![why_do_we_talk_in_our_sleep[1]](https://popsci.com.tr/wp-content/uploads/2025/08/why_do_we_talk_in_our_sleep1-696x392.png)
Uykuda konuşmak, garip yemek tiratlarından gece yarısındaki lanet okuma nöbetlerine kadar beynimizin biz dinlenirken yaptığı tuhaf kısa devreleri ortaya koyuyor.
“Hardal savaşı on beş dakika sonra başlıyor. Herkes hazır mı?”
“Yemek ruleti oynuyoruz, yemek ruleti! Evet, zehirli bir ekler var orada.”
“O timsah bacağını kopardığında Edwina ağlamadı bile.”
Yukarıdaki sözlerin hepsi, Amerikalı bir şarkı yazarı ve üretken bir uyur-konuşur olan Dion McGregor’un saçma, bilinç altı dünyasından gelen doğrudan alıntılar. McGregor sosyal çevresinde, uykusunda yemekler, taşkın karakterler ve acayip hayali senaryolarla ilgili yaptığı uzun konuşmalarla biliniyor. Yaptığı bu gece monologları o kadar göze çarpıyor (ve yıkıcı) ki ev arkadaşları bunları kaydedip, ilk olarak Decca Plak tarafından 1964 yılında yayınlanan bir albüm haline getirmiş. Psikologlardan oluşan bir araştırma takımı ise onlarca yıl sonra kendisinin uykusunda yaptığı bu konuşma bölümlerinin içeriğini resmi bir şekilde analiz etmiş.
Muhtemelen çoğumuz uykuda yaptığımız konuşmalarla ilgili bir plak anlaşması gerçekleştiremeyiz ya da gecelerin bu fantastik monologları üzerine yürütülen çalışmaların konusu olamayız. Fakat bu durum sessiz sedasız uyuduğumuz anlamına gelmiyor. Uykuda konuşmak şaşırtıcı derecede yaygın.
Tahminler değişse de insanların yüzde 65’e kadarı hayatlarında en az bir kez uykusunda konuştuğunu söylüyor. İtalya’nın Roma şehrindeki Sapienza Üniversitesinde çalışan uyku araştırmacısı ve psikolog Luigi De Gennaro, nüfusun yüzde 3’ü ila 30’u arasındaki bir kısmının uykusunda düzenli olarak konuştuğunu söylediğini aktarıyor Popular Science‘a. Bu alışkanlık en çok çocuklarda kayda geçiyor (muhtemelen ebeveynlerinin yaygın birer gözlemci olması sebebiyle) ancak yetişkinliğe kadar devam edebiliyor. Uykuda konuşmanın, “en yaygın uyku davranışlarından biri” olduğunu söylüyor De Gennaro.
O halde neden gözlerimizi kapattığımızda ağzımızı kapatamıyoruz ve uyuyan halimiz neden ümitsizce bir şeyler paylaşmak istiyor?
Uyurken ne söylüyoruz?
Uykuda konuşma, anlaşılmaz mırıldanmalardan tam teşekkül söylenmelere kadar değişiklik gösteriyor. Fakat çoğumuzun uykusunda konuştuğunu fark etmesinin tek yolu, başka birinin bunu bize söylemesi. “İnsanlar konuştuklarını hiç hatırlamıyor veya bunun farkında olmuyorlar” diyor De Gennaro.
Söylenenlere ilişkin elimizdeki tüm veriler, yapılan kayıtlardan ya da uyku çalışmalarından gelen ikinci elden bilgiler. Uyku konuşmamızın içeriğini sınıflandırmaya dönük bir avuç araştırma çalışması yürütülmüş. McGregor’un geceleri daldığı düşüncelere yakından bakan çalışmanın yazarları, monologlarının tuhaflık yönünden kişilerin kendi aktardıklarına dayalı ortalama rüyalar ile benzerlik sergilediğini keşfetmişler. Karakter bileşimi ve duygusal nitelik yönünden biraz farklılık gösterseler de psikologlar bunu kişiliğe bağlamış.
Uyku ile İlgili Makaleler
Bazıları neden daha az uykuya ihtiyaç duyuyor?
