Eğer Apple’ın Siri’si, Microsoft’un Cortana’sı veya Google Now ile gerçekleştirdiğiniz sohbetler sizi pek de tatmin etmiyorsa isminde dini referans taşıyan Gabriel (Cebrail), belki bu sorununuzun üstesinden gelecektir.
Carnegie Mellon University’deki (CMU) araştırmacılar tarafından geliştirilen ve Ulusal Bilim Vakfı tarafından finanse edilen Gabriel, aslında kulağınıza “fısıldayarak” nasıl lastik değiştireceğiniz, nasıl kalp masajı yapacağınız veya IKEA mobilyalarını nasıl birleştireceğinize dair yardımcı olan kişisel bir bilişsel yardımcı. Bir nevi gündelik yaşamın GPS’i olarak adlandırabileceğimiz Gabriel, baş araştırmacı Mahadev Satyanarayanan tarafından “ne zaman susması gerektiğini bilen” bir yardımcı olarak adlandırılıyor.
Yardımcının ismi, Allah’ın elçisi olan Gabriel’e (Cebrail) ithafen konulmuş. CMU’nun Gabriel’i aslında sadece bir yazılım. Bu yazılımı taşıyacak donanım ise Google Glass veya benzeri kafaya takılan bir cihaz olacak. Projenin uzun dönemli amacı ise herkesin kullanabileceği bir donanım geliştirmek.
CMU sözcüsüne göre Gabriel’in insanların hayatında alacağı yer, YouTube üzerinden izlenilen “nasıl yapılır” videoları.
Carnegie Mellon, Gabriel’in ardındaki basit teknoloji üstünde bir yıldan fazla bir süredir çalışmakta. Bu çalışmalar dahilinde ise bilgisayarın görüşü ve taşınabilir cihazlara bulut hesaplama yeteneği meseleleri ele alınmış.
Araştırmacılar şu ana kadar, Gabriel’in yapabileceği görevlerin basit versiyonları hakkında çeşitli çözümler üretmiş durumdalar. Gabriel LEGO ile bir şeyler yapılmasına ve çizim öğrenme sürecine yardımcı olabiliyor.
Bunu yapabilmek için CMU ekibi cloudlet isimli teknolojiye oldukça bel bağlamış durumda. Bu teknoloji basitçe Gabriel’in içinde bulunduğu cihaz ile hesaplama işlemini yapacak ana cihazın arasında bir ara eleman görevi gören bir teknoloji olması. Elde edilen bilgilerin tümünü işlenmesi için bir sunucuya göndermek yerine, bu teknoloji kapsamında bilgi yığını yakındaki bir cihaza gönderiliyor (kablosuz ağ üzerinden bile olabilir) ve bu şekilde bilgisayarın karar vermesi için fazlasıyla önem arz eden milisaniyelerden tasarruf edilmiş olunuyor. Böylesine düşük gecikmeli bir yapı, CMU ekibinin bir masa tenisi yardımcısı geliştirmesine olanak sağlamış.
Ulusal Bilim Vakfı’nın bağışı dört yıllık bir planı ve 2,8 milyon dolarlık bir bütçeyi kapsıyor. Satyanarayanan’ın ifadesine göre ise: “10 yıl önce insanlar bu tarz bir şeyi bilim-kurgu ürünü olarak görüyorlardı. Şimdi ise gerçekliğin kıyısında bir teknolojiden bahsediyoruz.”