Kışın Daha Çok Sivrisinek Görmeye Hazır Olun

0
Fotoğraf: Jeny/Pixabay

Dünyanın pek çok bölgesinde sivrisinekler, yaz mevsiminde yaygın görülen bir baş belası.

Fakat Florida Üniversitesi’nde yürütülen yeni çalışmaya göre bu hastalık yayan böcekler, iklim değişiminin ön saflarında bulunan yerlerde, günün birinde yıl boyu görülen bir sorun halini alabilir.

Florida Üniversitesi yaban hayatı ekolojisi ve koruma bölümünde yardımcı profesör olan eş yazar Brett Scheffers, şöyle aktarıyor: “Sivrisinekler, tropik bölgelerde yıl boyu faaliyet gösteriyor. Fakat dünyanın geri kalanında durum böyle değil. Tropik bölgelerin dışındaki kış sıcaklıkları, sivrisineklerin çiftduraklama (diyapoz) adı verilen bir çeşit kış uykusuna girmesine sebep oluyor. Bu sivrisinekleri ‘soğuk sınırlı’ şeklinde adlandırıyoruz çünkü bu düşük sıcaklıklar, sivrisineklerin faaliyetlerini kısıtlıyor”

“Ancak iklim değişimiyle beraber yazların uzamasını ve kışların da kısalıp ısınmasını bekliyoruz. Bu durum, soğuk sınırlı sivrisinekler için ne anlama gelecek? Buna nasıl cevap verecekler?” diyor Scheffers.

Çalışmanın yazarları bu soruları cevaplamak üzere, alttropik ve ılıman iklimler arasındaki ayırıcı hatta yer alan Gainesville şehri ve civarından toplanan sivrisinekler ile deneyler yürütmüş. Çalışma Ecology bülteninde yayımlandı.

Araştırmacılar, yılın farklı zamanlarında toplanan sivrisineklerin sıcaklık değişimlerine verdiği tepkileri karşılaştırmışlar.

“Çalışmamızdaki sivrisineklerin ‘plastik’ adını verdiğimiz nitelik taşıdığını bulduk; yani dayanabildikleri sıcaklık aralığı, yılın farklı zamanlarında bir lastik gibi uzayıp kısalıyor” diyor Scheffers.

Araştırmacılar gece sıcaklıklarının halen düşük olduğu ve gündüz sıcaklıklarının yükselmeye başladığı ilkbaharda, sivrisineklerin daha geniş bir sıcaklık aralığına tolerans gösterdiğini keşfetmişler. Günlük sıcaklıkların yüksek olduğu yaz mevsiminde ise bu aralık daralmış. Sıcaklıkların düşmeye başladığı sonbaharda, aralık yeniden genişlemiş.

“Buna göre iklim değişimi sonbahar ve kış aylarını daha sıcak hale getirdikçe, daha ılıman bölgelerdeki sivrisinekler de bu zamanlarda daha faal olmaya hazırlıklı durumda” diyor Scheffers.

Çalışmayı Scheffers’in laboratuvarında doktora sonrası araştırma görevlisiyken yürüten birinci yazar Brunno Oliveira şöyle aktarıyor: “Elde ettiğimiz sonuçların gösterdiği üzere popülasyonlar ve türlerin devam eden iklim değişimine nasıl dayandığını daha iyi anlamak için, yılın farklı zamanlarında türlerin ısıya verdiği tepkileri ölçmemiz gerekiyor”

Şimdi Davis – California Üniversitesi’nde doktora sonrası araştırma görevlisi olan Oliveira, “Bu bilgiler, bir türün müsamaha gösterebildiği sıcaklık aralığını daha doğru temsil etmemize yardımcı olacak” diyor.

Araştırmacılar, deney için Gainesville ve yakındaki FÜ Gıda ve Tarım Bilimleri Enstitüsü’nün (IFAS) Ordway-Swisher Biyolojik İstasyonu civarındaki 70’den fazla bölgeden sivrisinek toplamış. Şehrin yaklaşık 32 kilometre doğusunda yer alan bu istasyon, 3.850 hektarlık bir araştırma ve koruma bölgesi.

Bilim insanları, sivrisinekleri karbondioksit gazı yayan özel tuzaklarla cezbetmiş. İnsanlar ve hayvanlar, nefes aldıkları zaman da bu gazı dışarı veriyor. Güçlü bir karbondioksit kokusu, sivrisinekler için yakınlarda bir yemek olması anlamına geliyor.

Araştırmacılar bu tuzaklar ile 18 türü temsil eden 28.000’den fazla sivrisinek yakalamış. Bu koleksiyondan, laboratuvarda test edilmek üzere rastgele 1.000 kadar sivrisinek örneği seçilmiş.

