Fakat bu işi çözerseniz 53 milyon dolar sizi bekliyor.
Fosil yakıtlara olan bağlılığımız ve onları yakmanın oluşturduğu karbondioksit, iklim değişikliğinin en önemli etmenlerinden biri oldu. Ancak etkileri tersine çevirmek, tüm fazladan CO2’yi havadan ayırmak kadar basit değil. Almanya’daki Potsdam İklim Etkisi Araştırması Enstitüsü’nde çalışan araştırmacıların söylediğine göre, çözülen karbondioksit yüzünden gezegenin okyanusları hâlâ artan bir şekilde zarar görecek.
Ve ilk önce havadaki karbondioksit seviyelerini yapay olarak azaltmanın bir yolunu bulabileceğimiz farzediliyor. Pek çok bilim insanı bu bulmaca üzerinde çalışıyor fakat muhtemel olarak etkili teknolojilerin tümü, hâlâ geliştirilme aşamasında (Girişimci Sir Richard Branson, etkili bir çözüm sunabilecek ilk takıma 25 milyon Sterlin sözü veriyor). Eğer dünya ülkeleri CO2 çıkışlarını önemli ölçüde azaltmayı kabul etmede başarısız olursa, bunun bir ‘B Planı’ olması düşünülüyor.
Çalışmanın baş yazarı Sabine Mathesius, bir basın bülteninde şöyle konuşuyor:
“Jeomühendislik önlemleri, kanun yapıcıların ya CO2 salınımlarını kesmede anlaşmaya varamaması ya da güç sistemlerimizi dönüştürmeyi geciktirmeleri durumunda, tehlikeli iklim değişikliğinden kaçınmak için bir son başvuru türü olarak tartışılıyor. Ancak, okyanuslara bakınca görüyoruz ki bu yaklaşım büyük tehlikeler içeriyor… Atmosferdeki CO2 sonradan endüstri öncesi yoğunluğa kadar azaltılsa bile, okyanuslardaki asitler endüstri öncesi seviyeden hâlâ dört kat daha yüksek olabilir. Atmosfer ile dengeye geri dönmek birçok yüzyıl alacaktır.”
Diğer bir deyişle, Sir Richard’ın ödülü kazanılsa bile bu, dünya okyanuslarının ve onlara bel bağlamış su altı yaşam yapılarının gördüğü onarılamaz zararı önlemek için yeterli olmayabilir. Nature Climate Change bülteninde yayınlanan çalışma, ilk olarak havaya salınan CO2 miktarını sert bir şekilde kesmenin, verilen önemli hasarı durdurmanın tek yolu olduğunu söylüyor; deniz ekolojisi yavaş bir hızda hareket ediyor ve uzun dönemli değişimler, teknolojik olarak ne kadar geliştiğinin önemi olmaksızın hızlı onarım tedbirleri ile kolayca geri döndürülemez durumdalar.
Potsdam Enstitüsü’nün yöneticisi, eş yazar John Schellnhuber şöyle ekliyor: “Okyanusun derinlerinde, bu yüzyılın CO2 kirlenmesinin kimyasal yankısı binlerce yıl sürecek. Eğer salım azaltma tedbirlerini 2°C hedefi ile zamanında aynı doğrultuda yerine getirmezsek, bildiğimiz şekliyle okyanus yaşamını koruyamayabiliriz.”
Araştırmacılara göre mercanlar ve kabuklu deniz hayvanları özellikle tehlikede. Bu durum, su altı tabiatının dengesini ve onlara bel bağlayan besin zincirini tamamen değişterecektir.
Yine de bu, karbon giderme yöntemlerinin iklim değişikliğinin etkilerini tersine çevirmeye yardımcı olan bir yöntem olarak sürdürülmemesi gerektiği anlamına gelmiyor. Fakat gezegenin duyarlı ekolojik dengesini ayarlama konusunda güvenilmez nitelik taşıyorlar. Tüm salımları kaynaklarında azaltmak, hâlâ ilk öncelik olmalı.
ScienceAlert