İnsanlar, diğer maymunlara göre bazı yönlerden önemli farklılıklar taşıyor. Bu farklılıklar arasında, tükettiğimiz kalori miktarının yaklaşık çeyreğini kullanan ve çok daha büyük olan beyinlerimiz de bulunuyor. Fakat büyük ve enerji bakımından masraflı olan beyinlerimize hangi beslenme şeklinin olanak sağladığını ortaya çıkarmak kolay olmamış. Uluslararası bir araştırma takımı ise bu alanda yapılan çeşitli çalışmaların bulgularından faydalanarak, 2015 yılında bir kuram ortaya atmış: Beslenme düzenlerine nişastalı yiyecekleri de dahil eden ilk insanlar, daha büyük beyinlerin ihtiyaç duyduğu enerji desteğini kazanmışlar.
İnsan salyasında bulunan amilaz enzimi, nişastaların ayrıştırılmasına yardımcı oluyor. Çoğunlukla yüksek lifli, düşük karbonhidratlı bitkisel gıdalar tüketen primat akrabalarımızla kıyaslandığında, insanlar amilaz geninin çok daha fazla kopyasını barındırıyor. Bu durum, karbonhidratları daha iyi parçalamamızı ve oluşan bu fazladan enerjiden yararlanmamızı sağlamış. Çalışmanın yazarlarına göre bu adaptasyon zamanla yayılmış ve yaklaşık 800.000 yıl önce insan beyinlerinin büyümesini sağlamış. Üstelik yiyecekleri pişirmeye başladığımız zaman, vücudun nişastalı sebzeleri ayrıştırması ve içindeki kalorileri çıkarması çok daha kolay hale gelmiş.
Günümüzde beyinlerimiz, tükettiğimiz kalorilerin yaklaşık çeyreğini kullanıyor. Çalışmanın yazarlarına göre karbonhidratlar olmasaydı, böyle bir şey mümkün olmazdı.
Alandaki diğer bilim insanlarına göre bu görüş kulağa mantıklı geliyor fakat bir araştırmacı, belirlenen tarihin yeterince hassas olmadığını söylüyor. Buna rağmen, karbonhidratsız taş devri diyeti yanlılarının diyetlerine yeniden biraz nişasta eklemesi gerekebilir.
Çalışma Quarterly Review of Biology bülteninde yayımlandı.
Yazar: Alexandra Ossola/Popular Science. Çeviren: Ozan Zaloğlu.
Karbonhidratlar daha cok kaslarin gelismesi yardimcidir