Araştırmalar vücudumuzun içerisinde ya da derimizde yaşayan bakterilerin sindirimimizi, kilomuzu, ruh halimizi ve hatta kepeklerimizi bile etkileyebileceğini gösterdi. Scientific Reports’ta yayımlanan çalışmaya göre, saç diplerimizde yaşayan bir takım bakteriler, kepek yoğunluğunu etkiliyor.
Dünya nüfusunun neredeyse yüzde ellisi kepek sorunu ile mücadele ediyor. Buna sebep olan asıl sorunun kaynağı ise henüz tam olarak tespit edilemedi. Araştırmacılar mikroorganizmalardan kaynaklı olduğunu biliyor olmalarına rağmen, hem bakteri hem de mantar olarak görülebilen bu mikroorganizmalardan hangisinin tam olarak kepeğe sebep olduğu ise gizemini koruyor.
Çin’deki Shanghai Jiao Tong Üniversitesinde çalışan bilim insanları yaşları 18 ile 68 arasında değişen 59 kişinin kepek örneklerini aldı. İncelemeden 48 saat öncesine kadar saçlarını yıkamamış olan denekler, incelenen kepek örneklerine göre sağlıklı ve kepekli saç derisine sahip iki farklı grup olarak ayrıldılar. Yaş ve cinsiyet etmenleri göz önünde bulundurulan, her iki grubun saç derilerindeki mantar ve bakteri yoğunlukları karşılaştırıldı
Sonuç olarak, saç derimizde bulunan bakteri türünün ve miktarının, sahip olduğumuz kepek yoğunluğu üzerinde çok büyük bir etkiye sahip olduğu ortaya çıktı. Araştırmacılar, Propionibacterium ve Stafilokok adlarında kepeklenmeyi etkileyen iki bakteri türü buldular. Bu bakterilerin sağlıklı ve kepekli saç derilerine sahip deneklerde çok farklı miktarlarda olduğu gözlendi. Sağlıklı grubun saç derilerinde bulunan bakteriler arasından Propionibacterium çoğunluğu oluşturuyorken, stafilokok çok daha seyrek miktardaydı. Kepekli saç derisine sahip grupta ise bunun tam tersi geçerliydi.
Bilim insanları sahip olduğumuz sebumun –saç derisinde biriken ölü deri ve yağların- Propionibacterium’u güçlendiriyor olabileceğini düşünüyorlar. Propionibacterium ve stafilokok yoğunluğunu dengede tutmak, kepeği kontrol altına almayı sağlayabilir. Saç derimiz ne kadar nemli olursa, üzerindeki Propionibacteria miktarı da o kadar artıyor.
Bu bulgular araştırmacıların daha güçlü tedaviler geliştirmesine yardımcı olabilir. Örneğin, stafilokok yerine Propionibacteriayı besleyecek yapı maddesi taşıyan bir kepek önleyici olası bir şampuan üretilebilir.