Erkekler ve kadınlar, genomlarının büyük bir çoğunluğunu paylaşıyorlar. Yalnızca, X ve Y cinsiyet kromozomları şeklinde adlandırılan yerde bulunan bir tutam gen cinsiyetler arasında farklılık gösteriyor. Bununla beraber genlerimizin faaliyetleri (hücre ve dokulardaki ifadeleri), erkekler ve kadınlar arasında derin ayrımlar oluşturuyor.
Cinsiyetler sadece dış görünümde farklılık meydana getirmiyor; bunların farklı şekilde ifade edilen genleri de pek çok hastalığın tehlikesini, isabet oranını, şiddetini ve başlama yaşını güçlü biçimde etkiliyor. Söz konusu hastalıklar arasında kanser, otoimmün bozukluklar, kalp damar hastalığı ve nörolojik sıkıntılar da bulunuyor.
Araştırmacılar, içerisinde karaciğer, kalp ve beynin de bulunduğu bir dizi doku boyunca görülen gen ifadesinde cinsiyetle ilişkili farklılıkları gözlemlemişler. Yine de bu gibi dokuya özgü cinsiyet farklılıkları, halen yeterince anlaşılmamış durumda. Erkekler ve kadınlar arasında değişiklik gösteren çoğu niteliğin, cinsiyet kromozom genleri veya cinsiyet hormonlarının ifadesinden ziyade; her iki cinsiyette de ortak olan otozomal genlerin ifadesindeki farklılıklardan kaynaklandığı görülüyor.
Genlerimizin davranışında meydana gelen cinsiyetle ilişkili bu farklılıkları daha iyi anlamak, insanlarda görülen çeşitli hastalıkların daha iyi teşhis ve tedavi edilmesine yol açabilir.
Arizona State Üniversitesi. Ç: O.
