Serbest dolaşan kanser hücreleri ABD’de midyelere bulaşıyor
Midyeler tehdit altında ama bu sefer tehdidin kaynağı onları türlü şekillerde pişirip yiyen insanlar değil. Tehdit bu sefer çok daha sinsi: okyanusta serbestçe dolaşan kanser hücreleri.
Çoğu kanserin nedeni, DNA’da meydana gelen ve hücrenin kontrolsüz çoğalmasına yol açan hasardır. Kanserlerin büyük kısmında, bir kanserin başka bir organizmaya aktarılması mümkün değildir. Fakat Tazmanya şeytanlarını da etkileyen türden az sayıda kanser çeşidi, kanser değil de virütik ya da bakteriyel bir enfeksiyon gibi bir hayvandan doğruca diğerine bulaşabiliyor.
Cell dergisinde yayınlanan yeni bir makaleye göre araştırmacılar Kuzey Amerika’nın kuzeydoğu kıyılarında benzer bir senaryonun gerçekleştiğini düşünüyor. Bilim insanları Kanada – Prens Edward Adası’ndan New York’a kadar birçok midyenin lösemiyi andıran bir kansere yakalandığını ve hepsinin de kanserli hücrelerinde aynı genetik sıralamanın görüldüğünü söylüyor. Teoriye göre aynı kanser Atlantik kıyısı boyunca bu midyeleri enfekte edip duruyor. Kanser, az sayıda hücrenin suda süzülmesi ve nihayet bir başka midye bulup yerleşmesiyle yayılıyor. Bu kanserlerde görülen genetik sıralama o denli benzer ki, araştırmacılar hastalığın tek bir midyeden başlayıp yayıldığı görüşünde.
Tıpkı insanlardaki lösemi gibi, bu kanser de midyelerin hemik sistemini(bizdeki kan ve damar ağına benziyor) etkiliyor. Ölüm oranı değişse de, hastalık popülasyona yayıldığında midyelerin %40 ila %100’ünü öldürebiliyor.
Araştırmacıların incelediği midye türü yumuşak kabuklu midye ya da buğulamalık diye de bilinen Mya arenaria. Neyse ki insanoğlunun bu durumdan endişe etmesine gerek yok çünkü ister çiğ olsun ister pişmiş ya da deniz dibine gömülmüş, kanserli midye hücresi sonuçta midye hücresi. Yani bu hücreler insanınkinden o kadar farklı ki, kaygılanmamız gerekmiyor.
