Gözlerinizi kapatın. Bir nehir ne renkte olur? Kafamızda canlandırdığımız o mükemmel mavi renk, genelde gerçeği yansıtmaz çünkü nehirler yeşil, kahverengi, sarı ve daha fazla renkte akabilir.
Bu farklı tonlar ise gelişigüzel oluşmuyor. Nehirlerin renkleri, doğal su yollarının sağlığını yansıtıyor. Yani bir nehre bakarak, nehrin suyunun kirlilik, çökelti ve alg gibi şeyler bağlamında nasıl gittiğine dair bir fikir edinebiliriz.
Fakat insanlar nehirlerin su kalitesini sayısız nesil boyunca renklerine bakarak değerlendirse de; bilim insanları makro ölçekli nehir ağlarının sağlığını değerlendirmede nehir rengini pek yaygın biçimde kullanmamış. Araştırmacılar, bunun kaçırılan bir fırsat olabileceğini düşünüyor.
Chapel Hill – North Carolina Üniversitesi’nde çalışan çevrebilimci John Gardner’in önderliğindeki bir araştırma takımı, yeni makalede şöyle açıklıyor: “İnsan gözünün algıladığı şekliyle su rengi… sezgisel ve geniş ölçüde uygulanabilir bir su ölçümüdür”
“İnsanların renk algısına dayanması sebebiyle sezgiseldir ve insanlar suyun tüketim, park bahçe sulaması için uygunluğunu ve estetik değerini sıklıkla suyun renginden ayırt ederler.”
Yeni çalışmada Gardner ve takımı, nehir sağlığını değerlendirmeye yönelik bu geleneksel yaklaşımı çok daha geniş bir bakış açısıyla birleştirmişler: Uyduların uzaktan algılama kabiliyetleriyle.
NASA ve Birleşik Devletler Jeolojik Tetkik Kurumu’nun Landsat programından alınan devasa bir uydu verisi hazinesini (1984’ten 2018’e kadar 34 yıllık bir süreçte alınan 235.000 civarı görüntüyü temsil ediyor) çözümleyen araştırmacılar, ABD kıtasındaki bütün büyük nehirlerin bu süre zarfındaki renklerini ölçüp gözlemlemişler.
Etkileşimli bir internet sitesinden sizin de kontrol edebileceğiniz sonuçlar; nehirler hangi renge bürünürse bürünsün, bu rengin sürekli aynı kalmadığını gösteriyor: Amerika’daki nehirlerin üçte birine hakim baskın renk, çalışma dönemi boyunca önemli oranda değişmiş.
“Tam kayıt süresince, nehirlerin yüzde 33’ünde kayda değer renk gidişatları mevcuttu fakat bu gidişatın yönü bölgesel olarak değişiklik gösteriyordu” diye yazıyor araştırma takımı ve mesvimlerin de nehir rengini etkilediğini belirtiyor. Yaz ve ilkbahar mevsimleri, nehir renklerini tayfın kırmızı ucuna doğru götürüyor.
Genel olarak, yapılan gözlemlerin yüzde 56’sında baskın renk çoğunlukla sarıymış. Bunu ise gözlemlerin yüzde 38’inin çoğunlukla yeşil olması takip etmiş. Fakat yönelimler, büyük oranda nehirlerin konumlarına bağlıymış.
Takımın keşfettiğine göre önemli değişim noktaları, sıklıkla baraj ve şehir bölgelerinin yakınındaki nehirlerde yer alıyor. Bağlanan göl ile rezervuarlar ise çökelti tutucu ve alg kuluçkası görevi görüyor.
Peter Dockrill/ScienceAlert. Ç: O.