Uyku araştırmacılarına en çok yöneltilen sorulardan biri de, daha iyi nasıl uyunacağı. Uzmanlara göre bu soruyu cevaplamak zor. Alandaki pek çok uzman, bu konu üzerinde çalışmaya başladıklarını çünkü pratikte çok kötü olduklarını söylüyor. Onlarca yıllık çalışmalara rağmen, uykunun ne olduğu veya atalarımızın neden uyumaya başladığı halen tam olarak anlaşılmış değil.
Günümüzde yaşayan tüm omurgalı hayvanlar, bir şekilde uyukluyor. Meyve sinekleri ve deniz sümüklüböcekleri gibi bazı omurgasız hayvanlar da öyle. Dinlenmenin temeli, zamanlarını sessizlik dönemleri ile faaliyet atılımları arasında bölüştüren tek hücreli canlılara kadar takip edilebiliyor. Uyku, bazı açılardan yalnızca bir durgunluk hali. Fakat uyku konusunda, anlamamış olduğumuz benzersiz bir şey var.
Spor takip cihazlarımız bize ne söylerse söylesin; derin uyku, hafif uyku ve REM uykusundan (uykunun üç aşaması) meydana gelen hangi karışımın en iyi dinlenme demek olduğunu henüz bilmiyoruz. İnsanlar bu rakamlara takılıyor fakat bunlar işlenmeye uygun değil.
Dinlenmenin amacına yönelik öğrenecek çok şeyin olmasıyla birlikte, dinlenme miktarını belirleyemiyor olmamıza şaşmamalı. Maalesef, çoğu uyku sorunu da gitmek bilmiyor. Zzz yapmakta bir kez sorun yaşarsanız, aynı meseleye karşı tekrar elverişli olacaksınızdır. Tabii buradaki ironi; uyku konusunda ne kadar az endişe duyarsanız, o kadar iyi dinlenecek olmanızdır. Stanford Üniversitesi Uyku Bilimleri Merkezi’nde psikiyatri profesörü olan M. Zeitzer, bu konuda kendini bir nevi başarısızlığa hazır gördüğünü söylüyor.