Virüslerin de Bağışıklık Sistemi Olabilir

0

Tuft Tıp Üniversitesinden Dr. Kimberley Seed’in liderliğindeki araştırma grubu bakteriyofajların bağışıklık sistemine sahip olabileceğinin ilk kanıtlarına ulaştı. Nature dergisinde yayınlanan çalışmaya göre, kolera bakterisinin virüsleri bakterinin kendi  bağışıklık sistemini çalarak bunu bakteriye karşı kullanabiliyor. Çaldığı bağışıklık sistemini bakteriyi etkisiz hale getirmek için kullanan virüs, daha fazla böylece daha rahat ürüyor ve daha fazla bakteriyi ortadan kaldırabiliyor.

Bu buluş, bakteriyel hastalıkların faj terapisi uygulanarak iyileştirilebileceğini akıllara getiriyor. Bu terapinin önemli olmasının nedeni ise, süpermikrop olarak adlandırılan bazı bakterilerin antibiyotiklere karşı dirençli olması. Eğer ki bu terapi geliştirilebilirse bu tür bakterilere karşı savaşmak kolay hale gelecek.

Bu zamana kadar bilim insanları fajların sadece DNA ve RNA’dan oluşmasından dolayı adaptif bir bağışıklık sisteminin olmadığını düşünüyorlardı. Bakteriyofajlar, bakterileri sadece av olarak gören asalak varlıklardır. Fakat bu araştırma bize insan vücudundaki kolera bakterilerinden kaynaklanan hastalığı faj saldırılarıyla durdurulabileceğini gösterdi.

Araştırmacılar bu çalışmada, bir deney düzeneğinde yeni bir kolera bakterisi soyuna karşı doğal direnç oluşturabilmesi için bağışıklık sistemi güçsüz olan fajlar kullandılar. Fakat fajlar adapte olamadı. Diğer deney düzeneğinde ise aynı kolera soyu ile birlikte bağışıklık sistemine sahip fajlar kullanıldı. Burada görülen ise fajların kolera soyuna adapte olduğu ve kolera bakterilerini kolaylıkla öldürdüğü oldu. Bu çalışma fajların bağışıklık sistemlerinin son derece aktif ve kullanılabilir olduğunu gösteriyordu.

“Hemen hemen tüm bakterileri fajlar ile enfekte edebiliriz. Bilinen bakterilerin yaklaşık yarısında CRISPR/Cas denilen ve fajlara karşı bağışıklık sağlamak için edinilen bir bağışıklık sistemi var. Fajların bağışıklık sistemini nasıl ele geçirdiğinin kökeni bilinmemektedir. Fajların bu sistemi kullanıyor olması da gerçekten ilgi çekicidir. Fajlarda CRISPR/Cas sisteminin bulunması, adaptif ve kompleks bir bağışıklık sistemi için bakteriler ile virüsler arasında gen akışı olduğunu gösteriyor” diyor Dr. Seed. Tufts Tıp Üniversitesinden Prof. Andrew Camilli ise ekliyor ; “ Bu çalışma virüslerin canlı olup olmadığı hakkındaki tartışmalarda bize bir fikir verirken, bakteriyel hastalıkların da fajlarla tedavi edilebileceğini gösteriyor, özellikle de antibiyotiklere karşı dirençli olan bakterilerin neden olduğu hastalıklar söz konusu iken.”

 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz