Mars Ingenuity Ocak ayında kaza yapmıştı; yani beklenenden yıllar sonra.
NASA, dünyanın ilk dünya dışı hava aracı kazası soruşturmasını yayımlamak üzere. Rapor tarihe geçmenin yanında ajansın, insanlığın Mars’ı keşfetmesine yardım edecek yeni nesil uçak taşıtları önceden tasarlamasına da yardımcı olacak.
NASA mühendisleri, Mars Perseverance Uzay Aracı‘nın Ingenuity helikopterinin 2021 yılında 30 gün içerisinde en fazla beş deneysel test uçuşu yapmasını hedeflemişti. Fakat bu deneysel cihaz, beklenenden çok daha dayanıklı olduğunu gösterdi. Ingenuity, yaklaşık üç yıl boyunca 72 kez daha uçtu ve havada iki saatten fazla yolculuk edip, planandan 30 kat daha uzağa gitti.
Ancak bu rotor cihazının uçuş kariyeri, başarısız olan bir inişin pervanelerine ciddi hasar vermesinin ardından 18 Ocak 2024’te sona erdi. Fakat Ingenuity’nin 72’nci uçuşunu iyi hesaplayamamasına sebep olan şey, NASA için şimdiye dek gizem olarak kalmıştı. Jet İtiş Laboratuvarı (JPL) ve AeroVironment’te çalışan ortak bir araştırma takımı, eldeki bulgu ve verileri o zamandan beri analiz ediyordu.
Ingenuity’nin birinci pilotu Håvard Grip, JPL’nin Salı günü yapılan rapor duyurusunda, “161 milyon kilometre uzaktan bir kaza soruşturması yürütürken, herhangi bir kara kutu veya görgü tanığınız olmuyor” diyor.
Grip verilere bakıldığında birden çok olası senaryo bulunsa da; araştırma takımının Ingenuity’nin iniş kazasında bir açıklamanın en muhtemel olduğunu düşündüğünü söylüyor: Hava aracının gezinti sistemi, Mars’ın görece pürüzsüz zemini üzerinde uçtuğu esnada kamerasının yetersiz bilgi sağlaması yüzünden uçuş yörüngesini düzgün hesaplayamamış.
JPL’nin açıkladığı üzere incelenen bu veriler, helikopterin gezinme sisteminin kalkıştan yaklaşık 20 saniye sonra yeterince takip edilebilir yüzey özelliklerine ulaşamamaya başladığını gösteriyor. Olayın ardından yapılan fotoğrafik analiz, Ingenuity’nin bilgisayarındaki hataların yüksek bir dikey sürat meydana getirdiğini ve bu süratin de rotor bıçaklarının tasarım sınırlarını aştığını akla getiriyor. Bu durum dört bıçağın tümünün en zayıf noktalarından kırılmasına sebep olurken, sonucunda ortaya çıkan titreşimler de geri kalan tek bıçağı helikopterden koparmış. Helikopter Mars’a çarptıktan sonra kumlarda yuvarlanırken, aşırı bir dahili enerji talebi de Ingenuity’nin iletişim cihazlarının yaklaşık altı gün boyunca çökmesine neden olmuş.
Ingenuity’nin sonu, bir bakıma onun dayanıklılığının da bir göstergesi. NASA bu helikopterin 18 Ocak’ta Jezero Krateri’ndeki o bölge kadar uzak bir yere gideceğini hiç beklemiyormuş. Ingenuity, aslen tasarlandığı şekilde görsel olarak çok sayıda eş güdümleyici ipuçlarıyla kaplı kayalık bir arazi üzerinde yolculuk etmek yerine, dik ve nispeten özelliği bulunmayan kum dalgacıkları olan bir bölgenin üstesinden gelmeye zorlanmış.
Tüm bunlara rağmen Ingenuity’nin işi tamamen bitmiş değil. Mühendisler Dünya’dan yeniden bir bağlantı kurmaya yardımcı olduğundan beri bu düşen helikopterin bilgisayarı Perseverance uzay aracına düzenli olarak havacılık ve hava durumu verileri gönderiyor. Bu bilgiler, günün birinde insan astronotların Mars’a ulaşmasına yardımcı olabilir.
Bu esnada NASA, tüm bu bilgileri gelecekte Mars’ta uçurmayı planladığı hava taşıtları için kullanıyor. Bu taşıtlardan bazıları, belki Ingenuity’den 20 kat kadar fazla ağır olabilir. Takım üyeleri, Çarşamba günü Mars Chopper rotor cihazı projesinin ön gösterimini yapmıştı. Söz konusu cihaz, Mars’ı otonom şekilde günde 3,2 kilometre kadar fazla keşfederken birkaç kilogram ekipmanı da nakledebilecek. Karşılaştırma olması için Ingenuity, en uzun uçuşunda yaklaşık 704 metre yolcuku etmişti.
Fakat her zaman bir şeylerin büyütülmesi gerekmiyor. Mühendisler, Mars Chopper’dan ayrı olarak Ingenuity’nin 1,8 kilgoramlık, 48 cm yüksekliğindeki kasasından daha ufak ve daha hafif olan taşıt tasarımları üzerinde de çalışıyor. Ingenuity proje yöneticisi Teddy Tzanetos’a göre hava aracının ömrü ve başarıları, ufak paketlerin Mars’ta ne kadar dayanıklı olabileceğini gösteriyor.
“Artık bu kesintisiz operasyon döneminin dördüncü yılına yaklaşıyoruz ve bu durum, zorlu Mars ortamında çalışmak için her şeyin daha büyük, daha ağır ve radyasyona dayanıklı olması gerekmediğini akla getiriyor” diyor.
Yazar: Andrew Paul/Popular Science. Çeviren: Ozan Zaloğlu.