Elli yılı aşkın film yapımı kariyeri boyunca, yönetmen ve belgeselci Werner Herzog sıklıkla insanlığın doğa ile olan karmaşık ilişkisini inceledi. Bir internet güvenlik firması tarafından finanse edilen yeni yapımı — Lo and Behold, Reveries of the Connected World — teknolojinin hayatlarımızdaki değişen rolünü irdeliyor. Herzog kendisinin interneti nadiren kullandığını ve ilk telefon görüşmesini ise 17 yaşına kadar yapmadığını söylüyor. Filmi merak ve kaygı ile dolduran da onun bu dışardan bakan perspektifi. Herzog’a göre yapay zekâ toplumu ileriye götürecek potansiyele sahip fakat bunun sonucu bizi insan yapan şeylerle bağımızı kaybetmek olabilir.
Herzog’un kendi sözleriyle:
Yapay zekâ araştırması güzel bir alan. Ne kadar ilerlediği konusunda şaşırmış değilim ama bize ne kadar hızlı ulaştığı konusunda şaşkınım. Fotoğrafçılığın yıllar öncesine dayanan teknolojik ataları vardı ve sinemanın neredeyse bir yüzyıla dayanan ataları var.
İnternet ve yapay zekânın şeytani olduğunu söylemek ilkellik olur. Gerçekte çalışma mantığı bize filmlerde anlatılandan farklı. Ama benim iyi olmadığını düşündüğüm şey her gün okumayıp eleştirisel ve kavramsal düşünce geliştirmeyen insanların kendileri bunda kaybetmeleri: Gerçek dünyaya ait gözlemleriniz bu araçlar üzerinde oluyor.
İnternete aşırı bağımlılık sağlıklı değil. Kendi zekâmızı geliştirip yapay zekâya bağımlı kalmamalıyız çünkü yapay zeka insan etkileşiminin yerini asla almayacak. Batı Virginia’da insanlar hala kamp ateşi başında toplanıp şarkı söyleyecekler. Bu tür bir topluluğu başka hiçbir şeyle eş koşamazsınız ve yerine başka bir şey koyamazsınız.
Yine de yapay zekâ çoğalacak. En iyi durumda günlük işlerimizde bize yardımcı olacak araçları sağlayacak. Mekanik dikiş makinelerinin el işinin yerini alması, buldozerlerin atların yerini alması gibi yapay zekâ da bazı işlerin yerini alacak. Evet, bu işlerde insanların yerini alacak ama sadece belirli, özel işlerde ve aynı zamanda başka bir sürü iş de yaratacak.
İnternetin rüya görüp görmediği bu filmi çekerken aklımdaki en büyük soruydu. Bizden bağımsız olan bir şey var mıydı? Internet çoktan kendisinin hayalini kuruyor ve bunu bizden gizlediği için bilmiyor olabilir miydik?
Hala pek çok bilinmeyen şey var. İçgüdülerim bana, bu öyle bir kompleks hale gelecek ki kendi kendine düşünür olacak diyor.
Evren Akgül