Kılıç Dişli Kediler Kükremek Yerine Mırlamış Olabilirlerdi

0
Bir kılıçdişli kaplan tasviri. Bu yırtıcıların nesli yaklaşık 8.000 ila 10.000 yıl önce tükenmiş. Canlandırma: Adam Hartstone Rose

Buzul çağında yaşamış görkemli kılıç dişli kaplan nasıl ses çıkarırdı? Kılıç dişli kedilerin mırladığını mı yoksa güçlü bir şekilde kükrediğini mi araştıran bilim insanları, kılıç dişli kaplanın boğazındaki küçük kemiklerin mırlama sesi çıkarmaya yaramış olabileceğini keşfetmişler. Araştırmacıların bulguları iki gün önce Journal of Morphology bülteninde yayımlandı.

Günümüzdeki kediler, farklı şekilde ses çıkaran iki alt familyaya ayrılıyor. Aslanların, jaguarların ve kaplanların içinde bulunduğu “büyük kediler” (Pantherinae) genelde kükrüyor. Evcil kedilerin, oseloların, vaşakların ve pumaların yer aldığı “küçük kediler” (Felinae) ise mırlıyor. Kükreyen kedilerde, larinksi (gırtlak) çevreleyen yapılar genelde mırlama sesi oluşturacak kadar sert değil.

North Carolina Eyalet Üniversitesinde çalışan biyolog ve makalenin eş yazarı Adam Hartstone Rose, “Evrimsel açıdan konuşursak kılıç dişler, kedilerin aile ağacından öbür modern gruplara göre daha önce ayrılmış” diyor. “Bu durum ise aslanların ev kedileriyle, kılıçdişli kedilerden daha yakın akraba olması anlamına geliyor.”

Seslendirme kemiklerle değil, gırtlakla ve boğazdaki yuşumak dokuyla yapılıyor. Fakat anatomistler bu dokuları yerlerinde tutan ve hyoid adı verilen kemiklerin, mırlayan ve kükreyen kediler arasında hem sayı hem de boyut bakımından farklılık gösterdiğini belirlemiş.

“İnsanlarda sadece bir tane hyoid kemiği varken, mırlayan kedilerde zincir halinde birbirine bağı dokuz tane ve kükreyen kedilerde ise yedi tane var” diyor eş yazar ve doktora öğrencisi Ashley Deutsch. “Bu kayıp kemikler hyoid yapısının üstüne doğru, kafatasına bağlandığı yerin yakınında konumlu.”

Araştırma takımına göre kılıçdişli kaplanların hyoid yapılarında sadece yedi kemik var fakat şekilleri ve boyutları, bazı mırlayan kedilerin kemiklerine çok benziyor. Eğer seslendirme bu hyoid yapısındaki kemik sayılarıyla alakalıysa, o halde kılıçdişliler kükremiştir. Fakat şekil ile ilgili bir durumsa mırlamış olabilirler.

“Kılıçdişlerin sadece yedi kemikleri olduğu için kükrediklerini iddia edebilirsiniz fakat hikayenin hepsi bu değil.” diyor Hartstone Rose. “Anatomileri ilginç. Mırlayan kedilerde bulunan fazladan kemikler onlarda yok ancak hyoid kemiklerinin şekil ve boyutu belli. Bazılarının şekli daha çok mırlayan kedilerin kemiklerine benziyor ama çok daha büyükler.

Araştırma takımına göre eğer bu kayıp kemikler (epihyoid kemikleri) farklı seslendirmelerin anahtarıysa, o halde bunlara en yakından bağlı kemiklerin mırlayan ve kükreyen kedilerde farklı görünmesi gerekir. Bu kemiklerin şekli aslında mırlayan kedi çeşitlerindeki kemik şekillerine çok benziyor.

Araştırma takımı, thyrohyoid ve basihyoid kemikleri gibi ses yoluna daha yakın olan kemiklerde daha fazla şekil değişikliğine rastlamış. Bu kilit hyoid kemiklerin şeklinin mırlayan kedilerdeki kemiklerin şekline benzemesi, bir aslan gibi kükremek yerine bir kedi gibi mırladıklarını gösteriyor olabilir. Fakat durum hâlâ bir miktar tarih öncesine ait bir gizem niteliğinde.

“Belki de en muhtemel olan şey, hyoidlerin boyutunun seslendirme perdesinde bir rol oynaması” diyor Deutsch. “Smilodon günümüzdeki en büyük kediler kadar iri olmasa da, hyoid kemikleri yaşayan diğer akrabalarında bulunan hyoid kemiklere göre önemli derecede büyükmüş. Bu yüzden belki de en büyük kaplan ve aslanlardan bile daha derin seslendirme yapmış olabilirler.”

 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz