Şimdiye kadar şaşırtıcı derecede isabetli olmuştu.
Motherboard, Ray Kurzweil’i “hem tekno kıyametin hem de tekno kurtuluşun peygamberi” olarak adlandırıyor.
Yazar, mucit, bilgisayar bilimcisi, gelecekçi ve Google’da mühendislik müdürü olan Kurzweil, tarih cetvellerinde ufak bir oynama payı ile birlikte, yaptığı tahminlerin tam yüzde 86’sının (bunların içinde Sovyetler Birliği’nin yıkılışı, internetin büyümesi ve bilgisayarların insanları satrançta yenme yeteneği de var) gerçekleşmesini sağlıyor.
Kurzweil, gelecek hakkındaki görüşlerini paylaşmaya devam ediyor ve kendisi son tahminini en son gerçekleştirilen SXSW Konferansı‘nda, Tekilliğin (teknolojinin insanlardan daha akıllı hale geldiği an) 2045 yılında gerçekleşeceğini iddia ederek yaptı.
Bundan onaltı yıl önce, en az bizim kadar akıllı olacak. Kendisinin Futurism’e söylediği üzere, “2029, yapay zekanın geçerli bir Turing testini geçeceğini ve bu sebeple insan seviyelerinde zekaya ulaşacağını tahmin ettiğim tutarlı bir tarih.”
Kurzweil’in gelecek hakkındaki görüşleri, Tekillik’te durmuyor.
Kendisi ayrıca, nanorobotların ve Elon Musk’ın Neuralink’i veya Bryan Johnson’ın Kernel’i gibi beyin-bilgisayar arayüzleri gibi teknolojilerin, vücutlarımızı etkileyerek, hem beyinlerimizin hem de bütün varlığımızın makineleştiği muhtemel bir geleceğe nasıl yol açacaklarını tahmin etti.
Bu süreç, sanal gerçeklik (VR) teknolojisindeki bilim kurgu seviyesinde sıçramalar ile başlayabilir. Kurzweil, VR’nin çok fazla gelişeceğini ve böylece fiziksel çalışma alanlarının geçmişte kalacağını söylüyor. İşe gidip gelişimiz, birkaç on yıl içinde sadece bir başlık takma işi haline gelebilir.
Inverse’ün belirttiği gibi, bu köklü değişikliğin bazı ilginç sonuçları olabilir. İnsanların işe yakın yerde yaşamasına ihtiyaç olmayacağından, kentsel niteliklerden eşi benzeri görülmemiş seviyelerde arınma gerçekleştiğini görebiliriz.
İnsanlar artık iş için büyük şehirlere akın etmek veya belirli bir konuma bağlı kalmak zorunda olmayacak.
Inverse, bu merkezsizleşmenin terör saldırısı olasılıklarını azaltabileceğini öne sürüyor. Kayıtzinciri teknolojisi de merkezsizleşmeyi desteklemeye devam edecek.
Kurzweil’e göre, teknoloji sadece çağdaş çalışma alanını yeniden düşünmemizi sağlamayacak, ayrıca bize kendi biyolojimizi daha sağlam donanımlar ile değiştirme yeteneği sağlayacak.
2030’ların başlarında, insan bilincini elektronik bir ortama kopyalayabilecek olduğumuzu tahmin ediyor.
Inverse’ün açıklığa kavuşturduğu üzere, “Bu durum, artık et, kan veya kemiklerin olmayacağı, sadece bir beyin taramanızın bir makinede olacağı anlamına geliyor. Bu, insanların bir kutudan bir kuşa kadar her şekli almasına olanak sağlayacak.”
Bu becerinin çok daha büyük olan sonucu da, insanların artık ölmeyecek olmaları. Beyinlerimizin artık kırılgan biyolojiye bel bağlamayacak olmasıyla, (kuramsal olarak) sonsuza kadar yaşayabileceğiz.
Kurzweil’in bütün tahminleri sert değil ve bazılarının gerçeğe dönüşmesi çok daha muhtemel görünüyor.
Örneğin, özellikle Elon Musk’ın uzaydan küresel çapta internet ışınlamayı umduğunu ilan etmesiyle, Kurzweil’in WiFi’nin gerçekten her yerde olacağını tahmin etmesi, gerçeğe dönüşmeye oldukça yakın. Ayrıca şu an insanlığın başına bela olan hastalıkların çoğunun, 2020’ler itibariyle kökünün kazınacağına dair inancı da, tıbbi buluşların hiç olmadığı kadar sık gerçekleştiği göz önüne alındığında önemli oranda mümkün görünüyor.
Kurzweil, heyecan verici, göz korkutucu ve biraz korkunç olan bir gelecek hayal ediyor. Kendisinin etkileyici başarı ortalaması artacak mı, yoksa geleceğin insanlık için başka planları mı var, bunu zaman gösterecek.
Futurism
Bu tahminlerin tutma olasılığı çok yüksek bence, tüm hastalıkların kökünün kazınacağı dışında ki tahminler erken bir tarihte bile olabilir.