The Wistar Enstitüsü’nde yapılan bir çalışmaya göre akut metabolik ve oksidatif strese sebep olan ve farklı kanser tiplerinde seviyeleri azalan tümör baskılayıcı Parkin, mitokondriyal trafiği baskılayıp tümör hücrelerinin hareket etmesini önleyerek birincil ve metastatik tümör büyümesini azaltıyor. Dün Science Advances bülteninde yayımlanan bulgular, tümör ilerlemesinin iyi bilinen özellikleri olan metabolik ve mitokondriyal yeniden programlanmanın, hastalığa yön veren güçlü unsurlar şeklinde davrandığını gösteriyor.
Wistar Enstitüsü’nün başkanı ve Kanser Merkezi müdürü baş yazar Dr. Dario C. Altieri şöyle aktarıyor: “Metabolizmadaki değişimlerin, ufak ve premalignant bir lezyondan saldırgan bir tümöre ilerleyişe ve sonrasında metastaza eşlik ettiğini; bu değişimlerin ise sürekli büyüme ve olumsuz mikroçevre şartlarına uyum sağlama sebebiyle kanser hücrelerinin artan enerji taleplerini desteklemesine sebep olduğunu yüz yıldır biliyorduk. Bizim çalışmamız, metabolik ve mitokondriyal işlevin yeniden programlanmasının, tümör baskılama mekanizmalarının aksine kanser destekleyici bir etmen olduğuna yönelik bulgular sunuyor. Bu çalışmada, birkaç farklı kanser tipinin durdurulmasıyla alakalı bir mekanizma belirledik.”
Altieri ve meslektaşları, Parkin adı verilen ve Parkinson hastalığında değişen bir gen üzerinde çalışmış. Parkin’in, mitofaji adı verilen bir bozunum mekanizmasıyla hasar görmüş mitokondrileri (enerji üreten organeller) seçici şekilde ortadan kaldırarak beyin hücrelerini koruduğu biliniyor. Daha önce elde edilen bulgular, Parkin’in kanser hücresi metabolizmasını düzenlemede ve tümör büyümesini baskılamada rol oynayabileceğini göstermiş ancak söz konusu mekanizmalar ortaya çıkarılamamış.
Wistar Enstitüsü. Ç: O.
