James Webb’den Uzak Bir Dünyanın İlk Doğrudan Fotoğrafı

1
Yukarıdaki görüntüde HIP 65426 b, James Webb Uzay Teleskobu'ndan görüldüğü şekliyle farklı kızılötesi ışık bantlarında yer alıyor: Mor renkli görüntü NIRCam aygıtının 3,00 mikrometredeki görüntüsünü gösterirken, mavi tonlar NIRCam aygıtının 4,44 mikrometredeki görüntüsünü, sarı MIRI aygıtının 11,4 mikrometredeki görüntüsünü ve kırmızı da MIRI aygıtının 15,5 mikrometredeki görüntüsünü gösteriyor. Bu görüntüler, Webb'deki farklı aygıtların ışığı değişik şekillerde yakalaması sebebiyle farklı görünüyor. Aygıtların her birinde bulunan ve koronagraf adı verilen bir grup maske, ana yıldızın ışığını engelleyerek gezenin görülebilmesini sağlıyor. Her bir görüntüdeki ufak beyaz yıldız, ışığı koronagraflar ve görüntü işleme yardımıyla çıkarılan ana yıldız HIP 65426'nın konumunu ifade ediyor. NIRcam görüntülerindeki bar şekilleri ise sahnedeki cisimler değil, teleskobun optik cihazlarının meydana getirdiği yapılar. Görüntüler: NASA/ESA/CSA, A Carter (UCSC), ERS 1386 takımı ve A. Pagan (STScI)

NASA, Avrupa Uzay Ajansı (ESA) ve Kanada Uzay Ajansında çalışan gökbilimciler, James Webb Uzay Teleskobu’nu kullanarak bir ötegezegenin ilk doğrudan fotoğrafını yakaladılar. Ötegezegen adıyla da bilinen bu gezegenler, Güneş sistemimizin dışında bulunuyor.

Şu an bu gözlemlerden elde edilen yeni verileri analiz eden araştırmacılar, bulguların detaylı şekilde yayımlanacağı bir makale üzerinde çalışıyorlar. Bulgular şimdilik baskı öncesi haliyle yayında. Fakat Webb’in yakaladığı ilk ötegezegen görüntüsü, gelecekte uzak dünyaların incelenmesine yönelik olasılıklara işaret ediyor.

JWUT, Dünya’dan 385 ışık yılı kadar uzakta yer alan ve HIP 65426 b adı verilen yaşanılmaz bir gaz devinin görüntüsünü yakalamış. Gezegenin kütlesi Jüpiter’in (Güneş sistemimizin en büyük gezegeni) altı ila 12 katı kadarken, gökbilimciler yaptıkları gözlemlerin bu tahmini daraltmaya yardımcı olacağını düşünüyor. 4,5 milyar yaşındaki Dünya ile karşılaştırıldığında, HIP 65426 b yalnızca 15 ila 20 milyon yıl yaşında. Dolayısıyla halen genç bir gezegen.

Exeter Üniversitesinde çalışan ve uluslararası çaptaki büyük bir işbirliğiyle yapılan yeni gözlemlere öncülük eden yardımcı fizik profesörü Sasha Hinkley, NASA’nın blogunda şöyle aktarıyor: “Bu sadece Webb için değil, genel anlamda gökbilim için de dönüştürücü bir an.”

NASA/ESA/CSA tarafından yayımlanan görüntü, ötegezegeni dört farklı ışık filtresiyle gösteriyor. JWUT, insan gözünün aksine evreni kızılötesi ışıkta görebiliyor. Bu sayede gökbilimciler, bir ötegezegenin kütlesi ve sıcaklığını daha hassas şekilde ölçüp uzaktaki bir gezegenin atmosferinde dolaşan bulutları bile tespit edebiliyorlar. Gelecekte yapılacak gözlemler için yol gösteren bu kızılötesi ışık, ötegezegenlerle ilgili hiç olmadığı kadar bilginin ortaya çıkarılmasını sağlayacak.

JWUT’nin Yakın Kızılötesi Kamerası (NIRCam) ve Orta Kızılötesi Aygıtı’nda (MIRI) koronagraflar (taççeker) bulunuyor. Bu ufak maske grupları, yıldızın ışığını engelleyerek teleskobun HIP 65426 b gibi belli ötegezegenlerin doğrudan görüntülerini almasını sağlıyor. NASA’nın on yıl içinde fırlatılması beklenen Nancy Grace Roman Uzay Teleskobu’nda ise çok daha gelişmiş bir koronagraf yer alacak.

“Webb’deki koronagraflar, ana yıldızın ışığını çok etkileyici şekilde baskıladı” diyor Hinkley.

Bu özel görüntü gökbilimciler için yeni bir şey olsa da, HIP 65426 b öyle değil. Ötegezegen ilk olarak 2017 yılında Avrupa Güney Gözlemevinin (ESO) Şili’de bulunan Çok Geniş Teleskop’unda yer alan SPHERE aygıtıyla tespit edilmiş. Bu yer tabanlı teleskop, ötegezegenin görüntülerini ışığın kısa kızılötesi dalga boylarını kullanarak almış. Daha uzun kızılötesi dalga boylarını yakalayabilen JWUT, Dünya atmosferinin kızılötesi dalga boyunda parlaması sebebiyle yer tabanlı teleskopların her zaman göremeyebildiği bazı yeni detayları ortaya çıkarıyor.

Şimdiye kadar 5.000’den fazla ötegezegen keşfedilse de, bu gezegenlerin doğrudan görüntülerini almak inanılmaz derecede zor. Ötegezegenler, tıpkı Dünya’nın Güneş etrafında döndüğü gibi bir yıldızın etrafında dönüyor ve bu yıldızlar, gezegenlerden çok daha parlak oluyor. NASA’ya göre HIP 65426 b, yakın kızılötesi dalga boyunda ana yıldızından 10.000 kat ve orta kızılötesinde ise birkaç bin kat daha sönük duruyor.

JWUT’nin optik sistemi ışığı farklı optik cihazlar yoluyla dönüştürdüğünden, HIP 65426 b’den gelen ışık filtre görüntülerin her birinde biraz daha farklı görünüyor.

Santa Cruz – California Üniversitesinde çalışan ve görüntülerin analizine öncülük eden doktora sonrası araştırma görevlisi Aarynn Carter, NASA’nın basın bülteninde “Bu görüntüyü elde etmek, uzayda define aramak gibi” diyor. “İlk başta tüm görebildiğim şey yıldızdan gelen ışıktı. Fakat görüntüyü titizlikle işleyerek, bu ışığı kaldırıp gezegeni ortaya çıkarabilmiştim.”

Bir ötegezegenin uzaydan alınan ilk doğrudan görüntüsü olmasalar da, HIP 65426 b’nin bu görüntüleri JWUT’nin heyecan verici keşif yolculuğunda olabileceklere işaret ediyor.

“Bana göre en heyecan verici olanı, daha yeni başlamamız” diyor Carter. “Çok daha fazla ötegezegen görüntüsü yakalayacağız ve bunlar, söz konusu gezegenlerin fiziği, kimyası ve oluşumuyla ilgili genel bilgilerimizi şekillendirecek. Hatta önceden bilinmeyen gezegenler bile keşfedebiliriz.”

 

Yazar: Laura Baisas/Popular Science. Çeviren: Ozan Zaloğlu.

1 Yorum

  1. Simdi bu durumda 1 lira 18 dolar olur herhalde yani diyecegim su ki biz amerika ve avrupaya karsi onsekiz kat fazla zenginlesecegiz tepsi tersine donmustur

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz