Orangutanlar, Geçmişteki Olaylardan Bahsedebiliyorlar

0

Köpekler, kediler veya japon balıkları; muhtemelen kendi aralarında sohbet edip eski zamanlardan bahsedemiyorlardır. Böyle bir özelliğin, yalnızca insanlara özgü olduğu düşünülüyordu.

Fakat yeni yapılan bir çalışma, bu görüşü kökünden sarsıyor: Anne orangutanların, muhtemel bir yırtıcı gözden kaybolduktan ortalama yedi dakika sonra diğer orangutanları uyardığı gösterildi.

Bu çalışmada yer almayan ve İsviçre’deki Zürih Üniversitesi’nde primatbilimci olan Carel Van Schaik, Science dergisine, “Sonuçlar epey şaşırtıcı” diyor.

Orangutanların çok özel bir uyarı çağrısı var; bu çağrı, insanların öperken çıkardığı sese benziyor. Bilim insanları bu sesin, diğer orangutanları tehlikeye karşı uyarmaya yardımcı olduğunu düşünüyorlar. Ancak bu ses kullanıldığı zaman, yırtıcı kendisinin tespit edildiğini de anlayabilir.

Araştırma takımı, bu uyarı çağrılarının zamandışı bir referans içerip içermediğini araştırmaya koyulmuş. Takım bunu, “mevcut olmayan bir şey hakkında veya geçmiş veyahut gelecekteki bir olay hakkında bilgi aktarma kabiliyeti” olarak açıklıyor.

Takım, Sumatra adasındaki Ketambe ormanının derinliklerinde deneylere başlamış ve araştırmacılar renkli çarşaflar örtünerek, yedi tane anne orangutanın altında emekleye emekleye gitmişler.

Bilim insanları, anne orangutan üstteki ağaçta otururken; beyaz, benekli, desenli bir çarşafla veya kaplan çizgili, renkli bir çarşafla, iki dakika boyunca etrafta yavaş yavaş gezmişler.

İnsanın bu fikre gülesi geliyor fakat araştırmacılar başarılı olmuşlar. Sonuç olarak, meydana gelen karşılaşmaların yarısında bir öpücük sesi çıkmış.

(Adriano R. Lameira)

Bu tepkilerin büyük bir kısmı, desenli ve kaplan çizgili çarşafa verilmiş. Fakat araştırmacılar, ‘yırtıcı’ hâlâ görünür durumdayken sadece bir tane ses çıktığını keşfetmişler.

Geri kalanı, orangutanların algıladığı tehdit gittikten sonra ortalama yedi dakika gecikerek gelmiş. Fakat yaşlı bir dişi orangutanda, bu süre 20 dakikaya kadar çıkmış.

Araştırmacılardan biri olan Adriano Reis Lameira, Science dergisine şöyle açıklıyor: “Yaptığı şeyi bıraktı, bebeğini kaptı, dışkıladı [bu bir sıkıntı işareti] ve yavaşça ağacın üst kısımlarına tırmanmaya başladı. Tamamen sessizdi”

“Yirmi dakika geçti ve sonunda ses çıkardı.”

Fakat başladıktan sonra, bir saatten uzun bir süre boyunca çağrı yapmış.

Orangutanlarının beklemesinin, (zamandışı referans ile ilgisi olmayan) başka sebepleri de olabilir; korku sebebiyle donakalmış olabilirler. Fakat araştırmacılar, durumun böyle olmadığını düşünüyorlar.

Takım bunun yerine, annelerin çocuklarını korumak için beklemiş olabileceklerini düşünüyor.

Çalışmada şöyle yazmışlar: “Ses gecikmesi, ayrıca başkası (bebek) için algılanan bir tehdit fonksiyonuydu. Bu durum, üst düzey bir algıyı akla getiriyor”

“Elde ettiğimiz bulgular; dildeki zamandışı referansın, esasen atasal bir hominidin benzer davranışlarından gelmiş olabileceğini akla getiriyor.”

Bu durum, geçmişi anlama ve geçmiş hakkında konuşma becerimizin; hem insanlar hem de orangutanlarla akraba olan antik bir hominidden evrimleşmiş olabileceği anlamına geliyor.

Bu büyük bir iddia olduğu için; ders kitapları yeniden yazılmadan önce, gelecekte yapılacak çalışmaların bunu desteklemesi gerekiyor.

Fakat orangutanlar etkileyici zekalarını ilk defa göstermiyorlar. Üstelik, bu canlılar hakkında daha fazla şey öğrendikçe, kendi dil becerilerimizin tarihi ve evrimi hakkında da o kadar fazla şeyi anlayacağız.

Araştırma, Science Advances bülteninde yayınlandı.

 

 

 

 

ScienceAlert

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz