Yaratıcı İnsanların Beyinleri Daha İyi Bağlantılı

0

Yaratıcılık içimizde mi?

Araştırmacıların bulduğuna göre yüksek oranda yaratıcı insanlar, beyinlerinin sol ve sağ tarafları arasında daha fazla sinir bağlantısına sahip. Bu durum ise yaratıcılığın, sanat dersinde ne kadar tutkulu olduğumuzun yanısıra dahili biyolojimize de bağlı olabileceğini akla getiriyor.

Farklılıklar çoğunlukla beynin frontal lobunda bulunmuş. Çok faal olan bu bölge karar verme, gelecek için plan yapma ve akıcı konuşma gibi algısal işlemlerden sorumlu.

Duke Üniversitesi ile İtalya’daki Padova Üniversitesinde çalışan araştırmacılar, üniversite öğrencisi bir grup sağlıklı gönüllünün MRI taramalarını almış ve bunları gerey yayılım görüntüleme adı verilen (beyaz maddenin su molekülleri ile takip edilebildiği) bir yöntem ile işlemden geçirmiş.

Yöntem, 68 farklı beyin bölgesi arasındaki bağlantıların çözümlenmesine olanak sağlamış.

Beyaz madde, daha bilindik olan gri maddenin altında yer alıyor ve beyindeki milyarlarca siniri bağlayarak, bunlar arasında elektrik sinyalleri taşıyor.

Gönüllü öğrencilerden ayrıca, bir yaratıcılık puanı elde etmeleri için bir dizi görevi tamamlamaları söylenmiş. Testler münferit sorulara birden fazla cevap üretmeyi, çeşitli geometrik şekiller çizmeyi ve müzik, dans ile edebiyat gibi yaratıcı alanlarda başarılar kaydetmek gibi şeyleri kapsıyor.

Frontal lobdaki beyin bağlantıları.

 

Taramaları ve puanları yan yana getiren araştırmacılar, gruptaki en yaratıcı yüzde 15’lik kesimin (19 denek), yaratıcılık bakımından en altta bulunan veya en az yaratıcı olan yüzde 15’lik kesimden (17 kişilik bir alt grup) önemli oranda daha fazla bağlantı taşıdığını keşfetmiş.

Araştırmacılar elde ettikleri bulguların, günün birinde uzmanların bir kişinin doğal yaratıcı yeteneklerini belirlemesine, yaratıcılığını tahmin etmesine ve hatta yaşlılık dönemindeki beyin hastalıklarını takip etmesine olanak sağlayabileceğini düşünüyor.

Duke Üniversitesinde çalışan istatistikçi ve eş yazar David Dunson, “Belki bir kişinin beynini tarayarak, hangi konuda iyi olabileceğini söyleyebiliriz” diyor.

Örnek boyutunun son derece küçük olduğunu belirtmek gerekiyor. Bu yüzden, bağlantı sayısının daha fazla olması ile yaratıcılık seviyelerinin daha yüksek olması arasındaki ilişkinin çok daha büyük ve daha çeşitli bir grupta onaylanması gerekecek.

Fakat sonuçlar, konektomiğin önemine yönelik daha fazla kanıt sunuyor. Beyinlerin bölümlerinin yanısıra bölümler arasındaki bağlantıların incelendiği konektomik alanı, giderek büyüyen bir sinirbilim dalı.

Beynin bu kadar büyük ve karmaşık bir organ olması ve kişiden kişiye fazlasıyla çeşitlilik göstermesi sebebiyle matematikçiler, bu devasa hacimli verinin içinde daha önce gizli kalmış örnekleri saptama yolları üzerinde çalışıyor.

Araştırmacılar raporlarında şöyle yazıyor: “Bölgeye özgü soyutlanmış faaliyet üzerinde çalışmanın naiflik olması, gittikçe daha fazla fark ediliyor. Beynin genelindeki devre yapısı, fenotipleri öngörmek bakımından daha büyük önem taşıyor.”

Araştırma takımı, bundan sonra beyin bağlantısallığı ile IQ seviyesi arasındaki ilişkiyi (daha önce yaratıcılık ile ilişkilendirilmiş) incelemek istiyor. Bilim insanları ayrıca yoğun hesap barındıran yaklaşımlarının, Alzheimer ve diğer nörolojik hastalıkların ilk belirtilerini saptamak için de kullanılabileceğini belirtiyor.

Konektomik çalışmaları henüz ilk zamanlarını yaşasa da, bu çağdaş beyin haritalama türünün gelecekte bize neler anlatabileceğini öğrenmek için şimdiden sabırsızlanıyoruz.

Bulgular Bayesian Analysis bülteninde yayınlandı.

 

 

Kaynak: ScienceAlert. Çeviren: Ozan Zaloğlu.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz