Kafanızın zonkladığını düşünün. Hareket etmeye çalıştığınızda, bir kapı çarptığında veya perde çekildiğinde bu zonklama çok daha kötü bir hal alır. Karanlık ve sessiz bir odada üzerinize battaniye çekmek istersiniz.
Migren veya stres kaynaklı baş ağrısı çeken kişiler bu şekilde hissedebilir. Tedavi edilmeyen bir migren atağı 4-72 saat sürebilirken, stres kaynaklı baş ağrıları ise bir hafta geçmeyebilir. Danimarka’da yaklaşık 770.000 kişinin migren veya stres kaynaklı baş ağrısından muzdarip olduğu tahmin ediliyor.
Şimdiyse Kopenhag Üniversitesinde yürütülen yeni bir çalışma, migren veya stres kaynaklı baş ağrılarının çalışma kabiliyetini nasıl etkilediğini ilk defa gösteriyor.
Proje Yöneticisi ve çalışmanın eş yazarı Kirsten Nabe Nielsen, “Özellikle hatırlama, hızlı karar verme ve zor fiziksel işler yapma kabiliyeti, söz konusu baş ağrısı sorunları bulunan kişilerin hayatını zorlaştırıyor” diyor.
Nabe Nielsen çalışmanın, baş ağrılarının çalışma hayatında doğurabileceği sonuçlara odaklanmaya yardımcı olmasını umuyor.
“Migren, 50 yaş altı insanlarda önde gelen işlev bozukluğu konumunda. Baş ağrıları ise hastalık izni ve üretkenlik üzerinde olumsuz etkiler taşıyabilir. Dolayısıyla iş yerlerinin, buradaki faydalanılmayan potansiyele dikkat etmesi yararlı olur” diyor Kirsten Nielsen. “Bunu ciddiye almamak maliyet getirir.”
Danimarka’nın çalışan nüfusuna sorduğunuzda, kadınların yüzde 24’ü ve erkeklerin de yüzde 10’u migren veya stres kaynaklı baş ağrısından muzdarip.
Araştırmacıların bu konuda yeni ve diğer çalışmalar ışığında tavsiyesi var. Baş ağrısı yaşayan insanlar, tavsiye ve belki de tedavi için doktora görünmeli. Çalışanlar ve yöneticiler, ataklar sırasında çalışma ortamını daha uygun hale getirmenin ve işe gelinmeyen gün sayısını azaltmanın olasılıklarını tartışmalı; mesela daha sessiz bir odada veya dış mekanda çalışma fırsatı, fiziksel olarak daha kolay işler yapma veya duygusal ya da bilişsel yönden daha kolay görevler icra etme fırsatları gibi. Baş ağrısı çeken kişilerde genel hayat kalitesinin yükseltilmesi için omuz, sırt ağrısı gibi diğer ağrı bozuklukları ile zihin sağlığının ele alınması da gerekiyor.
Çalışma International Journal of Industrial Ergonomics bülteninde yayımlandı.
Kaynak: Kopenhag Üniversitesi. Çeviren: Ozan Zaloğlu.
