SARS-CoV-2 hakkında bildiğimiz bir şey varsa, o da insanlar üzerinde farklı etkiler oluşturması. Hem de çok farklı. Salgın ilerledikçe, bu koronavirüs de yeni sürprizler getirmeye devam ediyor.
Şimdiyse araştırmacılar ve doktorlardan oluşan bir takım, lösemi olan ve hiçbir COVID-19 belirtisi göstermeyen; ancak testi pozitif çıktıktan 70 gün sonra halen bulaşıcı SARS-CoV-2 parçacıkları yayan bir kadının vakasını bildiriyor.
Bu sonuç, hastaneye kaldırılan ve bulaşıcı SARS-CoV-2 virüsünü COVID-19 teşhisinden sonra 20 güne kadar yaydığı keşfedilen yetişkinlere ait önceki raporlardan çok daha uzun. Ayrıca, belirtileri ilk ortaya çıktıktan sonra virüsün genetik maddesini 63 güne kadar yayan diğer insanlara yönelik raporlar da var.
Dün yayımlanan bu yeni rapor hem doktorları, hem de halk sağlığı uzmanlarını şu gerçeğe karşı alarma geçirmeli: Belirti göstermeyen ve kanser hastaları gibi bağışıklık sistemleri zayıf olan insanlar, SARS-CoV-2 virüsünü görünürde çok uzun bir zaman boyunca yayabilir. Hatta bu vakaya bakılırsa, aylar boyunca…
Araştırma takımı, vakayı tarif eden makalesinde şöyle yazıyor: “Sadece bir hastadan sonuca ulaşmak zor olsa da, elde ettiğimiz veriler; bulaşıcı virüsün uzun vadeli şekilde yayılmasının, bağışıklık sistemi kısıtlı olan belirli hastalarda bir endişe sebebi olabileceğini düşündürüyor.”
ABD’de tahmini olarak 3 milyon kişinin, bağışıklık sistemini kısıtlayan veya baskılayan bir çeşit sağlık durumu yaşadığı düşünülüyor. Bu kişiler, enfeksiyonlara karşı savunmasız hale geliyor. Kemoterapi gören kanser hastaları ve organ nakli olup bağışıklık baskılayıcı ilaçlar kullanan hastalar, bu konudaki örneklerden bazıları.
ABD Ulusal Alerji ve Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü’nde çalışan virüsbilimci ve çalışmanın eş yazarı Vincent Munster şöyle söylüyor: “Bu virüs yayılmaya devam ettikçe, bir dizi bağışıklık baskılayıcı hastalığı olan insanlara daha fazla bulaşacak. SARS-CoV-2’nin bu popülasyonlarda nasıl davranışlar sergilediğini anlamak önem taşıyor.”
Clare Watson/ScienceAlert. Ç: O.