MIT, Robotlara Jenga’da Sizi Yenmeyi Öğretiyor

0

Oyun akşamı bir daha asla aynı olmayabilir.

Kuleyi devirme! MIT

Muhtemelen Jenga’nın kurallarını hatırlıyorsunuzdur: Kuledeki ahşap bir parçaya hafifçe dokunursunuz, onu almaya çalışırsınız ve sonra aldığınız bu parçayı, giderek daha dengesiz hale gelen eserin üzerine yerleştirmeyi umarsınız. Kuleyi ilk yıkan kaybeder. Jenga!

Jenga’nın fiziksel tabiatı, onu satranç veya Go gibi alışılageldik masa oyunlarından farklı kılıyor; ki yapay zeka, bu iki oyunda çoktan ustalaştı. Kendisi de onlar kadar karmaşık olan Jenga, bir robot için benzersiz zorluklar sunuyor. Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’ndeki makine mühendisleri, yapay zeka ve bazı algılayıcılar kullanarak bu oyunun fiziğini hesaplayan ve onu oynayan iki parmaklı bir robot üzerinde çalışıyorlardı.

Satranç gibi bir oyunda, sadece oyun tahtasına bakarak, oynamak için gereken bütün bilgileri toplayabilir ve umarız da kazanabilirsiniz. Hiçkimse, bir satranç tahtasında atı dürterek onun hareket edip etmediğine bakmaz. (Ayrıca yapay zeka, sanal canlandırmada bunun gibi masa oyunlarını hızlı bir şekilde öğrenebiliyor.) Jenga ise farklı. Sadece bakmakla olmuyor. Dokunmanız da gerekiyor. MIT’de doktora adayı ile makine mühendisi olan ve ayrıca, Science Robotics bülteninde Jenga oynayan bu robotun anlatıldığı yeni tezin ilk yazarı olan Nima Fazeli, şöyle söylüyor: “Bir karar vermek amacıyla yeterli bilgiyi toplamak için, onunla fiziksel şekilde etkileşim kurmanız gerekiyor.”

Fazeli ile meslektaşları, robotu parmak benzeri uzantılarla inşa etmişler. Bu sayede robot, bir parçayı itip daha sonra onu tutabiliyor. Makine, Jenga ile dolu olan dünyasını algılamak için iki adet algılayıcıya bel bağlıyor. Bunlar, kuleyi gören bir kamera ile ne kadar sert ittiğini bilmek amacıyla “bileğinde” yer alan bir kuvvet algılayıcısından oluşuyor. Kıskaç kısmını yapmaları gerekmişse de, kolun kendisi standart bir robot cihazı. Robot, bu algılayıcılar ile yapay sinir ağları gibi makine öğrenim teknolojileri yoluyla, oyunun fiziksel kurallarını anlayabiliyor.

Robot, deneyerek öğreniyormuş. Tezin kıdemli yazarı ve MIT’de makine mühendisliği profesörü olan Alberto Rodriguez, robotun nihâi hedefinin, “Ne zaman itmeye devam etmenin veya ne zaman itmeyi bırakmanın gerektiğini iyi bir şekilde tahmin etmek” olduğunu söylüyor. Robot, parçaları dürterek ve parçaların kolay şekilde hareket edip etmediğini görerek veyahut kule yıkıldığı zaman, “değerli tecrübeler” edinebiliyor.

Bu öğrenme biçimi, robotların yapay zeka sayesinde yapabildiği bir şey. Ancak mühendislerin ona ilk önce bazı temel bilgileri vermesi gerekiyor; oyunun amacının, parçaları çıkarmak ve sonra onları tepeye yerleştirmek olduğunu söylemişler. Fakat diğer şeyler, robotun kendi başına yaptığı şeylerden oluşuyor. “Hangi parçayı iteceğine ve hangi parçaları yoklayacağına kendi başına karar veriyor; onları nasıl çıkaracağına kendi başına karar veriyor; ve onları çıkarmaya devam etmenin veya başka parçaya geçmenin ne zaman iyi bir fikir olduğuna kendisi karar veriyor” diyor Rodriguez. Eğer gerekirse, belli bir parçayla uğraşmaktan vazgeçebiliyor; bu önemli bir beceri.

Ancak endişelenmeyin; robot, bir sonraki oyun gecenizde kapınızda belirip sizi ve arkadaşlarınızı benzetmeyecek. Rodriguez, bu tertibatın “bir insana karşı oynayabilecek kadar iyi olduğunu” söylüyor. Ayrıca, yavaş olsa bile bunu görmek eğlenceli olurdu. Fakat araştırmacılar, yine de bir uzmanın onu yenebileceğini söylüyorlar. “Bu kesinlikle süper insan yeteneklerine ulaşılmaya çalışılan bir proje değil” diye ekliyor.

Robotların dünyayı ele geçireceğinden mi endişeleniyorsunuz? Moraliniz bozulmasın; YZ sistemleri her ne kadar satranç gibi masa oyunlarında harika olsalar da, fiziksel bir blok oyununda bizi kolayca benzetmeden önce hâlâ biraz daha çalışmaları gerekiyor. Jenga!

 

 

 

 

 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz