayıracak fazla zamanı yok. Yapabildiğiniz zaman farklı türde öğrenme fırsatlarını bir araya getirmeniz bu yüzden önemli.
“Cidden haftada birkaç gün o dilde faaliyetler yapmanız gerekiyor” diyor Blanco. “Eğer spor salonuna giden biriyseniz, öğrendiğiniz dilde bir çalma listesi yapın. Bunu dinlediğiniz ve bir şekilde kullandığınız sürece, dil becerilerinin oluşmasına yardımcı olacaktır.”
İstediğiniz dillerde podcast dinleyebilir, altyazılı film veya TV şovları izleyebilir, kitap okuyabilir veya dil mübadelelerine katılabilirsiniz. Yoğun kültürel eğitimin bir faydası da, pek çalıştığınız zamanki gibi çaba istemiyor gibi gelmesidir.
İki dil öğrenmek çok zor bir şeymiş gibi gelebilir fakat zorluğuna veya ne kadar süreceğine odaklanmak yerine, bunun yeni dünyalara nasıl kapı açtığını düşünün.
“İzleyecek iki kat film, hazırlayacak iki kat çalma listesi veriyor size” diyor Blanco. “Ayrıca iletişim kuracağınız iki kat insan.”
Yazar: Amanda Svachula/Popular Science. Çeviren: Ozan Zaloğlu.