Kuzeybatı Pasifik’in ormanlık alanlarında (veya başka yerlerde) gezen Koca Ayak’a dair bilimsel anlamda kabul edilmiş hiçbir kanıt bulunmadığını söylerek söze başlayalım. Fakat Koca Ayak’ın gerçek olma ihtimali bulunduğunu düşünen bazı bilim insanları var.
Doğrusunu söylemek gerekirse bu bir varsayımdan ibaret. Fakat büyük, kıllı, maymun benzeri bir yaratığa dair Kuzeybatı Pasifik’in yerli halkından tutun da ABD’nin diğer bölgelerine ve farklı ülkelere kadar (Rusya, Çin ve Avrupa’nın bir kısmı) nesiller boyunca dilden dile aktarılan çok sayıda görgü tanıklığı, hikaye, söylenti ve efsane var. Antropologların dikkat çektiği üzere tamamen farklı yerlerde ortaya çıkan hikayeler olduğunda, bunlar bir kısım gerçeklere dayanıyor olabilir.
Örneğin bütün dünyada dev su baskınlarıyla ilgili hikayeler olduğu görülüyor; İncil’de, Kuran’da, antik Mezotopotamya’da, Güney Amerika’da, Avustralya’da ve Hindistan’da bu tür efsanelere rastlanıyor. Yerbilimciler geçtiğimiz yıllarda, yaklaşık 10.000 yıl önce Dünya çok daha soğuk bir yer iken, buzdan oluşan muazzam barajların kırıldığını ve dev su baskınlarına sebebiyet verdiğini gösteren bulgulara ulaşmışlar. Bilim insanları ayrıca uzaydan gelen büyük meteorlar Dünya’daki okyanuslara çarptığında, dev dalgalara ve su baskınlarına neden olduğuna ilişkin kanıtlara rastlamışlar. Bu tür olaylar, neden seller ile ilgili nesilden nesle aktarılan bu kadar fazla hikaye olduğunu açıklayabilir.
Bazıları, aynı şeyin Koca Ayak için de geçerli olabileceğini düşünüyor. Muhtemelen artık yok fakat uzak geçmişte bu tür bir canlı yaşamış ve söz konusu hikayeler dilden dile aktarılmış olabilir. Sonuçta insanlar, zamanın belli bir noktasında en az 7 başka hominid türüyle beraber var olmuşlar; üstelik bunlar haklarında bir şey bildiğimiz türler. Fosil kayıtlarında eksiklikler olduğu düşünüldüğünde; dev, iki ayak üzerinde yürüyen maymun benzeri bir canlının yaşamış olma ihtimali kulağa o kadar da çılgınca gelmiyor.
Yazar: Sara Kiley Watson/Popular Science. Çeviren: Ozan Zaloğlu.