Kulağınıza Bir Şey Soktuğunuzda Öksürüyor musunuz?

0
Fotoğraf: Karolina Grabowska/Pexels

Uzmanların uyarısına göre kulağınıza temizleme amacıyla bile olsa yabancı cisim sokmamanız gerekiyor. Bu cisimler arasında kulak çöpleri, kulak kiri giderme araçları ve kulak mumları da var.

Amerikan Kulak Burun Boğaz Akademisinin tavsiyesi, işitme kaybına uğramamak veya kulak zarınızın delinmemesini istiyorsanız kulağınıza dirseğinizden küçük bir şey sokmamanız yönünde. Daha büyük bir şeyi de kulağınıza nasıl sokacağınız tartışılır.

Kulağınıza Yabancı Cisim Sokmaktan Vazgeçin

Kulağınıza cisim sokmanın pek bilinmeyen bir etkisi de otomatik öksürme refleksi. Söz konusu refleks, onu ilk tanımlayan ve 19’ncu yüzyılda yaşamış Alman bilim insanı Friedrich Arnold’a ithafen “Arnold kulak-öksürme refleksi” şeklinde adlandırılıyor.

Peki kulak kanalınızın öksürmekle tam olarak ne ilgisi var?

Bütün olay, beyninizden çıkan gövdenize kadar uzanıp kalbe, akciğerlere ve diğer organlara bağlanan uzun vagus siniriyle ilgili. Bu sinir kulağınızın üst kısmına temas ederek gırtlağınızı kontrol etmeye yardımcı oluyor ve mideniz ile daha aşağıdaki bağırsaklara kadar uzanıyor. Vagus ismi, Latince’de ‘gezinmek’ anlamına gelen kelimeden türetilmiş.

Vagus siniri, gündelik yaşamınızda gerçekleştirdiğiniz konuşmaktan yemek yemeye, nefes almaktan idrar yapmaya kadar her türlü gerekli işlevi yerine getiriyor; ve evet, öksürme refleksinizi de kontrol ediyor.

Kulak kanalınıza dek uzanan ve dokunma duyusunu işlemekten sorumlu olan bölüme ise Arnold siniri adı veriliyor. İster kulak çöpü olsun, ister kaybolmuş bir böcek; kulağınıza giren herhangi bir şey Arnold sinirini uyarıyor.

İlginç bir şekilde o esnada öksürmenize de sebep olabilen bu durum, biyolojik bir sistem hatası veya karışıklığa benziyor. Ne yapacağını şaşıran beyin, kulağa temas eden cismi boğazdaki bir cisim zannediyor ve sizi rahatsız eden bu şeyi dışarı çıkarmak için öksürmeye teşvik ediyor.

New York Üniversitesi Langone Sağlık Merkezinde kulak burun boğaz uzmanı olan Dr. Erich Voigt şöyle aktarıyor: “Arnold Siniri, dokunma duyusunu kulak kanalından beyne taşıyabilen bir sinir ancak bu sinir boğaza giden bir sinire bağlandığından, beyin söz konusu duyunun nereden geldiğini bilemeyebiliyor ve bu hissi boğazda kalıp öksürükle dışarı çıkarılması gereken bir cisim şeklinde yorumluyor.”

Bu durumun tersi de gerçekleşebiliyor.

“Benzer şekilde, boğazdaki viral bir ülser ya da kanserli tümör gibi rahatsız edici bir cisim de kulakta ağrı şeklinde hissedilebiliyor çünkü glassofarinjeal sinir, bu duyuları beyne gönderiyor fakat beyin söz konusu hissin nereden geldiğini bilmiyor ve kulak ağrısı şeklinde yorumluyor” diyor Voigt.

“Bana kulak ağrısı şikayetiyle gelen kişilerde derin bir dil kökü veya gırtlak kanseri olduğunu keşfettim. Kulağı muayene ettiğimde normal görünüyordu, bu yüzden larengoskopum ile dilin kökünü ve gırtlağı incelediğimde o bölgede kanser olduğunu buldum.”

Tekrar kulak-öksürük refleksine dönelim. Bu tepkiyi tetiklemek için gereken baskı miktarı kişiden kişiye değişiyor.

“Öksürük refleksi, bazı kişilerde hafif dokunma uyarımıyla çok kolay tetiklenebilirken, diğerlerinde ise sadece derin, sert bir baskı veya dokunmayla tetiklenebilir” diyor Voigt.

Araştırmacılar oldukça tuhaf olan bu olguyu, 2017 yılında kronik öksürüğü bulunan ve bulunmayan yetişkinler ile çocukların dış işitme kanallarını kulak çöpüyle gıdıklayarak test etmişler. Yapılan uyarım sonucunda, kronik öksürüğü bulunan yetişkinlerin yüzde 25’i ile çocukların yüzde 3’ünde Arnold kulak-öksürme refleksi tetiklenmiş. Fakat kronik öksürüğü olmayan yetişkin ve çocukların sadece yüzde 2’sinde bu durum görülmüş.

Söz konusu çalışmanın sonuçları, Arnold kulak-öksürme refleksinin kronik öksürüklü kişilerde mümkün olduğunu fakat çok da yaygın olmadığını akla getiriyor. Araştırmacılar bunun, vagus sinirinin çok hassas hale gelmesine sebep olan bir sağlık durumuyla (öksürük hiperhassaslık sendromu veya CHS) ilgili olabileceğini düşünüyor. CHS, viral bir solunum enfeksiyonundan veya etraftaki bir şeyden kapılabiliyor.

Kronik öksürüğün çok nadir görülen bir sebebi olsa da, hem kronik hem de sebepsiz öksürüğün bazı durumlarda vagus sinirinin bazı bölümlerinde meydana gelen hasarla alakalı olabileceğini akla getiren ve sayıları giderek artan bulgular var. Örneğin bir epilepsi tedavisi olan vagus sinir uyarımının yaygın bir yan etkisi de öksürük. Dahası, bu hasarın tam olarak nerede bulunduğuna göre öksürüğün ses ve kalıbının değişebildiğini düşündüren sebepler var.

Tüm bunlar, nihayetinde vücudun şaşırtıcı şekillerde birbirine bağlı yapılardan oluştuğunu gösteriyor. O kadar ki, kulakta meydana gelen ve görünürde alakasız olan bir olay, (bazılarımızda) öksürük nöbetlerine sebep olabilir.

 

Yazar: Rosie McCall/IFLScience. Çeviren: Ozan Zaloğlu.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz