Irkçı Tutumlar ile İklim Değişikliği İnkârı Arasında Hiç Bilmediğimiz ve Rahatsız Edici Bir Bağlantı Var

0

Burada çok yanlış giden bir şeyler var.

İklim değişikliği inkârının ardındaki itici güçler, daha önce düşündüğümüzden çok daha karmaşık gibi görünüyor. Yapılan yeni bir araştırmada, “ırksal bir taşmanın” bulgularına ulaşıldı; yani burada ırkçı tutumlar, iklim değişikliği üzerinden şüphecilikle bağlantılı duruma geliyor.

Obama’nın başkanlığı esnasında iklim değişikliğine yönelik tutumların incelendiği yeni bir çalışmada, beyaz Amerikalıların başkanlık esnasında iklim değişikliği konusunda önemli miktarda daha az endişeli hale geldiği ve beyaz ırkçı tutumların, iklim değişikliği inkarını körüklemeye yardımcı olabildiği bulundu.

Çalışmanın ardındaki isim, DePauw Üniversitesinde çalışan siyasi bilimci Salil Benegal, Sierra sitesine şöyle söylüyor: “Çalışmada, ırkın; bütün çevresel yaklaşımların en önemli tek bileşeni olduğunu veya ille de çok büyük bir bileşen olduğunu iddia etmeye çalışmıyorum”

“Ancak bu, dikkat etmemiz gereken önemli bir şey.”

Benegal, iklim değişikliği üzerindeki görüşlerle ilişkilendirilebilecek ırkçı tutumların boyutunu sorgulamak için, Obama’nın başkanlık süresi esnasında kamuoyundaki eğilimleri inceledi.

Obama hem Afrika’nın ilk siyahi başkanıydı, hem de kendi başkanlığı süresince çevresel sorunların ünlü bir avukatı haline gelmişti. Bu yüzden Benegal, Obama’nın başkanlık koltuğunda geçirdiği sürenin, günümüzde iklim üzerinde yaşanan çatlak haldeki tartışmayı ne derece etkilemiş olabileceğini incelemeye karar verdi.

Benegal, Think Progress sitesine şöyle konuşuyor: “Konu üzerindeki kutuplaşma arttı ve bu, yaptığım araştırmada bir süredir incelediğim şeylerden birisiydi; bu kutuplaşmanın kökündeki bazı sebeplerin ne olduğunu çözmeye çalışıyordum.”

Benegal, Pew araştırma şirketi tarafından 2006 ile 2014 yılları arasında yürütülen ve ulusu temsil niteliği taşıyan anketleri analiz etti. Bu anketlerde katılımcılara sorulan diğer soruların yanında, katılımcılardan iklim değişikliğinin ne kadar ciddi olduğunu belirlemeleri istenmişti.

Siyasi taraftarlık, ideoloji ve eğitim gibi etmenlerin oluşturması beklenen etkiler hesaba katıldıktan sonra; verilerin gösterdiğine göre, beyaz Amerikalıların Obama’nın başkanlığı sırasında iklim değişikliğini çok ciddi bir sorun olarak görme ihtimalleri yüzde 18 azalmıştı (veriler, kendilerini siyah Amerikalı olarak tanımlayan kişilerin görüşleriyle karşılaştırıldı).

Bu ırksal fikir ayrılığının ardında bulunan sebepler hipotez şeklinde kalmaya devam etse de, Benegal, yüksek seviyelerde ırksal önyargı barındıran beyaz seçmenlerin, Obama ile iklim değişikliğini ve bununla ilişkili politikaları ilişkilendirmelerinin mümkün olduğunu öne sürüyor.

Benegal bunun ihtimalini sınamak için, Amerikan Ulusal Seçim Çalışmaları (ANES) tarafından toplanan verilere bakmış. Bu verilerde seçmenlere, 1960’lı yıllardan beri Afrikalı Amerikalılara yönelik ırksal içerleme seviyelerinin ölçüldüğü sorular sorulmuş ve son zamanlarda da seçmenlerin iklim değişikliği üzerindeki görüşlerine dair sorulara yer verilmiş.

ANES verilerinin gösterdiğine göre, beyaz Cumhuriyetçi seçmenler arasında ırksal içerleme arttıkça, bu kişilerin iklim değişikliğinin meydana geldiğini veya iklim değişikliğinin insanların faaliyetleri dolayısıyla gerçekleştiğini kabul etmeme ihtimalleri önemli oranda artmış.

“Irksal içerleme ölçeğinin, insanların bilimsel fikir birliğini kabul edip etmediklerini tahmin etmede inanılmaz derecede önemli olduğunu buldum” diyor Benegal.

Araştırmacının görüşüne göre bu iki etmen, Benegal’in “ırksal taşma” olarak adlandırdığı şeyin kanıtı. Irksal taşmada, ırksal kimlik ve iklim değişikliği konusundaki endişe, iki dönemlik başkanlık süresi esnasında bir şekilde bir araya gelmiş.

“Belirli seçmenler Obama ile bir konuyu bağdaştırınca, doğal olarak Obama’yı bu ırksal objektif üzerinden görüyorlar ve kendisinin ilişkilendirildiği neredeyse her şeyi, hemen ırksal bir mesele türü şeklinde görüyorlar” diyor Benegal.

Bu iddia hipotez şeklinde kalsa da, araştırmacılar siyasi arenada bu türden taşma etkilerini ilk kez gözlemlemiyor. Benegal kendi tezinde, bunun daha önce sağlık hizmetleri, göçmenlik ve sosyal refah gibi bağlamlarda da tartışıldığını açıklıyor.

Dünyanın şu an iklim değişikliği sebebiyle karşı karşıya kaldığı devasa zorluklar göz önüne alındığında, inkâr kampında karşımıza çıkan hareketsizliği açıklamaya yardımcı olabilecek her bilgi değer taşıyor.

“Bence önemli olan şey, ırksal tutumların ve taraftarlık kimliğinin, sayıları giderek artan meseleler ile daha fazla hizaya girdiğini ve el ele gittiğini anlamaktır” diyor Benegal Sierra‘ya.

“Bu öğeler arasındaki etkileşimlerin daha sık farkına varıyoruz.”

Bulgular Environmental Politics bülteninde sunuldu.

 

 

 

 

ScienceAlert

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz