Fakat, muhtemelen pek çok insan kendisine inanmayacak.
Facebook’un CEO’su Mark Zuckerberg, Salı günü ABD’li senatörlerin Facebook hakkındaki sorularına cevap verdi. Saatler süren sorgu, çoğunlukla Cambridge Analytica rezaletinde ortaya çıkan şeyler ve şirketi kamu ile büyük bir güven krizine sokan geniş kapsamlı gizlilik endişeleri üzerineydi.
Soruların bazıları konuyla ilgili değildi.
Michigan eyaletinin Demokratçı Senatörü Gary Peters, zamanının bir kısmını, şirketin eleştirildiği diğer söylentiler ve rivayetleri sormak için harcayan Kongre üyelerinden biri olmuştu.
Peter, insanların Facebook hakkında inandığı en büyük komplo teorilerinden birini sordu.
“Bunu sürekli duyuyorum, kendi elemanlarım da dahil” dedi Peter. “Evet veya hayır deyin, Facebook mobil cihazlardan elde ettiği sesleri, kendi kullanıcılarının kişisel bilgilerini zenginleştirmek amacıyla kullanıyor mu?”
“Hayır” diye cevap verdi Zuckerberg. Duraksadı ve sonra bunun ayrıntılarına inmek istediğini söyledi. “Kulaktan kulağa gezen o komplo teorisinden bahsediyorsunuz; söylediklerine göre mikrofonunuzdan neler döndüğünü dinliyoruz ve bunu reklamlar için kullanıyoruz. Hayır bunu yapmıyoruz.”
Zuckerberg ve bu duruşma maratonunu izleyen teknoloji meraklısı basın, bu soru üzerine gözlerini devirmiş olabilirler; sonuçta Snopes (gerçek dışı söylentileri araştıran internet sitesi) ve sayısız haber sitesi, bu iddianın maskesini zaten düşürmüştü.
Ancak Facebook ve internet üzerindeki özel hayatın gizliliği konusunda yıllardır düşünmemiş olan insanlar için, Facebook’un sizin telefon görüşmelerinizi dinlemesi muhtemel ve hatta inanılır gibi görünebilir.
İnternette, bu söylentiyi körükleyen birçok hikâye bulunuyor: Birisi telefonda konuşuyor ve bir araba almak istediğinden bahsediyor. Saatler sonra, o araba markasının reklamı bu kişilerin Haber Kaynağında çıkıyor.
Veya birisi, bir telefonun yanında arkadaşıyla konuşuyor ve yeni bir cekete ihtiyacı olduğunu söylüyor. Telefonunu kontrol ediyor ve bir ceket reklamı olduğunu görüyor. Sizin de başınızdan bunun gibi bir şey geçmiş olabilir. İnternetteki bir video, bu durumu bir deneyle kanıtladığını iddia ediyor; video 1 milyondan fazla kez görüntülenmiş.
Bu söylenti, daha önce de en az iki defa yayılmıştı: Bunlar, Facebook’un 2014 yılında, siz bir durum güncellemesi yazarken arkaplandaki bir müziği veya TV programını dinleyip tanıyabilen, onaylı bir uygulama çıkardığı zaman ve 2016 yılında bir makalenin, Facebook’un söylediğiniz her şeyi dinlediğini iddia ettiği ve buna dayanak olarak da bir profesörün başından geçen ürkütücü bir olayı gösterdiği zaman gerçekleşmişti (söz konusu profesörün, daha sonra böyle bir iddiasının olmadığını açıkladığını belirtmekte fayda var).
Ayrıca bu hikayeler çoğu kez, çok inandırıcı olabiliyor. Geçenlerde Reply All adını taşıyan bir podcast, bütün bir bölümünü bu görüşü açığa çıkarmaya ve sonra, bu durumun başlarına geldiğinden emin olan insanları, o reklamın başka bir açıklaması olabileceğine ikna etmeye adamıştı.
Pek çok gazetecinin (ve hatta bazı eski Facebook çalışanlarının) belirttiği üzere Facebook’un, Haber Kaynağınıza bir şeyler koymak ve reklamları hedeflemek için telefon görüşmelerinizi dinlemeye cidden ihtiyacı yok, çünkü bunlar zaten ürpertici derecede hedefe yönelik durumdalar.
Antonio Garcia Martinez, Wired dergisinde şöyle yazıyor: “Facebook, şimdiye kadar hangi cihazda Facebook’a göz attıysanız sizi orada bulabilir.”
“Perakendecilerin sizin hakkında bildiği her şeyi kullanabilir ve hatta bazen mağazanın içinde, sadece nakit olarak yaptığınız ödemeleri bile takip edebilir; o sadakât indirimi kartı, bir cep telefonu numarasına veya epostaya boşuna bağlanmıyor.” Martinez, Facebook’un ilk reklam hedeflemesi ürün yöneticisiydi.
Diğer şeylerin yanında sizin konum bilginiz, satın alma geçmişiniz ve internet faaliyetiniz, Facebook’un sanki zihninizi okuyormuş gibi görünen, ürpertici reklam gösterme yeteneğine katkıda bulunmuş olabilir.
Ayrıca Facebook’un geçenlerde, şirketlerin reklam hedeflemek için satın alma geçmişi gibi üçüncü taraf verileri kullanma şeklini sınırlayacağını söylediğini belirtmekte fayda var; yine de reklamverenler, bu bilgiyi Facebook’un dışından elde etmek için üçüncü taraf veri komisyoncularıyla çalışabilirler.
2016 yılında Facebook, bu dedikodu hakkında uzun bir demeç yayınlamıştı. İşte onun tam hali:
Facebook, reklamlara bilgi sağlamak veya Haber Kaynağında gördüklerinizi değiştirmek için telefonunuzun mikrofonunu kullanmaz. Geçtiğimiz zamanlarda yayınlanan bazı makalelerde, insanlara alâkalı reklamlar göstermek amacıyla onların sohbetlerini dinliyor olmamız gerektiği öne sürüldü.
Bu doğru değil. Biz reklamları, insanların ilgi alanlarına ve diğer profil bilgilerine dayalı olarak gösteriyoruz; hakkında sesli olarak konuştuğunuz şeylere değil.
Biz sadece, eğer uygulamamıza izin vermişseniz ve ses gerektiren belli bir özelliği etkin şekilde kullanıyorsanız mikrofonunuza erişiyoruz.
Bunların arasında video kaydetmek veya durum güncellemelerinize müzik veya diğer sesleri dahil etmek amacıyla iki yıl önce sunduğumuz, isteğe bağlı bir özelliği kullanmak da bulunabilir.
Facebook’un mikrofonunuz üzerinden size karşı casusluk yapmadığını, çünkü ihtiyacı olan bilgiyi zaten aldığını söylediği bu açıklama, söz konusu olayı doğrudan yaşadığına inanan pek çok kişiyi ikna etmemiş.
Ayrıca bu, tam olarak en rahatlatıcı ifşa faaliyeti değil.
Eğer bu konuda endişeleniyorsanız, her zaman mobil cihazınız üzerinde Facebook’un uygulama izinlerine gidip, mikrofonunuza olan erişimini silebilirsiniz. Veya, bilirsiniz ya, çıkabilirsiniz.
The Washington Post