AMA ÇOK DAHA ZEKİCE
Yaklaşık 60 yıldır, James Bond sürekli düşmanlarının kurşunundan kaçtı, küresel savaşlara müdahale etti ve birçok bombayı da devre dışı bıraktı. Ama aynı zamanda çocuklara sigarayı denemeyi teşvik etmiş de olabilir.
Otago Üniversitesi halk sağlığı bölümünde çalışmalar yapan Nick Wilson ‘’Bilimsel olarak, filmlerde sigara içmenin ergenlerin sigara içmesi ile ilintili olduğu bilinmektedir. Genel olarak Bond filmlerinde, hem kahraman olan Bond karakterinin hem de o cazibeli kadın karakterlerinin de sigara içmesinin bu duruma sebep olması büyük olasıdır.’’ görüşünü savunuyor.
Bond’un sigaraya olan eğilimini ölçmek için Wilson, James Bond’un 24 filmini izledi.1962 yapımı olan filmi ‘’Dr. No’’ ile başlayan Bond, burada Amerika’nın uzay hırslarını radyo ışınlı bir silahla raydan çıkarmaya çalışan düşmanla yüzleşir. Wilson filmlerde, Bond ve kadın karakterlerin sigara içtiğini ve sigarayla ilişkili casus cihazları kullanıldığını (örneğin, ölümcül bir duman yayan cihaz) buldu.
Wilson yalnızca bir Bond filminin -2006 yılındaki Casino Royal– sigara içmesinden doğan imaj tamamen yoktu. Fakat Wilson’ın çalışması, Bond’un sigara içmesinin on yıllar boyunca azaldığı olarak Tobacco Control dergisinde yayınlandı. Gerçekte, Bond’un kendisi 2002 yılından beri sigara içmedi. Sigara içmeyle ilgili silahların ve cihazların kullanımı ekranda daha az görülür oldu.
James Bond GIF – Find & Share on GIPHY
Bond, en çok sigarayı 1960’larda içti ve bu sigara içtiği filmlerin %83’ünü oluşturuyor. Sigara içtiği zaman, ona ulaşmada az zaman harcıyordu. Ortalama bir filmde 19 dakika sigara dumanını içine çekiyordu. Ancak 1980lerden itibaren, filmlerin sadece %40’ında sigara içti ve 1990’lar boyunca hiç yakmadı.
Wilson’ın değindiği gibi bu eğilim oldukça ‘’olumlu’’. Ancak çok sayıda genç izleyici, Bond’un düşmanları tarafından havalı tavırlar karşısında hala Bond filmlerinde bazı sigara içme görüntülerine maruz kalmaktadır. Çalışmaya göre, en yakın film ‘’Spectre (2015)’’ Amerika Birleşik Devletleri’ ndeki 10 ile 29 yaş arasındaki çocuklar üzerinde 261 milyon ‘’tütün gösterimi’’ (tütün olayları salon gösterimlerinde çarpılır) yaptı. 200 milyon dolar, yerel gişe satışlarında kazanılan dolardan daha fazla tütün gösterimi demektir.
Sigaranın yüksek dozlarda gençler üzerinde bıraktığı bu intibalar çok önemli bir yere sahipti. 2016’ daki bir rapora göre, ABD Dışişleri Bakanı, ekranda sigara içmeye maruz kalan gençlerin sigaraya başlaması, en az maruz kalanlara göre oranı iki kat fazlaydı.
Smoking GIF – Find & Share on GIPHY
Bond’un sigaradan uzaklaşması, onun kadın kahramanlarının sigaradan uzaklaşması demek değildi. Bir ‘’Bond Kızı’’, Bond’a uygulanan yasağın üzerinden 10 yıl sonra 2012 yılının ‘’Skyfall’’ filminde içti. Wilson, 1990’lı ve 2000’li yıllarda altı filmlik bir çekimserliğe rağmen Bond’un ortaklarının yaklaşık %20’sinin onlarca yıldır sigara içtiğini keşfetti.
Wilson’a göre, Bond için özellikle cinsel birleşme sonrası pasif içiciliğe maruz kalma kaygısı ortaya çıkıyor. ‘’Bir partneri, Bond’un göğsüne koyduğu kül tablası kullandı’’ diye ekleyen Wilson pasif içiciliğin belli bir durumdaki örneğini veriyor. Fakat Wilson, Bond’un sağlık risklerini görecek kadar partnerleriyle vakit geçirmediğini çünkü çoğunun kısa hayatlar yaşadığını kabul ediyor. Wilson, Bond’un cinsel partnerleri arasında “şiddetten ölüm” oranının yaklaşık %30 olduğunu belirtti.
‘’Spectre’’ filminde Bond’un sigara içmemesine rağmen genç zihinleri sigara içmeye teşvik eden her şey sorunludur. Çünkü kötü olan, daha fazla bilim adamının sigara içmeye başlamasıdır. Los Alamos Ulusal Laboratuvarı tarafından yapılan yeni bir araştırmada her 50 sigaranın, her akciğer hücresinde ekstra bir DNA mutasyonu oluşturulmasıyla sonuçlandığı bulundu. Bir günlük sigara içenler için, her akciğer hücresinde her yıl 150 ekstra mutasyon demektir ki bu da Amerikalıları diğer kanserlerden daha çok öldüren akciğer tümörleri için korkunç olasılıklar anlamına geliyor.
Mutasyon çalışmasının yazarlarından biri olan Ludmil Alexandrov, New Scientist ’e ‘’Sigara içmek, Rus ruleti gibi: oynadıkça mutasyonların doğru genlere çarpma oranı yükselir ve kansere yakalanmanız kaçınılmaz olur.’’ açıklamasında bulundu.
Fakat Bond gibi bazı genç bireylerin son yıllarda daha az sigara içtiği görülmüştür. Her ne kadar kesin ve net olmasa da Wilson, ‘’Son on yılda gelişmiş ülkelerde gençlerin sigara içmesi konusunda bir düşüş var.’’ diye belirtmiştir. Sigara vergilerinin pahalıya mal olabilirliğini ya da çevrenin sigara içmenin artık havalı bulmadığını önerisini getiriyor.
Belki Bond da aynı şeyi düşünmeye başlamıştır. 1997’de karakteri bunu uygulamaya başladığında (geçici olarak), sigarayı ‘’pis bir alışkanlık’’ olarak nitelendirildi.
Daha önceki sigara alışkanlığı, o sıralardaki aklındaki varoluşsal sıkıntıların baskısı ile açıklanabilir: altmış yıl boyunca, birlikte olduklarının %15’i öldürmeye, yaralamaya ya da yakalamaya çalıştı. Siz de bu durumda muhtemelen stresli olurdunuz. Belki de Bay Bond da yogayı denemeli ya da ajan olmamalı.
Çeviren: Sercan Kule