İklim değişikliği bunu daha sık yapacak.
2013 yılında, Sibirya’nın ren geyiği sürülerinin yaşadığı uzak bir yarım adasında 61.000 ren geyiği açlıktan hayatını kaybetti.
Ren geyikleri, besinlerini oluşturan bitki örtüsüne malesef ulaşamadı. Çünkü yiyecekleri, her zaman olduğu gibi yumuşak bir kar tabakasıyla örtülmek yerine, o yıl kasım ayında yağan beklenmedik yağmur nedeniyle sert bir buz tabakasının altında kalmıştı.
Biology Letters dergisinde yayımlanan bir araştırma, olası nedeni açıklıyor. 2013 yılında, ölümlerin yaşandığı Yamal yarımadasına yakın Barents Denizi’ndeki buz seviyesi alışılmadık derecede azdı. Her zamankinden daha ılık suların beklenmedik derecedeki sıcak hava ile karşılaşması büyük fırtınalı sağanak bir yağmura neden oldu. Yumuşak karın üzerine düşen yağmur, havanın soğumasıyla birlikte ren geyiklerinin toynaklarıyla bile kıramayacakları kalın bir buz tabakası oluşturdu.
Uydu verileri araştırmacılara tüm hikayeyi anlatmaya yetiyor. Bölgeyi izleyen hava ve iklim uydularından gelen veriler incelendiğinde, 2013 yılında yaşanan felakete neden olan şartlar açıka görülüyor. Makalenin yazarlarından Bruce Forbes, “Rüzgar kıyıya eserken havanın ılıklaşıp buzların geri çekildiğini ve nemin hızla yükseldiğini görebiliyoruz.” diye açıklıyor.
Ren geyikleri yarı evcilleşmiştir ve göçebe Nenetsler (Sibiya’da yaşayan ve geleneksel olarak ren geyiği güden yerli bir topluluk) ile birlikte sürüler halinde 1100 kilometreden fazla yol alarak yaz kış farklı otlama alanlarına göç ederler. Nenetsler ren geyiklerinin etinden ve postundan faydalanmalarının yanı sıra ren geyiklerini ulaşımda ve yük taşınmasında da kullanırlar. Sürüler Nenetsler’in ekonomisinin bel kemiğini oluşturur. Onbinlerce ren geyiği açlıktan öldüğünde sadece can kaybı değil, bir yaşam biçimi kaybı da yaşandı.
Forbes’e göre, çoğu çoban, sürülerindeki pek çok hayvanı, hatta bazı çobanlar tüm hayvanlarını kaybetti. Tüm hayvanlarını kaybedenler, tekrar sürülerini kurana dek tundrada işsiz kaldılar ve pek çoğu şu an balıkçılıkla uğraşıyor.
Bu dramatik olay malesef izole bir kaza değil. Benzer olaylar en son 2006’da olmak üzere hemen hemen her on yılda bir yaşandı. Ama bilim insanları, küresel ısınmanın devam edip deniz buzu yok oldukça bu tür olayların daha sık yaşanabileceği konusunda endişeli. Bir sonraki sonma olayına kadar Nenetsler sürülerini yeniden toparlayamazlarsa, Nenetslerin yaşam tarzı tamamen yok olabilir.
Yağmurları dndirmenin bir yolu yok, ama ileride oluşabilecek donmaların yaratacağı yıkım hafifletilebilir. Bölgedeki yetkililer, ren geyiği popülasyonun azaltılması ve böylece iklim değiştikçe bölgenin besin ve yaşam alanı olarak yetebileceği kadar ren geyiğine ev sahipliği yapması gibi olasılıkları tartışıyorlar.
Diğer daha hızlı bir çözüm ise, bölgede mobil mezbahaların kurulması. Böylelikle kıtlık durumunda ekonomik kayıp ve hayvanların çektiği acı azaltılabilir. 2013 yılında, buzlanma hayvanlar mezbahaya yaklaşık 100-200 km uzaktayken meydana geldi. Ve malesef hayvanlar etleri ve kürklerinden faydalanmak yerine yavaş yavaş açlıktan öldüler, et ve kürkleri kullanılmak yerine yakıldı. Forbes, tüm o hayvanların yavaş yavaş açlıktan ölmesi gerçekten çok acıklı bir durum diye ekliyor.
Mobil mezbahaların yaygınlaşmasının diğer bir avantajı da bölgedeki potansiyel şarbon salgının önlenmesi. 1941’deki son salgında mikroorganizmayla enfekte cesetler bölgeye patojen salıp sağlıklı hayvanlara enfeksiyon bulaşma olasılığını arttırdı. Mobil mezbahalar kullanılarak enfekte hayvanların hızlıca yok edilmesiyle yetkililer bir sonraki salgının daha kolay kontrol altında tutulabileceğini umut ediyorlar.
Çeviren: Gülşah Bayraktar