Mars, Yüzey Altı Mikrobiyal Yaşam İçin Uygun Bileşenlere Sahip

0
Fotoğraf: NASA/JPL-Caltech/MSSS

NASA’nın Perseverance keşif aracı Mars yüzeyinde antik yaşam arayışına başlarken, bilim insanlarının yaptığı yeni bir çalışma ise Mars’ın yüzey altının, günümüzdeki muhtemel yaşam işaretlerini aramak bakımından güzel bir yer olabileceğini ileri sürüyor.

Astrobiology bülteninde yayımlanan çalışmada, Mars’taki meteoritlerin (Mars yüzeyinden fırlayan ve sonunda Dünya’ya düşen kayalar) kimyasal bileşimine bakılmış. Yapılan analizde bu kayaların suyla sürekli temas etmeleri halinde, Dünya’nın ışık görmeyen derinliklerinde hayatta kalanlara benzer mikrop topluluklarını desteklemek için gereken kimyasal enerjiyi üretecekleri belirlenmiş. Bu meteoritler Mars kabuğunun geniş bir kısmını temsil edebileceğinden; elde edilen bulgular, Mars’ın yüzey altının büyük bir bölümünün yaşanabilir olabileceğini düşündürüyor.

NASA’nın Jet İtiş Laboratuvarı’nda doktora sonrası araştırmacı olan ve doktorasını Brown Üniversitesi’nde tamamladığı sırada çalışmaya önderlik eden Jesse Tarnas, şöyle aktarıyor: “Yeni araştırmanın yüzey altı keşif bilimine yönelik taşıdığı önemli sonuçlardan biri de, yüzey altı mikrobiyal yaşamı destekleyecek kadar kimyasal enerjinin bulunabilecek olması. Mars yüzeyinin altında şimdiye kadar yaşamın başlayıp başlamadığını bilmiyoruz; fakat eğer başladıysa, bunu günümüze kadar devam ettirecek kadar fazla miktarda enerji olduğunu düşünüyoruz.”

Bilim insanları geride bıraktığımız onlarca yıl içinde Dünya’nın derinliklerinin, yukarıdaki dünyadan büyük oranda ayrı şekilde var olan uçsuz bucaksız bir canlılar alemine ev sahipliği yaptığını keşfetmişti. Güneş ışığına ulaşamayan bu canlılar, su ve kayaların temas etmesiyle oluşan kimyasal tepkimelerin yan ürünlerini kullanarak hayatta kalıyor.

Bu tepkimelerden biri de, kayaların içerisindeki radyoaktif elementlerin gözenekli ve çatlak alanlarda hapsolmuş suyla etkileşime girmesiyle meydana gelen radyoliz. Su moleküllerini bileşenlerine ayıran bu tepkime, hidrojen ve oksijen meydana getiriyor. Serbest kalan hidrojen yüzey altındaki suda çözülürken, pirit gibi mineraller ise serbest oksijeni çekerek sülfat mineralleri oluşturuyor. Mikroplar bu çözünmüş hidrojeni yakıt şeklinde sindirip, sülfatların içerisinde muhafaza olan oksijeni de bu yakıtı “yakarken” kullanabiliyorlar.

Bu “sülfat indirgeyici” mikropların, Kanada’nın Kidd Creek Madeni gibi yerlerde, bir milyar yıldan fazla gün ışığı görmeyen sularda 1,6 kilometreden daha derinde yaşadığı bulunmuş. Brown Üniversitesi’nde çalışan Profesör Jack Mustard ile Toronto Üniversitesi’nde çalışan Profesör Barbara Sherwood’un önderliğindeki bir araştırma takımıyla beraber bu yer altı sistemleri daha iyi anlamaya çalışan Tarnas, bir yandan da Mars ve güneş sistemindeki diğer yerlerde benzer yaşam alanları olup olmadığını düşünüyormuş. Dünya 4-D: Yüzey Altı Bilim ve Keşif adı verilen proje, Kanada İleri Araştırmalar Enstitüsü tarafından destekleniyor.

Bu yeni çalışmada araştırmacılar, radyolize dayalı doğal yaşam alanlarına yönelik bileşenlerin Mars’ta da bulunup bulunmayabileceğini görmek istemişler. Araştırmacılar, NASA’nın Curiosity keşif aracı ile yörüngede gezen diğer uzay araçlarından veri toplamanın yanısıra bir grup Mars meteoritinden de bileşim verisi almışlar. Bu bileşim verileri, gezegen kabuğunun farklı kısımlarını temsil ediyor.

Araştırmacılar daha sonra radyolize yönelik içerikleri aramış: Bu içerikler ise toryum, uranyum ve potasyom gibi radyoaktif elementlerin yanında sülfata dönüştürülebilen sülfit mineralleri ve suyu hapsedecek kadar gözenek alanına sahip kaya birimleriymiş. Çalışmada, birkaç farklı tipte Mars meteoritinde, tüm bileşenlerin Dünya benzeri yaşam alanlarını destekleyecek miktarda mevcut olduğu bulunmuş. Bu durum özellikle, yaşam desteği konusunda en yüksek potansiyel taşıdığı bulunan regolit breşler (3,6 milyar yıldan eski kabuksal kayalardan gelen meteoritler) için geçerliymiş. Mars’ta, Dünya’dan farklı olarak kabuksal kayaları sürekli geri dönüştüren levha tektoniği sistemi bulunmuyor. Dolayısıyla bu antik yerler, çoğunlukla bozulmadan kalıyor.

Araştırmacılara göre bulgular, günümüzde Mars yüzeyinin altında var olabilecek yaşam işaretlerinin aranacağı bir keşif programının hazırlanmasına yardımcı olabilir. Araştırmacıların söylediğine göre yapılan önceki çalışmalarda, geçmişte Mars’ta faal bir yer altı suyu sistemi olduğuna ilişkin kanıtlara ulaşılmış. Yer altı suyunun bugün halen var olduğuna inanmak için de bir sebep var. Örneğin yakın zaman önce yapılan bir çalışmada, gezegenin güneydeki buz tabakasının altında bir yer altı gölünün gizleniyor olabileceğine yönelik bulgulara ulaşılmış. Bu yeni araştırma ise her nerede su varsa, orada yaşam için enerji olduğunu ileri sürüyor.

Tarnas ve Mustard, yüzey altında yapılacak keşif çalışmalarında teknik zorluklar bulunsa da, bunların insanların zannettiği kadar aşılmaz olmadığını belirtiyor. Mustard’a göre bir sondaj operasyonu için “Teksas boyutunda bir sondaj kulesi” gerekmiyor. Üstelik ufak sondaj aletlerinde kaydedilen son ilerlemeler, yakında Mars’ın derinliklerine ulaşmamızı sağlayabilir.

“Yüzey altı, Mars’a yönelik keşiflerde sınır bölgelerinden biri” diyor Mustard. “Atmosferi araştırdık, yüzeyin haritasını farklı ışık dalga boylarıyla çıkardık ve yüzeyde yarım düzine yere iniş yaptık. Bu çalışma, bize gezegenin geçmişi hakkında çok şey söylemeye devam ediyor. Fakat günümüzdeki yaşam ihtimalini düşünmek istiyorsak, bakılması gereken yer kesinlikle yüzeyin altı olacak.”

Araştırma, Kanada İleri Araştırmalar Enstitüsü tarafından desteklendi.

 

 

 

 

Kaynak: Brown Üniversitesi. Çeviren: Ozan Zaloğlu.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz