Panik bozukluğa yönelik uygulanan yeni bir psikoterapi, iyi sonuçlar meydana getiriyor ve etkileri de uzun sürüyor. İsveç’teki Lund Üniversitesi’nde yapılan büyük ve uzun vadeli bir çalışmanın sonuçları bu yönde. Uygulanan tedaviden iki yıl sonra, hastaların yüzde 70’inde belirgin şekilde düzelme ve yüzde 45’inde de iyileşme görülmüş.
Panik bozukluk, dünya çapında görülen en yaygın zihinsel hastalıklardan birisi. İnsanların yaklaşık yüzde 2’sinde panik bozukluk var. Bu durum, tedavi edilmediği takdirde duygusal rahatsızlık ve sosyal soyutlanmanın ortaya çıkmasıyla ilişkilendiriliyor. Panik ataklar, sık sık gençlik döneminde ve yetişkinliğin ilk zamanlarında kendini gösteriyor. Bu durumun etkilediği pek çok insan okulu veya işi bırakmak zorunda kalıyor ve hayattaki hayallerini gerçekleştiremiyor.
Meslektaşı araştırmacı Martin Svensson ile birlikte 10 yıl boyunca 221 katılımcıyla çalışma yürüten psikolog Thomas Nilsson, “Pek çok kişi, gündelik yaşamlarında çeşitli kısıtlamalar uygulayarak panik bozukluklarına uyum sağlıyor” diyor.
Araştırmacılar, tedavinin kısa ve uzun dönemli etkilerinin yanısıra, hastalara tedavi seçme seçeneği sunarak tedavi sonucunun nasıl etkilendiğini de incelemişler. Sunulan seçenekler, panik bozukluğun tedavisi için özel olarak tasarlanan iki terapi biçiminden oluşuyor: Bunlardan biri psikodinamik bir psikoterapi (PDT) iken, diğeri ise bilişsel bir davranış tedavisi (CBT). Hastaların hipotezine göre bu iki onaylı tedavi arasında seçme hakkı tanınan hastalar, seçtikleri terapi biçiminden fayda görüyor.
Lund Üniversitesi. Ç: O.