Gıda bilimci Steven Witherly, geçtiğimiz yıllarda New York Times gazetesinin Pazar ekinde Cheetos’u “Keyif bakımından gezegenin en harika yapılmış yiyeceklerden birisi” şeklinde tarif etmiş.
Witherly’nin söylediğine göre bu yumuşak peynirli cipsin en büyük özelliği, ağzınızda eriyebiliyor olması. “Buna kaybolan kalorik yoğunluk adı veriliyor… Eğer bir şey ağzınızda hızla eriyorsa, beyniniz içinde kalori olmadığını düşünüyor. O şeyi sonsuza kadar yiyebilirsiniz.”
Yazar Michael Moss, bu aldatmacanın tesadüf olmadığını söylüyor: Abur cubur şirketleri, beyninizi kandıran ve tat alma cisimciklerinizi devamlı bir iştah durumuna sokan yiyecekler tasarlamak üzere birçok araştırma yapıyor. Endüstrinin içinde olan biri, bu durumu “saadet noktası” şeklinde adlandırıyor. Moss, gıda tasarımcılarının bu “saadet noktasına” ulaşmak için “duyuya özgü doygunluk” adı verilen bir şeye dikkat ettiklerini söylüyor.
Moss, duyuya özgü doygunluğu herkesin anlayabileceği ifadelerle şöyle tarif ediyor: “Büyük ve belirgin tatların beyni bunaltma eğilimi”. Beyin ise buna cevap olarak daha fazla yeme isteğinizi azaltıyor. Coca-cola ve Doritos gibi başarılı abur cubur ürünler, “tat alma cisimciklerini cazibe oluşturacak kadar uyarıyor fakat beyne yemeyi bırakmasını söyleyen belirgin ve ağır basan bir aroma içermiyor.”
Burada karşılaşılan sorun, elbette çok abur cubur yemenin bazı sonuçlarının olması. Cheetos yemek bütünüyle keyif verici olabilir fakat az önce koca bir cips paketini bitirdiğinizi fark etmek o kadar da hoş değildir.
Üstelik bu yalnızca çok kısa vadeli olanı: Moss, abur cubur gıda endüstrisinin günümüzde obeziteye ne kadar katkı yaptığını söylemese de, dünyanın bir obezlik sorunu olduğu ve bu sorunun endüstriyle birlikte büyüdüğü belli: Dünya çapındaki obezlik oranları, 1980-2013 arasında %27,5 artmış. Aynı dönemde, çocuklar ve ergenlik çağındaki gençler arasındaki obezlik oranları ise çok daha keskin bir artış sergileyerek %47,1 yükselmiş.
2011 yılında 120.877 erkek ve kadının kilosu ile yeme alışkanlıkları üzerinde yürütülen uzun vadeli bir çalışmada, kilo almaya en çok sebep olan yiyeceğin patates cipsi olduğu bulunmuş.
Tuz kaplaması, beyni anlık keyif hisleriyle ödüllendiren yağ içeriği ve katkı maddesi olarak değil fakat patatesin nişastasında yer alan şeker birleşerek, patates cipsini bağımlılık yapan mükemmel bir yiyecek haline getiriyor.
Yazar: Emily Elert/Popular Science. Çeviren: Ozan Zaloğlu.