Cerrahların, nörodejeneratif hastalıkları veya beyin ve omurilik zedelenmeleri bulunan hastalara sağlıklı sinirler nakledebildiklerini hayal edin. Ayrıca bu nöronları, 3 boyutlu yazdırma için uygun nitelikli yapay ve yüksek oranda biyoaktif bir malzeme kullanarak hastanın kendi hücrelerinden laboratuvarda “yetiştirebildiklerini” düşünün.
Beyin dokusunu taklit edebilen niteliklere sahip yeni ve yazdırılabilir bir biyomalzeme keşfeden araştırmacılar, onarıcı tıp yardımıyla bu durumları tedavi edebilecek bir platform geliştirmeye artık daha yakınlar.
Keşfin önemli bileşenlerinden biri de, malzeme içerisindeki moleküllerin kendi kendine birleşme sürecinin kontrol edilebilmesi. Araştırmacılar böylelikle, nano ölçekli yapılardan görünür nitelikli ölçeklere kadar bu sistemlerin yapısı ve işlevini düzenleyebiliyor. Samuel I. Stupp laboratuvarında çalışan araştırmacılar, 2018 yılında Science bülteninde bir makale yayımlamış ve uzun mesafelere göç ederek daha büyük, “süper yapılı” nanolif demetleri oluşturmak üzere programlanabilen çok dinamik moleküller ile bu malzemelerin tasarlanabileceğini göstermişler.
Şimdiyse Stupp’ın önderliğindeki bir araştırma takımı, bu süper yapıların nöronlarda büyümeyi destekleyebileceğini gösteriyor. Elde edilen bu önemli bulgu, Parkinson ve Alzheimer gibi nörodejeneratif hastalıkların yanısıra omurilik zedelenmesine de yönelik hücre nakli stratejileri yönünden çeşitli sonuçlar doğurabilir.
Çalışmanın baş yazarı ve Northwestern Üniversitesi Simpson Querrey Enstitüsü’nün müdürü olan Stupp, “İlk defa 2018 yılında bildirdiğimiz bu moleküler çaprazlama olgusunu, onarıcı tıptaki bir uygulamada kullandık” diyor. “Bu yeni biyomalzemeyle yeni yapılar inşa ederek, yeni terapilerin keşfedilmesine ve patolojilerin anlaşılmasına yardımcı olabiliriz.”
Lila Reynolds/Northwestern Üniversitesi. Ç: O.
