Neolitik Avrupalılar, Taş Kurban Ederek Güneş’e Dönmesi İçin Yalvarmış

0
İnce oyulmuş desen ve güneş motifleriyle ufak, düz şist parçaları olan iki güneş taşı. Bu taşlar sadece Danimarka'nın Baltık Denizi'ndeki Bornholm adasından biliniyor. Fotoğraf: Danimarka Milli Müzesi

Milattan önce 2900 yılında meydana gelen dehşetli bir volkanik patlamanın sisi “son derece korkutucu” olmuş olmalı.

Dünya’nın yaklaşık 4,5 milyar yıllık tarihinin tamamında volkanik patlamalar ve levha tektonikleri yaşamı iyi veya kötü yönde şekillendiriyordu. Milattan önce 2.900 yılı civarında, bugün Kuzey Avrupa olarak bilinen yerde meydana gelen bir yanardağ patlaması ise Güneş ışığını engellemiş ve sonrasında orada yaşayan, tarıma bağımlı Cilalı Taş Devri insanlarına zarar vermiş olabilir. Şimdiyse iklimsel bulgular, günümüz Danimarka’sında bulunan bazı şist “güneş taşlarının” bu şiddetli yanardağ patlamasıyla ilişkili olabileceğini gösteriyor. Bulgular Ocak ayında Antiquity bülteninde yayımlanan bir çalışmada detaylarıyla anlatılıyor.

Dünya’daki hava durumunu etkileyecek kadar büyük volkanik püskürmeler, Dünya tarihi boyunca sayısız kez meydana gelmiş. Milattan önce 43 yılında, günümüz Alaska’sındaki bir yanardağ havaya o kadar sülfür püskürtmüş ki; antik Yunan ve Roma kaynaklarında ekinlerin kuruduğu ve hastalık ile kıtlığın yıllar boyunca yayıldığı kayıtlara geçmiş. 1815 yılında Endonezya’da patlayan Tambora Dağı, üç yılı aşkın süre boyunca sıcaklıkların düşmesine ve mahsul veriminin azalmasına sebep olarak Avrupa ve Birleşik Devletler’de “yazsız yıla” yol açmış.

Bilim insanlarının Cilalı Taş Devri zamanlarına (Milattan önce yaklaşık 10.000 ila 2.000 yıla) ait benzer yazılı bir kaynağı bulunmasa da buz çekirdekleri var. Buzullardan çıkarılan bu uzun zaman kapsülleri, iklimin milyonlarca yıllık tarihini gösterebiliyor.

Bu yeni çalışmada iklim bilimciler Grönland buz tabakasından aldıkları buz çekirdeklerini analiz etmişler. Çekirdeklerdeki bazı tahta parçalarında yer alan halkaları analiz ederek, Milattan önce 2.900 yılının öncesinde ve sonrasında ilkbahar ve yaz ayları boyunca meydana gelen ayaz bulgularına ulaşmışlar. Araştırma takımı, Güneş’ten gelen radyasyonun azalmasını ve sonrasındaki soğumayı da görebiliyormuş. Her iki olayın izi de aynı zaman döneminde Kuzey Amerika ve Avrupa’nın bazı kısımlarında görülebiliyor.

Buz çekirdeklerinden gelen bu yeni iklim verisi, Danimarka’nın Bornholm adasındaki Vasagård bölgesinde bulunan ve güneş taşları adı verilen bir grup benzersiz arkeolojik esere ışık tutuyor.

Kopenhag Üniversitesinde çalışan arkeolog ve makale eş yazarı Rune Iversen, “Güneş’in Kuzey Avrupa’da bildiğimiz erken tarım kültürlerinin odak noktasında olduğunu uzun bir süredir biliyorduk” diyor bir açıklamada. “Araziyi ekip biçmişler ve mahsulleri eve getirmek götürmek için Güneş’e bel bağlamışlardı. Eğer Güneş stratosferdeki pus sebebiyle uzun dönemler boyunca neredeyse kaybolduysa, bu durum onlar için son derece korkutucu olmuş olmalı.”

2017 yılında Vasagård Batı bölgesinde birkaç güneş taşı bulunmuş. Bunlar üzerinde güneş oyması bulunan yassı şist parçalarıymış. Taşların bereketi simgelediğine ve Güneş ile büyümeyi temin etmek amacıyla kurban edilmiş olabileceklerine inanılıyor. Güneş taşları milattan önce 2.900 civarında hayvan kemikleri (ritüel ziyafetlerin kalıntıları oldukları düşünülüyor), kilden yapılan kırık kaplar ve çakmaktaşından imal edilmiş nesnelerle beraber hendeklere konulmuş. Bu hendekler sonrasında içlerindeki kurban cisimleriyle beraber kapatılmış.

Araştırma takımına göre meydana gelen bu volkanik patlama, sonrasında yaşanan iklim değişimleri ve törensel güneş taşı kurbanları arasında bir bağlantı bulunma olasılığı yüksek. Bozulan iklime ilaveten, Cilalı Taş Devrindeki Kuzey Avrupalı kültürler ayrıca salgın hastalıktan ve kültürel geleneklerdeki önemli bir değişimden de etkilenmiş.

“Bornholm’daki Cilalı Taş Devri insanlarının güneş taşlarını kurban ederek kendilerini iklimin daha fazla bozulmasından korumak istediklerine inanmak mantıklı görünüyor” diyor Iversen. “Ya da güneşin yeniden dönmesine olan minnettarlıklarını göstermek istemişlerdir.”

Danimarka Milli Müzesinde çalışan kıdemli araştırmacı ve makalenin eş yazarı Lasse Vilien Sørensen, “Bu güneş taşları, Avrupa’da bile tümüyle benzersiz” diyor bir açıklamada. “Cilalı Taş Devri’ndeki benzer bir güneş kültüne en çok yaklaştığımız yer, İskandinavya’nın güneyindeki bazı geçit kabirler veya İngiltere’deki Stonehenge gibi taş yapıtlar. Bazı araştırmacılar bunları güneşle ilişkilendiriyor.”

Yazar: Laura Baisas/Popular Science. Çeviren: Ozan Zaloğlu.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz