Kapsamlı araştırmalar bahtsız İngiliz kralının akıbetini ortaya çıkardı.
Dünya tarihinin en büyük kayıp insan, daha doğrusu kayıp ceset vakalarından biri çözüldü.
1485’te Bosworth Savaşı’nda ölen İngiliz Kralı 3. Richard’ın mezarı zaman içinde kaybolmuştu. İki yıl önce arkeologlar bir otoparkın altında, kralın tanımına uyan bir iskelet buldu. İlk DNA araştırmaları bunun kral olduğunu gösteriyordu fakat tam sonuçlar dün açıklandı.
Bulgularını Nature Communications dergisinde açıklayan, Turi King ve Kevin Schrürer başkanlığındaki ekip, iskeletin krala ait olduğunu kanıtlamak için genetikten ve tarihten faydalandı. En büyük kanıt mitokondriyal DNA’ydı. Kadınlar aracılığıyla nesilden nesle aktarılan bu bilgi, çocuğu olmayan Richard’ın bilinen iki akrabası Wendy Duldig ve Michael Ibsen’inkiyle eşleşti. İkisi de, son ortak ataları 16. yüzyıl başında yaşamış 14. kuşak kuzenler. İkisinin de Richard’ın en büyük ablasıyla aralarında kesintisiz bir akrabalık bağı var.
Bir başka kanıt ise kalıntıların bulunduğu yer. Leicester’daki bu otopark 2012’de kazılmıştı çünkü araştırmacılar 3. Richard’ın gömülü olduğu Greyfriars Kilisesi’nin burada olduğuna inanıyordu. Dahası, iskeletin omurgasında hafif bir eğrilik vardı. O yüzden de bir omzu diğerinden yukarıda duruyordu. Bu fiziksel özellik Shakespeare’in “3. Richard” oyununda kralın kambur olarak resmedilmesine yol açmıştı.
Araştırmacılar doğru kişiyi bulduklarından emin olmak istiyorlardı çünkü mitokondriyal DNA, Richard’la aynı zamanda yaşayan akrabalarında da mevcuttu. Bunun için tüm tarih kitapları ve soy ağaçları taranarak Bosworth Savaşı’nda onunla aynı yaşta olabilecek 82 kişi tespit edildi. Bunların birçoğu savaştan önce ya da sonra ölmüştü. Sadece Robert Eure adlı biri bulunamadı, ama onun da Kudüs’teki St. John şövalyelerinden olduğu ve muhtemelen savaş sırasında İngiltere’de olmadığı anlaşıldı.
Araştırmacılar bununla da yetinmeyip Richard’ın kimliğini soyundaki erkekler arcılığıyla doğrulamaya çalıştılar. Ne var ki kan bağı en azından bir yerde bölünmüştü. Yani, soy ağacındaki birinin biyolojik babası, doğum kayıtlarındakinden farklıydı.
Böylece araştırmacılar kralın kimliğini Y kromozomu olmadan da %99,999 doğrulukla tespit etmekle kalmadılar, kraliyet ailesiyle ilgili gizli sırları da ortaya çıkardılar.