Dünya’daki lav gölleri, içine kesinlikle çöp atmamanız gereken muazzam büyüklükteki erimiş kaya kazanlarıdır. (Not: Ayrıca lav gölünün içine atlamamalısınız. Ölürsünüz.)
Yeryüzündeki lav gölleri, inanılmaz derecede etkileyici olsalar da, Loki Patera’ya kıyasla hiç de büyük değiller. Jüpiter’in Ay’ı Io’daki bu göl 204 kilometre genişlikte ve yaklaşık 21500 kilometrekarelik bir alanı kaplıyor, ki bu Ontario Gölü’nden daha büyük bir alan demektir.
Nature Dergisi’nde yayınlanan bir çalışmaya göre, araştırmacılar dev bir teleskop ve Jüpiter’in Ay’larının hareketlerini kullanarak, bu lav gölünün şimdiye kadarki en detaylı görüntüsünü elde ettiler ve aynı zamanda milyonlarca kilometre uzaklıktan onun sıcaklığını ölçtüler.
Io’nun kendisi, Güneş Sistemi’ndeki volkanik olarak en çok aktiviteye sahip oluşum. İç katmanları, Jüpiter’in yerçekimi ve onun daha büyük Ay’ları tarafından sürekli ısıtılıyor. Bu gelgitli ısı, içeriğini erimiş halde tutuyor ve Ay’ın kabuğunun büyük bir kısmındaki yüzeyin genel anlamda lav olarak kalmasını sağlıyor.
Yüzey üzerine taşan lav, geçici püskürmelerden Loki Patera gibi daha durağan lav göllerine, Io’nun yüzeyinde parlak noktalar olarak görünüyor. Kızılötesi ile bu noktalara bakarak, araştırmacılar volkanik özelliklerden gelen ısının ne kadar olduğunu ölçebiliyorlar. Daha önceki çalışmalarda volkan bilimciler, Loki Patera’nın ısısının parlaklığında yaklaşık her 500 günde bir dalgalanmalar farketti. Artık nedeni hakkında daha iyi fikirleri var ve Jüpiter’in diğer uydusu Europa’ya bunun için teşekkür ediyorlar.
8 Mart 2015’te Europa, Dünya ve Io arasından geçti ve Loki Patera’dan gelen kızılötesi ışınların geçici olarak gezegenimize ulaşmasını engelleyen, örtülme olarak anılan (tutulmaya çok benzer) bir olay gerçekleşti. Çalışmanın yazarlarından biri olan Ashley Davies “Fizik yasaları tarafından koreografisi yapılan zarif bir gezegen balesiydi’ dedi.
Göl çok büyük olduğu için, Büyük Binoküler Teleskop kullanan araştırmacılar, Europa’nın çevredeki diğer ışıkları engellemesiyle, gölün farklı parçalarının sıcaklığını ayrıştırarak, ölçebildiler. Gölün güneydoğu köşesindeki lavın en sıcak, kuzeybatısının ise daha soğuk olduğunu buldular.
Bu bilgiyle, Galileo uzay aracı ve yeryüzündeki teleskoplar tarafından gözlenen sıcaklıklardaki garip dalgalanma için bir açıklama getirebildiler. Görünüşe göre düzenli olarak, gölün en üstündeki lav kabuk şeklini alıyor, yoğun bir kütle olarak soğuyor, daha sonra batıyor, batarken sıcak lavın yukarı çıkmasına neden oluyor. Araştırmacılar Io üzerindeki sıcaklık ölçümlerini kullanarak –ve bunları Dünya’daki lav göllerinin soğuma oranlarıyla karşılaştırarak– Loki Patera’daki lavın sadece nasıl ısındığını değil, aynı zamanda kaç yaşında olduğunu da anlayabiliyorlar.
Araştırma lideri yazar Katherine de Kleer, “Eğer Loki Patera bir lav denizi ise, Dünya’daki tipik lav göllerinden milyon kat daha büyük bir alanı kapsar” açıklamasını yaptı. “Bu senaryoda, soğuk kabuk parçaları batıyor, aşağıda korlaşmış magma açığa çıkıyor ve kızılötesinde parlamaya sebep oluyor.”
Lav, iki dalga içinde soğuyor; her ikisi de ortadaki adanın zıt yönlerinden başlayarak, biri gölün kuzeyinden saatin ters yönüne hareket ediyor, diğeri ise saat yönüne.
Aktivite dalgaları gölün içinde göreceli olarak yavaş hareket ediyor –günde bir kilometre gibi– ve hemen hemen aynı anda başlarken, başlama zamanları hafifçe farklılaşıyor. Davies bunun sebebinin, farklı kompozisyon veya gaz içeriği nedeniyle, soğumuş kabukların farklı hızlarda batmasına yol açan, gölün her iki bölgesini besleyen iki ayrı kaynak olabileceğini söylüyor.
Io’daki lav gölleri birkaç sebepten dolayı volkan bilimciler açısından büyüleyici. İlki, onların davranışları geçmişimiz hakkında bize birşeyler söylüyor.
“Yeryüzünün uzak geçmişinde volkanizm bugün olduğundan çok daha yaygındı” diyor Davies. “Dünya, Ay, Mars ve Venüs büyük püskürmeler sonucunda değişti.”
Ama daha ayrıntılı ölçümler bize gelgitli ısınma, yani Io’yu böyle sıcak tutan çekim kuvveti hakkında daha fazla şey anlatıyor. Bu ayrıca ilgi çekici, çünkü aynı güç, devam eden dünya dışında yaşam araştırması için olası adaylar olarak görülen Io’nun komşuları Ganymede ve Europa’da da etkinler.
Bu konu ayrıca büyüleyici bir konu. Araştırmacılar 2021’de Europa Io’yu tekrar örtülediğinde diğer lav göllerine göz atmayı planlıyorlar.
Ne garip! Biri buz, diğeri lav kütlesi iki uydu!