Uykuya dalmadan hemen önce irkilmenize sebep olan şey ne?
5 saatten az uykuyla araç kullanmak, alkollü araç kullanmak kadar tehlikeli
Daha büyük örneklemlerde ise daha fazla eğilim ortaya çıkmış. McGregor’un uykuda yaptığı konuşma bölümlerine yönelik yürütülen araştırmaya, 2001 tarihli Uyku Komitesi kitabının yazarı ve Harvard Üniversitesinde rüya araştırmacısı olan psikolog Deirdre Barrett öncülük etmiş. Sonraki bir takip çalışmasında, binlerce insanın uykusunda yaptığı ve evde bir akıllı telefon uygulamasıyla kaydedilen konuşmalar üzerinde henüz yayımlanmamış bir analiz yürütmüş araştırmacı. Uykuda konuşmayı insanların kendi aktarımlarına dayalı rüya içerikleri üzerinde yürütülen mevcut çalışmalarla ve uyanık iken yapılan konuşmalarla karşılaştıran bilim insanı, bu konuşmaların bazı yönlerden önemli derecede farklılık sergilediğini keşfetmiş. Uykudaki konuşmada, rüyalara ya da uyanık iken yapılan konuşmaya göre daha olumsuz duyguların, öfkenin, bedensel işlevlerin, yiyeceğin ve cinselliğin ifade ediliyor gibi göründüğünü söylüyor Popular Science‘a.
Uyanık haldeki konuşma ile uykuda konuşma arasındaki en dikkat çekici farklılık ise ağız bozukluğu olmuş. Barrett’in örneklem verilerinde, uyuyan insanlar normalde yaptıklarının yaklaşık altı katı kadar küfür etmiş. “Söylenen bu şeylerin bazıları cidden birinin küfür nöbeti geçirmesine benziyordu” diyor.
Yapılan bu gözlemler, 2017 yılında Sleep bülteninde yayımlanan ve 232 kişinin gece söylediği 883 sözün kataloglandığı bir çalışmayla da kısmen destekleniyor. Araştırmacılar en yaygın ve anlaşılabilir kelimenin “hayır” olduğunu ve reddetmelerin bir bütün olarak, ifadelerin yüzde 21’inden fazlasını temsil ettiğini gözlemlemiş. Soru kelimeleri ve ifadeleri de uykudaki konuşmaların çeyreğinden fazlasını oluşturuyormuş. Son olarak çalışmada, uykudaki ifadelerin yaklaşık yüzde 10’ununun küfür kelimeleri içerdiği ve uykuda konuşmanın önemli bir bölümünde bir kişiye veya bir şeye hakaret edildiği belirtiliyor.
Fakat bu durum, hepimiz gizli gizli kaptanlar gibi küfür etmek ya da insanlara sayıp sövmek için öldüğümüz anlamına gelmiyor. Barrett, uykuda konuşmanın özü itibariyle uyanıkken söylediğimiz şeylerden daha samimi veya doğruları açığa vuran bir konuşma olduğuna yönelik kanıt bulunmadığını söylüyor. Çoğu vakada uykuda konuşanların “sadece gerçeklikle olanbağlarının çok güçlü olmadığını” belirtiyor araştırmacı. Genelde uykuda konuşanların ifade ettiği anlaşılabilir sözler, derin ve duygusal itiraflar bir yana pek mantıklı şeyler değil.
Uykuda neden konuşuyoruz?
Bazen uykuda konuşmak, kişilerin kendi aktardıkları rüya içerikleriyle açık bir biçimde bağlantılı. Birisi bir rüyadan uyandığında, ara sıra az önce sesli şekilde söylediği şeyi kelimesi kelimesine hatırlayabildiğini aktarıyor Barett. Fakat her zaman böyle olmuyor.
Uykuda konuşma, çoğu rüyanın meydana geldiği REM de dahil uykunun bütün aşamalarında gerçekleşiyor. Fakat Barrett, psikolog Arthur Arkin’in konu üzerinde yazdığı ve ses getiren Uykuda Konuşma kitabına göre uykuda konuşmanın büyük çoğunluğunun REM dışı üç uyku aşamasında gerçekleştiğini söylüyor.

Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesinde uyku ve hafıza üzerinde çalışan sinirbilimci Jing Zhang, REM dışı uyku esnasında söylenenlerin daha kısa ve daha anlaşılmaz olduğunu aktarıyor. Popular Science‘a konuşan Zhang, REM sırasında uyuyan kişilerin daha uzun, daha kolay anlaşılan sözler söylediklerinin bilindiğini belirtiyor. Hatta 2021 yılında yapılan bir çalışmada, bazı kişilerin REM uykusunun ortasında bulundukları esnada sorulan sorulara tutarlı cevaplar verebildikleri ve sohbet yürütebildikleri aktarılmış. Barrett’in yayımlanmayan verileri analizinde araştırmacı, çiftlerin uykuda birbirleriyle konuştukları nadir örnekler bile saptamış.
Bilim insanları uykuda konuşanların beyinlerinin içerisinde tam olarak neler gerçekleştiğini anlamış değil. Fakat bazı ipuçları var. 2022 yılında yayımlanan ve De Gennaro’nun da eş yazarlığını yaptığı bir makalede, uykuda konuşan insanlar ile gülme, ağlama ya da inleme gibi sözlü olmayan uyku sesleri çıkaran insanların beyin faaliyetlerindeki farklılıklar ölçülmüş. De Gennaro ve meslektaşları, uyanık durumda konuşma ve uykuda konuşma nöbetleri esnasındaki motor fonksiyon ile ilişkili bir beyin bölgesinde belirgin bir örüntü gözlemlemiş. Özellikle de derin uykuyla ilişkilendirilen düzenli beyin dalgası tipleri, konuşma dönemleri sırasında parçalanarak uyanık beyne daha çok benzerlik sergilemiş. Söz konusu bulgu, uyanık durumdaki konuşma ile uyurken konuşma arasında bir bağlantıya işaret ediyor.
Daha geniş olarak ise Zhang, beynin durumlar arasında geçiş yaptığı zaman insanların uyku-uyanıklık geçişleri sırasında daha fazla konuşmaya eğilim sergilediğini söylüyor. Beynin bazı kısımlarının görece faal kalırken diğer kısımlarının uyumasının mümkün olduğunu açıklıyor bilim insanı. Ayrıca uykuda konuşmak uyku aşamalarının sınırlarında daha sık gerçekleştiğinden, uykusu bozulan kişilerin konuşması da daha muhtemel. Uykuda konuşmanın stres dönemlerinde, uykudan mahrum kalındığında veya alkol tüketimi sonrasında daha yaygın rapor edildiğini ekliyor Zhang.
“Bence bu sistemsel bir aksama” diyor Barrett; uykunun bir aşamasından diğerine geçişte azıcık yanlış giden bir şey sadece. Uykuda konuşmak ayrıca uyurgezerlik ve karabasan gibi diğer “parasomni” tipleriyle de ilişkilendirilmiş. Bu davranışlardan birini sergiliyorsanız, diğerlerini yaşama olasılığınız daha yüksek. Genlerimiz de uykuda konuşma, uykuda yürüme veya diğer parasomniler sergileme ihtimalimizde bir rol oynuyor olabilir.
Ancak bu durum, bunun endişe verici bir bozukluk olduğu anlamına gelmiyor. Son derece nadir vakalar haricinde (eşinizi, oda arkadaşlarınızı, komşularınızı veya kendinizi rutin şekilde uyandırmak) uykuda konuşmak genelde endişe duyulacak bir şey değil. Çoğu kişi için arada sırada uykuda konuşmak, gece vaktindeki bir dinlenmenin normal bir parçası. Fakat McGregor’un seviyesindeyseniz, bir uyku laboratuvarını ziyaret etmekte fayda olabilir. Kendisinin söylediğine göre hayatın sonraki dönemlerinde daha düzenli bir hayatı olup daha iyi dinlenince ağzı biraz susmuş.
Yazar: Lauren Leffer/Popular Science. Çeviren: Ozan Zaloğlu.