Sivrisineklerin her biri, sonrasında bir su banyosuna konulan küçük şişelere yerleştirilmiş. Araştırmacılar suyun sıcaklığını zamanla değiştirerek, şişelerin içerisindeki sıcaklığı artırıp azaltmışlar. Bilim insanları her bir sivrisineğin faaliyetini izlemiş ve sivrisineklerin ne zaman inaktif hale geldiğine dikkat etmişler. Bu durum ya üst, ya da alt sıcaklık eşiğine ulaşıldığını gösteriyor.

Çalışmanın eş yazarlarından biri olan Gecica Yogo, “Bu küçük yaratıkların deneyler sırasındaki yüksek sıcaklıklara ne kadar iyi dayanabildiğini gördüğümde şaşırmıştım” diyor. “Sıcaklıklar sık sık, diğer hava durumu istasyonlarıyla ölçülen ortalama ortam sıcaklıklarının epey üzerinde bulunuyordu.”

Fransa’daki AgroParisTech enstitüsünde yaptığı yüksek lisansın parçası olarak FÜ’de de araştırma görevlisi şeklinde staj yapan Yogo, bu sırada çalışmanın yürütülmesine yardım etmiş. Kendisi şimdi Fransa Ulusal Tarım, Gıda ve Çevre Enstitüsü’nde toprak karbonu mühendisi.

Araştırmacılar, sivrisineklerin sıcaklıkta meydana gelen hızlı değişimlere nasıl uyum sağladığını henüz bilmiyor.

ÜF IFAS böcekbilim ve nematoloji bölümünde profesör olan eş yazar Daniel Hahn, “Pek çok insan, doğal seçilimin kısa ömürlü hayvanlar üzerinde ne kadar hızlı etki gösterebildiğini fark etmiyor” diyor. “Şu an sivrisineklerin ısıl özelliklerinde gördüğümüz bu değişimlerin, mevsimler boyunca meydana gelen hızlı doğal seçilim sebebiyle mi, mevsimsel esneklik mi (tıpkı bir köpeğin kürkünün değişmesi gibi), yoksa ikisinin birleşimiyle mi meydana geldiğini araştırıyoruz.”

Araştırmacılar bu çalışmadan edinilen fikirlerin, bölge nüfuslarının iklim değişiminin etkisine daha iyi hazırlanmasına yardım edebileceğini söylüyorlar; çünkü söz konusu etkiler, insanlar ve hayvanları etkileyen hastalıklar yayan sivrisinekler ile ilgili.

“Ne kadar fazla sivrisinek faaliyeti varsa, bu hastalıkların yayılma tehlikesi de o kadar yüksek. Bilgi güçtür ve sivrisineklerin yıl içinde daha uzun süre daha fazla faal kalacağının bilinmesi, iklim değişimine hazırlık şeklimizi değiştirebilir” diyor Scheffers.

Çalışmanın eş yazarlarından biri olan ve Gainesville Belediyesi Sivrisinek Denetim bölümünde böcekbilimci olarak görev yapan Peter Jiang, sivrisineklerin şimdi ve gelecekte denetim altına alınmasında şehir sakinlerinin önemli bir rol oynadığını söylüyor.

Jiang’ın söylediğine göre basit eylemler, sivrisinek popülasyonlarının düşük tutulmasını sağlayabilir.

“Komşuların su barındıran bütün kapları (özellikle de eski şişeler, teneke kutular, çöp ve lastikler) boşaltması, kaldırması veya örtmesi; sızdıran boruları, dış muslukları ve sineklikleri tamir etmesi; ufak tekneleri örtmesi veya ters çevirmesi ve seyyar havuzların, kuş banyolarının, evcil hayvan kaplarının ve çiçek ya da aşı dalı barındıran vazoların sularını haftada iki kere değiştirmesi gerekiyor” diyor Jiang.

Sivrisineklerin nasıl kontrol edileceği konusunda daha fazla şey öğrenmek isteyen şehir sakinleri, belediyeleriyle veya il sivrisinek kontrol programlarıyla temas kurabilir.

Bu gibi çalışmalar, alınan kararlarda bilgi sağlamanın yanısıra, iklim değişiminin artık daha fazla dikkat çeken bir yönünü de odak noktasına taşıyor.

“İklim değişiminin bitkileri ve hayvanları nasıl etkileyebileceğinden bahsettiğimizde, sık sık türlerin yeni alanlara göçünden bahsediyoruz çünkü koşullar değişiyor; diğer bir ifadeyle, yeni bir şey geliyor. Fakat iklim değişimi, yüksek ölçüde esnek olan sivrisinekler gibi şu an birlikte yaşadığımız türleri de etkileyecek ve bu durum, düşünülmesi gereken başka bir taraf” diyor Scheffers.

 

 

 

 

Yazar: Samantha Murray/Florida Üniversitesi. Çeviren: Ozan Zaloğlu.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz