Araba kazası, bakteriyel hastalıklar gibi travmatik yaralanmalara sebep olan olaylardan sonra hastalar sinirsel rahatsızlıklarla karşı karşıya gelebiliyor. Bu rahatsızlıklar uzun süreli oluyor çünkü sinir hücreleri kendilerini çok ağır yeniliyor. Advanced Functional Materials dergisindeki bir makaleye göre ise üç boyutlu yazıcılar ile basılan bir yapı sinir hücrelerinin kendilerini yenilemelerine yardımcı oluyor ve süreci hızlandırıyor.
Bu süreci kısaltmak için bilim insanları yıllardır uğraşıyor. Bunlardan bir tanesi ise aşılama yöntemi. Bu yöntemde, sorunlu sinir hücresi vücudun başka bir noktasına alınıyor ve orada kendini yenilemesi bekleniyor. Ardından ise kendi yerine taşınıyor. Ancak bunu gerçekleştirmenin de zorlukları var. Birisi hastanın iki kere ameliyat geçirmesi, diğeri ise bazı hastalarının vücudunun sinir hücrelerini kabul etmemesi. Makalede bahsi geçen çalışmada ise, bir grup araştırmacı biyolojik maddelerden yapılmış bir iskele benzeri, silindirik yapı kullanarak sinir hücresinin gelişime destek vermeyi amaçlıyor. Düşünülene göre bu şekilde, sinir hücrelerinin gelişimi daha esnek olabilecek. Ancak bu yöntem de büyük ve geometrik hasarlar için uygun değil. Çünkü yapı sinir hücrelerinin sadece düz bir çizgi üzerinde gelişmesine izin veriyor.
Deneyi gerçekleştirmek için ekip bir sinir hücresini üç boyutlu tarayıcılardan geçirdi. Ardından üç boyutlu yazıcılar kullanarak, araştırmanın odağını oluşturacak olan sinir hücresi kanalını oluşturdu. Bu kanal sinir hücresinin başını sonuna bağlayacak şekilde tasarlandı. Yani eğer hücrenin gövdesinde bir hasar oluştuysa bu yapı kullanılabilecekti.
Sonraki aşamada ise farklı sinir hücrelerinin kimyasal ve geometrik yapısı göz önünde bulundurularak, kanal kullanmanın hangi sinir hücreleri için daha uygun olduğuna karar verildi. Üç boyutlu yazıcılarda hazırlanan kanalı ise silikon ve özel proteinler kullanarak kanalın güçlü olup olmadığı bir petri kabında denendi. Sonuçlara göre kanal bir sinir hücresinin üç haftalık gelişimine katkıda bulunabiliyordu. Bunu fare üzerinde denediklerinde de aynı sonuca ulaştılar.
Çalışma olumlu sonuçlara ulaşmış gibi duruyor ancak teknolojimiz bu gelişmeyi insan üzerinde denemeye henüz hazır değil. Sonraki çalışmaların ise üç haftalık süreyi daha da kısaltmak için farklı kimyasal kombinasyonları denemek üzerine olacak.