Hiç bir astronotla ortak noktanızın olup olmadığını merak ettiniz mi? Görünüşe göre 206 tane ortak noktanız var; yani kemikleriniz. Vücudumuzun bu kısımları, astronotlardaki kemik kaybı üzerinde yürütülen yeni bir çalışmanın odak noktası. En önemli soru ise kemiklerin Dünya’ya döndükten sonra geri kazanılıp kazanılmadığı.
McCaig Kemik ve Eklem Sağlığı Enstitüsü başkanı ve Calgary Üniversitesi Cumming Tıp Fakültesinde profesör olan Dr. Steven Boyd, TBone adını taşıyan bu çalışmayı 2015 yılında başlatmış. Çalışmada 17 astronot, son yedi yıl boyunca uzaya gittikten sonra ve gitmeden önce takip edilerek ‘uzun dönemli’ uçuşlardan sonra kemiklerin eski haline dönüp dönmediği anlaşılmaya çalışılmış. Geçtiğimiz hafta Scientific Reports bülteninde yayımlanan bulgular her ne kadar Dünya’da yaşayan bizler için önemsiz gibi görünse de, genel olarak kemik sağlığının daha iyi anlaşılması bakımından önem taşıyor.
Kasbilim yardımcı profesörü ve çalışmanın baş yazarı Leigh Gabel (PhD), “İnsanlarda kemik kaybı oluyor” diyor. “Yaşlandıkça, yaralanınca veya vücudumuzu hareket ettiremediğimiz herhangi bir senaryoda kemik kaybediyoruz”
“Astronotlara ne olduğunu ve nasıl iyileştiklerini şimdiye kadar pek anlamış değiliz. Bu tür araştırmalar, böylesine kısa bir zaman aralığı içerisinde vücutta gerçekleşen süreçlere bakmamızı sağlıyor. Aynı miktarda kemik kaybını görmek için Dünya’daki birini onlarca yıl takip etmemiz gerekirdi.”
Araştırmacılar ABD’nin Houston şehrindeki Johnson Uzay Merkezi’ne giderek astronotların el ve ayak bilekleri üzerinde uzaya gitmeden önce, Dünya’ya döndüklerinde ve sonrasında altı ile 12 aylık dönemlerde tarama gerçekleştirmişler.
“Ağırlık kaldıran kemiklerin, çoğu astronotta uzaydaki uçuştan bir yıl sonra sadece kısmen geri geldiğini keşfettik” diyor Gabel. “Bu durum, uzaydaki uçuş sebebiyle gerçekleşen kalıcı kemik kaybının Dünya üzerinde yaşa bağlı olarak on yılda gerçekleşen kemik kaybıyla hemen hemen aynı seviyede olduğunu akla getiriyor.”
Bu kayıp ise tıpkı bacaklarınız gibi normalde Dünya üzerindeyken ağırlık taşıyan kemiklerin, yer çekimsiz ortamda ağırlık taşımaması sebebiyle gerçekleşiyor; uzaydayken havada öylece süzülüyorsunuz.
“Uzaydan döndükten sonra zayıflık ve denge kaybı sebebiyle yürümekte zorlanan astronotlar gördük. Diğerleriyse çalışma ziyareti kapsamında bizimle buluşmak için bisikletleriyle Johnson Uzay Merkezindeki kampüse gelmişti. Dünya’ya dönen astronotların uçmaya verdikleri tepkilerde epey bir farklılık var” diyor Boyd.
Yazar: Gillian Edwards/Calgary Üniversitesi. Çeviren: Ozan Zaloğlu.
Uzay şartları genel olarak insan doğasına hiç uygun değil. Yerçekimi olmadan uzayda yaşamanın bu kadar büyük bir risk oluşturduğu daha yeni yeni anlaşılır olmaya başladı. Anlaşılıyor ki uzay faaliyetleri sırasında yapay bir yerçekimi oluşturulması şarttır. Yapay yerçekimi oluşturmanın en doğru yolu ise anti yerçekimi sisteminin keşfedilmesi ile mümkün olacaktır. Çünkü mekanik bir sistemle oluşturulacak yapay yerçekimi sisteminin çok kısa sürelerde arızaya neden olma olasılığı çok yüksektir. Anti yerçekimi sistemi ile yapay yerçekimi için mekanik bir sistem oluşturmaya gerek kalmadan uzay aracı kendi etrafında döndürülebilecektir. Yaklaşık olarak sekiz yıldır üzerinde çalıştığım anti yerçekimi konusunda 26 Haziran 2022’de büyük bir aşama kaydettim. 3 voltta çalışan üç drone motorlu bir deney prototipini yerde öngördüğüm yönde hareket ettirmeyi başardım. Bundan sonra uçan prototip yapmaya biraz daha yaklaştığıma inanıyorum. Çalışmalarım aralıksız sürmektedir.